DEVAM: 26. (Nebi
s.a.v.) Gece Namazı(nı Nasıl Kılardı?)
حَدَّثَنَا
ابْنُ
الْمُثَنَّى
حَدَّثَنَا
ابْنُ أَبِي
عَدِيٍّ عَنْ
شُعْبَةَ
عَنْ الْحَكَمِ
عَنْ سَعِيدِ
بْنِ
جُبَيْرٍ
عَنْ ابْنِ
عَبَّاسٍ
قَالَ بِتُّ
فِي بَيْتِ
خَالَتِي
مَيْمُونَةَ
بِنْتِ الْحَارِثِ
فَصَلَّى
النَّبِيُّ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
الْعِشَاءَ
ثُمَّ جَاءَ
فَصَلَّى
أَرْبَعًا
ثُمَّ نَامَ ثُمَّ
قَامَ
يُصَلِّي
فَقُمْتُ
عَنْ يَسَارِهِ
فَأَدَارَنِي
فَأَقَامَنِي
عَنْ يَمِينِهِ
فَصَلَّى خَمْسًا
ثُمَّ نَامَ
حَتَّى
سَمِعْتُ
غَطِيطَهُ
أَوْ
خَطِيطَهُ
ثُمَّ قَامَ
فَصَلَّى رَكْعَتَيْنِ
ثُمَّ خَرَجَ
فَصَلَّى
الْغَدَاةَ
İbn Abbâs (r.a.)'dan;
demiştir ki:
(Bir keresinde) teyzem
Meymûne bint el-Hâris'in evinde geceledim. Nebi (s.a.v.) yatsıyı kıldı, sonra
gelip dört rekat daha kıldı. Sonra (bir süre) uyudu. (Uykudan) sonra namaza
kalktı. Ben de sol tarafına durdum. Bunun üzerine beni (arka tarafından)
dolandırıp sağına durdurttu. Beş (rekat) namaz kıldı, (Namazdan) sonra
nefesinin sesini yahut horlamasını işitebileceğim şekilde uykuya daldı. Sonra
(tekrar) kalkıp iki rekat namaz kıldıktan sonra (mescide gitmek üzere dışarı)
çıktı ve sabah namazını kıldı.
İzah:
Buhârî, ilim, ezan,
temenni; fedaini's-sahâbe; Ahmed b. Hanbel, I, 341.
Resûl-i Ekrem (s.a.v.)'in
yatsıdan sonra kılmış olduğu dört rekat sünnet hakkmda Hâftz jbn Hâcer şunları
söylüyor: "Her ne kadar Hz. Nebi'in bu rekatları uykudan önce kıldığına
bakarak Muhammed b. Nasr bu namazın yatsı namazının son sünneti olduğunu
söylemişse de, gerçekte bu söz doğru değildir. Çünkü bu söz kendisinin
"salâtü'1-leyl" isimli eserindeki Minhâl b. Amr vasıtasıyla Ali b.
Abdullah b. Abbâs'dan rivayet ettiği, "Resûl-i Ekrem yatsıyı kıldıktan
sonra mescid-de dört rekat daha namaz kıldı. Namaz bitince mescidde kendinden
başka kimse kalmamıştı. Sonra mescidden çıkıp gitti" anlamındaki hadise
zıttır. Bu hadis Fahr-i Kâinat Efendimizin yatsının son sünnetini evde değil,
mes-cidde kıldığını gösterir."[Fethu'l-Bâri, III, 137.] Yine İbn Hacer'e
göre her ne kadar bundan bir numara önce geçen Said b. Cübeyr hadisi Fahr-i
Kâinat Efendimizin evde kılmış olduğu gece namazının beş veya yedi rekatten
ibaret olduğunu ifâde ediyorsa da sözü geçen İbn Cübeyr hadisinde kısaltma
vardır. Çünkü bu hadisi Nesâî yine Said b. Cübeyr'den şu mânâya gelen
lâfızlarla rivayet etmiştir: "İbn Abbâs dedi ki, geceleyin kalktı, ikişer
ikişer sekiz rekat oluncaya kadar namaz kıldı. Sonra beş rekatle vitr yaptı. Bu
beş rekatin arasında otuiv madı."[Fethu'l-Bâri, III, 137.] Nitekim
Nesâî'nin rivayet ettiği bu hadisi Ebû Dâvûd da rivayet etmiştir. Bir numara
sonra gelecektir.
Gerçekten İbn Hacer'in
bu izah tarzı bir numara önce geçen İbn Cübeyr hadisiyle Nesâî'nin İbn
Cübeyr'den rivayet ettiği hadisin arasım uzlaştırması ve bir numara sonra
gelecek hadisi açıklaması bakımından çok güzeldir. Fakat İbn Hacer'in Nesâî'nin
tezada düştüğünü iddia etmesi isabetli değildir. Çünkü bu hâdisenin ayrı ayrı
zamanlarda iki defa cereyan etmiş olması ve Hz. İbn Abbâs'ın teyzesinin evinde
şahid olduğu namazın şece namazı, mescidde gördüğü namazın da yatsının son
sünneti olması mümkündür. Ayrıca metinde geçen "dört rekat" sözüyle
"dört çift", bir başka ifadeyle sekiz rekat kast edilmiş de olabilir.
Bu da îbn Hacer'in maksadına uygundur. Çünkü bu izah tarzına göre Resûl-i
Ekrem'in kılmış olduğu gece namazının tümü onüç rekât eder. Bilindiği gibi
Fahr-i Kâinat Efendimiz içinde bulunduğu duruma göre yedi rekat ile dokuz rekat
arasında değişen sayılarda gece namazı kılardı. Metinde vitrden sonra kıldığı
ifâde edilen iki rekat ise, sabah namazının iki rekatlik sünnetidir.
Hz. Nebiin bir müddet
uyuduktan sonra abdest almadan namaz kılması kendine mahsus özel bir durumdur.
Halbuki ümmeti için uyku abdesti bozan hallerdendir. Malum olduğu üzere Resûl-i
Ekrem'in gözleri uyuduğu halde kalbi uyumazdı.