SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

SALATU’T-TATAVVU BAHSİ

<< 1293 >>

DEVAM: 12. Kuşluk Namazı

 

حَدَّثَنَا الْقَعْنَبِيُّ عَنْ مَالِكٍ عَنْ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عُرْوَةَ بْنِ الزُّبَيْرِ عَنْ عَائِشَةَ زَوْجِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَنَّهَا قَالَتْ مَا سَبَّحَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ سُبْحَةَ الضُّحَى قَطُّ وَإِنِّي لَأُسَبِّحُهَا وَإِنْ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ لَيَدَعُ الْعَمَلَ وَهُوَ يُحِبُّ أَنْ يَعْمَلَ بِهِ خَشْيَةَ أَنْ يَعْمَلَ بِهِ النَّاسُ فَيُفْرَضَ عَلَيْهِمْ

 

Nebi (s.a.v.)'in eşi Âişe (r.anhâ)'den; demiştir ki: Resûlullah (s.a.v.) kuşluk namazını kılmazdı. Onu ben (hâlâ) kılıyorum. Resûlullah (s.a.v.) halk amel eder de üzerlerine farz olur korkusuyla yapmak istediği bir kısım (hayırlı) işi bırakırdı.

 

 

İzah:

Buhârî, teheccüd; Müslim, müsafirîn; Ahmed b. Hanbel, VI, 85, 86, 168,170,

 

Bu hadis-i şerîf kuşluk namazı kılmanın müstehab olmadığını söyleyen kimselerin delilidir.Metinde geçen "sübha" kelimesi "nafile" anlamına gelmektedir.

 

Kuşluk namazı ile ilgili olarak Hz. Âişe'den birbirinden farklı üç hadîs rivayet edilmiştir:

 

1. "Hz. Nebi (s.a.v.) kuşluk namazını dört rekat kılardı, dilediği kadar da ziyade ederdi.[Müslim, musâfirîn]

 

2. "Ancaf: seferinden döndüğü zaman kılardı"[Müslim, müsâfirin]

 

3. Konumuzu teşkil eden hadis.

 

Bunlardan birinci hadîs Nebi (s.a.v.)'in mutlak surette kuşluk na­mazı kıldığını ifâde ederken, ikinci hadis bazı sebebler ve şartların bulun­ması hâlinde kıldığına delâlet etmekte; üçüncüsü ise kesinlikle kılmadığını ifâde etmektedir.

 

Aslında bu hadis-i şerifler arasında bir çelişki yoktur. Çünkü birinci hadis-i şerifteki ifâde, Resûl-i Ekrem (s.a.v.)in devalı olarak kuşluk namazı kıldığı­na delâlet etmez. Sadece Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in kuşluk namazı kıldığım ifa­de eder. Hatta bu söz Hz. Âişe'nin Resûl-i Ekrem (s.a.v.)'i bu namazı kılarken bizzat gördüğünü de ifâde etmez. Çünkü Hz. Âişe"nin Resûl-i Ekrem (s.a.v.)'in kuşluk namazı kıldığını bir başkasından duymuş olması da mümkündür.

 

İkinci hadîs de Resûl-i Ekrem (s.a.v.)'in seferden dönmesinin dışında kuşluk namazı kılmadığını göstermez. Çünkü Hz. Nebi her gününü Hz. Âi­şe'nin yanında geçirmezdi. Diğer günlerde de mescidde ve diğer hanımları­nın yanında kuşluk namazı kılmış olabilir. Ulemâ bu üç hadisi mütelaa ederek Buhârî ile Müslim'in ittifakla rivayet ettikleri ve Resûl-i Ekrem (s.a.v.)'in de­vamlı olmayarak ve yalnız başına kuşluk namazı kıldığım ifade eden ikinci ve üçüncü hadisleri birinci hadise tercih etmişlerdir. Netice olarak ikinci ve üçüncü hadis-i şeriflerde ortak olan ifade şudur: Resûl-i Ekrem (s.a.v.) devamlı olarak ve cemaatle kuşluk namazı kılmazdı. Çünkü halkın bunu devamlı ola­rak kılıp da üzerlerine farz olmasından korkardı.

 

Bazılarına göre ise birinci hadis Hz. Nebi'in mescidde kıldığı kuşluk namazıyla, ikinci hadis de evde kıldığı kuşluk namazlanyla ilgilidir.[Aynî, Umdetu'l-Kaarî, VII, 240.]

 

Gerçi İbn Ömer'den rivayet edilen sahih bir habere göre, kendisi kuş­luk namazı hakkında "o bid'attir" demişse de, bu sözü "o namazı mescid­de alenen kılmak bid'attir" manasında kullandığı kabul edilmiştir. Bazıları da bu sözü kuşluk namazını devamlı surette kılmak bid'attir. Çünkü pey­gamber (s.a.v.) ümmetine farz olur düşüncesiyle ona devam etmemiştir. Fa­kat bu terk Resûlullah'ın şahsıyla ilgilidir. Ümmetin de terk etmesini gerektirmez. Bu bakımdan ulemânın büyük çoğunluğuna göre ise, kuşluk namazı kılmak müstehabtır.