بَاب
صَلَاةِ
اللَّيْلِ
مَثْنَى
مَثْنَى
24. Gece Namazı İkişer
İkişer Kılınır
حَدَّثَنَا
الْقَعْنَبِيُّ
عَنْ مَالِكٍ عَنْ
نَافِعٍ
وَعَبْدِ
اللَّهِ بْنِ
دِينَارٍ
عَنْ عَبْدِ
اللَّهِ بْنِ
عُمَرَ أَنَّ رَجُلًا
سَأَلَ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
عَنْ صَلَاةِ
اللَّيْلِ
فَقَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
صَلَاةُ
اللَّيْلِ
مَثْنَى مَثْنَى
فَإِذَا
خَشِيَ
أَحَدُكُمْ
الصُّبْحَ
صَلَّى
رَكْعَةً
وَاحِدَةً
تُوتِرُ لَهُ
مَا قَدْ صَلَّى
Abdullah b. Ömer
(r.a.)'den rivayet edildiğine göre, Bir adam Resûlullah (s.a.v.)'e gece
namazını sormuş, Resûlullah (s.a.v.) de: "Gece namazı ikişer, ikişerdir.
Biriniz sabah olacağından korkarsa, bir rekat kılsın. Bu, onun kılmış olduğu
namazları (tekleştirir) buyurmuştur.
İzah:
Buhârî,vitr; salât,
teheccüd; Müslim, müsâfirîn; Tirmizî, salât; cuma; vitr; Nesaî, kıyâmu'l-leyl;
İbn Mâce, ikâme; Dârimî, salât; Muvatta', salatu'l-leyl; Ahmed b. Hanbel, II,
30-31,33, 40, 44, 45, 49, 54, 58, 66, 71, 76-79, 83, 100, 102, 113, 119, 133,
134, 148, 154, 155; IV, 337; VI, 276.
Taberânî'nin
el-Mu'cemu's-Sagîr'inde bu soruyu soran kimsenin Abdullah b. Ömer (r.a.) olduğu
açıklanmaktadır. Ancak Müslim'in Abdullah b. Şakîk vasıtasıyla İbn Ömer'den
rivayet ettiği hadiste bu olay şöyle anlatılıyor: "îbn Ömer dedi ki:
"Bir adam Nebi (s.a.v.)'e; -ben soranla Nebi arasında olduğum halde- sual
sordu ve: - Ya Resulallah! Gece namazı nasıl kılınır? dedi. Resûlullah (s.a.v.)
de: "İkişer ikişer kılınır, sabah olacağından korkarsan bir rekat (daha)
kıl ve namazının sonunu tek yap!" buyurdular. Bir sene sonra ben yine o
yerde iken Resûlullah (s..a.)'e birisi daha sual sordu. Ama o adam mıydı, başka
biri miydi bilemiyorum."
Muhammed b. Nasr'm
"Kitâbü'1-Vitr" isimli eserinde de bu rivayet, "Resûlullah
(s.a.v.)'e bir bedevi sual sordu" şeklinde geçmektedir. Rivâyetlerdeki
ibare ve ifâdelerin farklı olması bu hadislerin arasında bir çelişkinin
bulunduğuna değil, ancak bu hâdisenin muhtelif zamanlarda müteaddit defalar
meydana geldiğini gösterir.
Sorulan soruya Resûl-i
Ekrem'in "ikişer ikişer" diye cevab vermesi, bu sorunun gece
namazının rekatlanyla ilgili olduğunu gösterir. Hafız İbn Ha-cer'in beyânına
göre, ulemânın büyük çoğunluğu bu sorunun gece namazlarının en efdâl olan şekliyle
ilgili olarak sorulduğu görüşündedir. Fakat en kolay gelen gece namazının
hangisi olduğunu öğrenmek maksadıyla sorulmuş olması düşünülebilir.
Namazı ikişer ikişer
kılmaktan m aksa d, her iki rekatte bir selâm vermek demektir. Nitekim İbn
Ömer'e; "ikişer ikişer ne demektir?" diye sorulunca: "her iki
rekatte bir selâm vermek”[Müslim, müsafirîn] diye cevab vermiştir. Bu hadise
dayanarak İmam Mâlik, Şafiî, Ahmed, Ebû Yûsuf ve Muhammed, gece namazlarını
ikişer ikişer kılmanın faziletli olduğunu söylemişlerdir.[Ayrıntılı bilgi için
bk. 1295 numaralı hadis.]
"Sabahın
olacağından korkarsa bir kılsın" cümlesi vitr namazının sabaha kadar
devam ettiğini gösterdiği gibi, "Bu onun kılmış olduğu namazları
tekleştirir" cümlesi de, gece kılınan çift rekatlı namazın vitrden önce
kılınması gerektiğini gösterir, imam Mâlik'in bu konudaki meşhur olan görüşü
budur. Çünkü imam Mâlik'e göre hadiste geçen, "bu onun kılmış olduğu
namazları tekleştirir" cümlesindeki "onun kılmış olduğu
namazlar"dan maksat gece kılınan nafile namazlardır. Bu durumda gece
vitrden önce çift re-katlı bir gece namazı kılmak gerekir. Bu görüşte olmayan
ilim adamlarına göre ise, sözü geçen ifâde hem farz hem de nafile namazlara
şâmildir. Binaenaleyh yatsı namazı da çift rekatlı olduğundan viuİ hemen
yatsının farzından sonra kılmak caizdir.[Ahmed Naim, Tecrid-i Sarih tercemesi,
III, 292.] Vitri bir gün boyunca kılınan namazların sonunda kılmak, vitrin
sıhhatinin değil, kemâlinin şartıdır. Çünkü Resûl-i Ekrem'in vitrden sonra
devamlı olarak ve oturarak iki rekat namaz kıldığı bilinen bir
gerçektir.[Nesaî, kıyâmu'l-leyl; İbn Mâce, ikâme] Zürkânî'nin beyânına göre
Mâliki ulemâsının büyük çoğunluğu da bu görüştedir. Bu hadis-i şerif aynı
zamanda vitr namazının bir rekat olarak da kılınabileceğinin ifadesidir.
Nitekim ilerde gelece kolan; vitr namazı her müslüman üzerinde bir görevdir,
dileyen onu beş; dileyen üç; dileyen de bir rekat kılsın" anlamındaki
1422. hadis de bu mânayı te'yid etmektedir. Sahâbe-i kiramın da hiçbir nafile
namazı kılmadan bir rekat vitr namazı kıldıkları sahih hadislerle sabittir.
İçlerinde İmam Şafiî ile Mâlik'in de bulunduğu cumhûr-ı ulemâ bu düşünceden
hareketle vitr namazını bir rekat olarak kılmanın meşru olduğuna hükm
etmişlerdir. Hanefî ulemâsına göre ise, vitri bir rekat olarak kılmak asla
caiz değildir. Delilleri ise, Hz. Âişe'nin rivayet ettiği şu hadis-i şeriftir:
"Resülullah
(s.a.v.) viir namazının ikinci rekatında selâm vermezdi"[Nesâî,
kıyamü'l-leyl] Hâkim'in Müstedrek'inde Buhârî ve Müslim'in şartlarına göre sahih
senetle rivayet ettiği bir hadis-i şerifte de; "Resûlullah vitri üç rekat
olarak kılardı. Selâmı da ancak sonunda verirdi" anlamındaki hadis Hanefî
ulemâsının bu görüşünü te'yid etmektedir. Hanefî ulemâsı karşı görüşte olanlara
şu cevabı vermiştir: "Hadis-i şerifte geçen "bu onun kılmış olduğu
namazları tekleşîirir" ifâdesi, kılınan son rekatin, müstakil bir rekat
olmayıp kendinden önceki rekatların bir devamı olduğunu gösterir." Vitr
namazı bölümünde bu mevzu genişçe ele alınacaktır inşaallahü teâlâ.