DEVAM: 26. (Nebi
s.a.v.) Gece Namazı(nı Nasıl Kılardı?)
حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
بْنُ صَالِحٍ
وَمُحَمَّدُ
بْنُ
سَلَمَةَ
الْمُرَادِيُّ
قَالَا
حَدَّثَنَا
ابْنُ وَهْبٍ
عَنْ مُعَاوِيَةَ
بْنِ صَالِحٍ
عَنْ عَبْدِ
اللَّهِ بْنِ
أَبِي قَيْسٍ
قَالَ قُلْتُ
لِعَائِشَةَ رَضِيَ
اللَّهُ
عَنْهَا
بِكَمْ كَانَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
يُوتِرُ
قَالَتْ
كَانَ
يُوتِرُ بِأَرْبَعٍ
وَثَلَاثٍ
وَسِتٍّ
وَثَلَاثٍ
وَثَمَانٍ
وَثَلَاثٍ
وَعَشْرٍ
وَثَلَاثٍ
وَلَمْ
يَكُنْ
يُوتِرُ
بِأَنْقَصَ
مِنْ سَبْعٍ
وَلَا
بِأَكْثَرَ
مِنْ ثَلَاثَ
عَشْرَةَ
قَالَ أَبُو
دَاوُد زَادَ
أَحْمَدُ
بْنُ صَالِحٍ
وَلَمْ يَكُنْ
يُوتِرُ
بِرَكْعَتَيْنِ
قَبْلَ
الْفَجْرِ
قُلْتُ مَا
يُوتِرُ
قَالَتْ لَمْ
يَكُنْ
يَدَعُ ذَلِكَ
وَلَمْ
يَذْكُرْ
أَحْمَدُ
وَسِتٍّ
وَثَلَاثٍ
Abdullah b. Ebî
Kays'dan; demiştir ki: Âişe (r.anhâ)'ya; "Resûlullah (s.a.v.) kaç rekat
vitr kılardı?" diye sordum. (Bana cevabında) dedi ki: (Bazan) dört
(rekat)le birlikte üç rekat, (bazan) altı rekat ile birlikte üç rekat, (bazan)
sekiz rekat ile birlikte üç rekat (bazan da) on rekat ile birlikte üç rekat
kılardı. Vitri yediden az, on üçten fazla kılmazdı.
Ebû Dâvûd dedi ki: (Bu
hadisi bana rivayet eden iki râviden birisi olan) Ahmed b. Salih (bu hadise
şunları da) ilâve etti: (Abdullah b. Kays dedi ki:)
(Âişe), Nebi (sallallahu
aleyhi veselîem) '"Sabah namazından önceki iki rekatle vitr yapmazdı"
dedi. Ben de:
Vitr yapmazdı ne
(demek)dir? dedim.
(Yani) bunu terk
etmezdi, diye cevab verdi ve Ahmed b. Salih (hadisinde); "altı rekat ile
birlikte üç rekat (kılardı)" sözlerini de rivayet etmedi.
İzah:
Ahmed b. Hanbel VI,
149; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübra, III, 28.
Bu hadis-i şerif vitrin
üç rekat olduğunu söyleyen Hanefî ulemâsının delilidir. Çünkü burada vitr
namazı kendisinden önce kılınan gece namazlarından ayrı ve üç rekat olarak
gösterilmiştir. Hz Âişe'nin ifâdesinden; "Hz. Nebiin bazan önce dört rekat
gece namazı kıldığı arkasından da ayrıca vitr namazı olarak üç rekat daha
kıldığı bazı gecelerde de vitrden önce kıldığı gece namazları sayısının
altı'ya, sekiz'e ve on'a kadar yükseldiği bir gecede vitr ile birlikte kıldığı
gece namazlarının yedi rekatten aşağı düşmediği gibi onüç rekatten yukarıya da
çıkmadığı" anlaşılmaktadır. Hz. Âişe'nin bu hadisinde Hz. Nebiin vitri üç
rekat olarak kıldığı açıkça ifade edilmiş olmakla beraber, vitrin ikinci
rekatında oturulup oturulmadığına ve ikinci rekatte selâm verilip verilmediğine
dâir bir açıklama yoktur. Ancak ikinci rekatte oturup selâm vermeden kalktığı
ve selâmı üçüncü rekatte verdiği yine Hz. Âişe'nin rivayet ettiği 1342 numaralı
hadiste Hz. Nebiin vitrle birlikte kıldığı dokuz rekatlık gece namazı
anlatılırken 'sekizimi rekatte otururdu, do kuzun ucu rekatte de selâm
verirdi" sözleriyle dile getirilmiştir.
Bu hadisi Ebû Davud'a
tercümesini sunduğumuz lâfızlarla rivayet eden râvi Muhammed b. Seleme'dir.
Aynı hadisi Ebû Davud'a bir de Ahmed b. Salih rivayet etmiştir. Ahmed'in
rivayetinde Hz. Âişe'nin; "Hz. Nebi sabah namazının sünnetiyle vitr
yapmazdı" dediği, Abdullah b. Kays'ın da "vitr yapmaz ne
demektir?" diye sorduğu bunun üzerine Hz. Âişe'nin, "yani
terketmezdi" diye cevab verdiği ilâve edilmektedir. Bu durumda Hz. Âişe'nin;
"sabah namazının sünnetiyle vitr yapmazdı" sözünde "îtâr"
kelimesinin "terk" anlamına kullanıldığı (yine kendi açıklamasından)
anlaşılmaktadır.