SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

SALATU’T-TATAVVU BAHSİ

<< 1320 >>

DEVAM: 22. Nebi (s.a.v.) Gece Hangi Saatlerde (Namaza) Kalkardı?

 

حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَمَّارٍ حَدَّثَنَا الْهِقْلُ بْنُ زِيَادٍ السَّكْسَكِيُّ حَدَّثَنَا الْأَوْزَاعِيُّ عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِي كَثِيرٍ عَنْ أَبِي سَلَمَةَ قَالَ سَمِعْتُ رَبِيعَةَ بْنَ كَعْبٍ الْأَسْلَمِيَّ يَقُولُ كُنْتُ أَبِيتُ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ آتِيهِ بِوَضُوئِهِ وَبِحَاجَتِهِ فَقَالَ سَلْنِي فَقُلْتُ مُرَافَقَتَكَ فِي الْجَنَّةِ قَالَ أَوَ غَيْرَ ذَلِكَ قُلْتُ هُوَ ذَاكَ قَالَ فَأَعِنِّي عَلَى نَفْسِكَ بِكَثْرَةِ السُّجُودِ

 

Ebû Seleme'den; demiştir ki: Ben Rabî'a b. Ka'bi'l-Eslemî'yi şöyle derken işittim: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemle birlikte geceliyordum. Kendisine abdest suyunu ve (bu anda) ihtiyacı olan şeyleri getirdiğimde bana: "Benden iste!" dedi, ben de: Cennette seninle beraber olmayı (istiyorum) dedim. “Bundan başka bir şey (istesen)?" buyurdu. Ben de: Dileğim budur, dedim. "Öyleyse çok secde etmek suretiyle nefsin için bana yardımcı ol," buyurdu.

 

 

İzah:

Müslim, salât; Nesâî, tatbik; Ahmed b. Hanbel, IV, 59.

 

Burada geçen "secde" kelimesiyle kast edilen hamazdır.Secdenin çokluğundan maksat, secdenin uzun olması değil, namazın ve ibâdetin çok olmasıdır. Ancak nefsin gururunu kıran ve onu islâh eden en te'sirli âmil secde olduğu için, namaz yerine secde zikr edilmiş­tir. Çünkü cennetteki yüksek makamlara erişebilmek için nefsin ıslâhı şarttır.

 

Bu da çok namaz kılıp, çok çok secdeye varmakla mümkündür. Nitekim "nef­sin için bana yardımcı ol" sözü, Cennette yüksek makamlara erişebilmek için nefis tezkiyesinin ve terbiyesinin ehemmiyetini en veciz bir şekilde ifâde etmekte ve "çok secde etmek suretiyle" sözü de namazın ve secdenin nefis tezkiyesindeki ehemmiyetine dikkat çekmektedir. Cenab-ı Nebi (s.a.v.) de bir hadis-i şeriflerinde secdenin ehemmiyetini ifâde etmek için şöyle bu­yurmuşlardır: "Herhangi bir kul Allah için bir secde yaparsa, o secde sebe­biyle Allah onun makamım bir derece yükseltir ve bir yanlış işini affeder."[bk. Tirmizî, salat]

 

"Kulun Rabbine en yakın olduğu hâl secde hâlidir."[Müslim, salât; Nesaî, mevâkît, tatbik; Tirmizî, deâvât] Hz. Rabi'a'nın cennette Resûl-i Ekrem (s.a.v.) ile beraber olmayı isteme­si, aslında imkânsız olan bir şey değildir. Çünkü Cennette Resûl-i Ekrem (s.a.v.)'le birlikte olmayı istemek her bakımdan ona müsâvî olmayı istemek değildir. Fakat yine de Cennette Resûl-i Ekrem'le beraber olmayı istemek ulaşılması çok zor olan bir makamı istemektir. İşte Hz. Rabi'a'nın "Cen­nette seninle beraber olmayı istiyorum" sözüne karşılık olarak, Resul-i Ek­rem Efendimizin "Bundan başka birşey (istesen)?" demesi, isteğin erişilmesi çok zor bir istek olduğunu beyân içindir. Bazılarına göre ise, bu istek Cen­nette Resû-i Ekrem (s.a.v.)'le her bakımdan müsavi olmayı istemek demektir. Bu ise imkânsızdır. Duada ise gerçekleşmesi mümkün olmayan şeyleri iste­mek caiz değildir ve duanın âdabına aykırıdır. Resûl-i Ekrem (s.a.v.); "Bun­dan başka bir şey (istesen)?" buyurmakla "elde edilmesi mümkün olan birşey iste" demek istemişlerdir. Fakat gerçekte Hz. Râbi'anın böyle imkânsız bir talepte bulunduğu düşünülemeyeceği gibi Resûl-i Ekrem'in de onun duasını böyle değerlendirmiş olması düşünülemez. Belki Hz. Rabi'a ulaşılması çok zor bir makam istemiştir. Resûl-i Ekrem (s.a.v.) de; "ben senin bu makama erişmen için duâ edeceğim, sen de çok namaz kılarak bana yardımcı ol" de­mek istemiştir.

 

Hanefî ulemâsından Aliyyü'l-Kaarî'nin beyânına göre, böyle çok yük­sek makamlara erişmesi için sâdece dua etmek kâfi değildir. Aynı zamanda Hz. Nebi Efendimizin duasına da ihtiyaç vardır. "Çok secde etmek suretiyle nefsin için bana yardımcı ol" sözünde bu mânâya işaret vardır.