DEVAM: 25. Selam
Verince Okunacak Dua
حَدَّثَنَا
مُسَدَّدٌ
وَسُلَيْمَانُ
بْنُ دَاوُدَ
الْعَتَكِيُّ
وَهَذَا
حَدِيثُ مُسَدَّدٍ
قَالَا
حَدَّثَنَا
الْمُعْتَمِرُ
قَالَ
سَمِعْتُ
دَاوُدَ
الطُّفَاوِيَّ
قَالَ
حَدَّثَنِي
أَبُو
مُسْلِمٍ
الْبَجَلِيُّ
عَنْ زَيْدِ
بْنِ
أَرْقَمَ
قَالَ
سَمِعْتُ
نَبِيَّ اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
يَقُولُ
وَقَالَ
سُلَيْمَانُ
كَانَ رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
يَقُولُ فِي
دُبُرِ
صَلَاتِهِ
اللَّهُمَّ
رَبَّنَا وَرَبَّ
كُلِّ شَيْءٍ
أَنَا
شَهِيدٌ
أَنَّكَ
أَنْتَ
الرَّبُّ
وَحْدَكَ لَا
شَرِيكَ لَكَ
اللَّهُمَّ
رَبَّنَا
وَرَبَّ
كُلِّ شَيْءٍ
أَنَا
شَهِيدٌ
أَنَّ
مُحَمَّدًا
عَبْدُكَ
وَرَسُولُكَ
اللَّهُمَّ
رَبَّنَا وَرَبَّ
كُلِّ شَيْءٍ
أَنَا
شَهِيدٌ
أَنَّ الْعِبَادَ
كُلَّهُمْ
إِخْوَةٌ
اللَّهُمَّ
رَبَّنَا
وَرَبَّ كُلِّ
شَيْءٍ
اجْعَلْنِي
مُخْلِصًا
لَكَ وَأَهْلِي
فِي كُلِّ
سَاعَةٍ فِي
الدُّنْيَا
وَالْآخِرَةِ
يَا ذَا
الْجَلَالِ
وَالْإِكْرَامِ
اسْمَعْ
وَاسْتَجِبْ
اللَّهُ أَكْبَرُ
الْأَكْبَرُ
اللَّهُمَّ
نُورَ السَّمَوَاتِ
وَالْأَرْضِ
قَالَ
سُلَيْمَانُ
بْنُ دَاوُدَ
رَبَّ السَّمَوَاتِ
وَالْأَرْضِ
اللَّهُ
أَكْبَرُ
الْأَكْبَرُ
حَسْبِيَ
اللَّهُ
وَنِعْمَ
الْوَكِيلُ
اللَّهُ
أَكْبَرُ
الْأَكْبَرُ
Bize Müsedded ve
süleymen b. Davud ei-Ateki haber verdiler.-Bu metin Müseddded’in rivayetidir.-Onlara
Mu’temir haber vermiş. Mü’temir Davud et-Tuvafi’den duymuş ona da Ebu Müslim
el-Beceli Zeyd b. Erkam (r.a.)’den naklen haber vermiş ki Zeyd şöyle demiş: Namazlarının sonunda
Resulullah (s.a.v.)’in şöyle dediğini işittim:-
Süleyman b. Davud Resulullah
(s.a.v.) şöyle derdi, diye rivayet etti.- “Ey bizim ve her şeyin Rabbi olan
Allah’ım! Senin yegane Rab olduğuna ortağının olmadığına ben şahidim. Bizim ve
her şeyin Rabbi olan Allah’ım! Ben bütün kulların kardeş olduğuna şahidim. Ey
bizim ve her şeyin Rabbi olan Allah, beni ve ailemi dünya ve ahirette devamlı
olarak sana ihlasla bağlı kıl. Ey yücelik ve ikram sahibi Allah! (Beni kabul
etmek üzere) dinle ve karşılk ver. Allahu ekber, Allahu ekber, “Allah göklerin
ve yerin nurudur.”
Süleyman b. Davud'un
rivayeti şöyledir: "Rabbüssemâvât ve'l-ard (göklerin ve yerin Rabbi)
Allahü ekber, Allahii ekber ve ni'mel vekîl. Hasbiyellahü ve ni'mel vekîl
(Allah bana yeter ve ne güzel vekildir) Allahii ekber, Allahii ekber."
İzah:
Ahmed b. Hanbel, IV,
369.
Aslında senedin
tamamını terceme etmek âdetimiz değildir.Ancak bu hadisi Ebû Dâvud, Müsedded ve
Süleyman b. Dâvûd el-Atekî olmak üzere iki ayrı üstaddan işitmiş, Müsedded'in
metnini esas almıştır. Ancak Süleyman'ın ayrıldığı noktalara da dikkat
çekmiştir. Bu hususlara işaret etmek ve terceme esnasında geçen isimlerin
tanınmasını sağlamak için bu kez sened tümüyle terceme edilmiştir.
Dârekutnî, Mü'temir b.
Süleyman'ın "Dâvud et-Tufâvî, Ebu Müslim el-Becelî, Zeyd b. el-Erkam"
senedinde yalnız kaldığını söylemiş, el-Münzirî ise, "isnad"ında
Dâvûd et-Tufâvî var" diyerek hadisin zayıf olduğuna işaret etmiştir.
Yahya b. Main son görüş olarak Dâvud için "leyse bi şey'in" tâbirini
kullanmıştır.
Hadis-i şerif namazlardan
sonra, metinde geçen sözlerle dua etmenin meşru olduğununa delâlet etmektedir.