بَاب
إِذَا
أَقَامَ
بِأَرْضِ
الْعَدُوِّ يَقْصُرُ
11. Düşman
Topraklarında İkamet Eden (Asker) Namazı Kısaltır
حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
بْنُ
حَنْبَلٍ
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
الرَّزَّاقِ
أَخْبَرَنَا
مَعْمَرٌ
عَنْ يَحْيَى
بْنِ أَبِي
كَثِيرٍ عَنْ
مُحَمَّدِ بْنِ
عَبْدِ
الرَّحْمَنِ
بْنِ
ثَوْبَانَ عَنْ
جَابِرِ بْنِ
عَبْدِ
اللَّهِ
قَالَ أَقَامَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
بِتَبُوكَ
عِشْرِينَ
يَوْمًا
يَقْصُرُ
الصَّلَاةَ قَالَ
أَبُو دَاوُد
غَيْرُ
مَعْمَرٍ
يُرْسِلُهُ
لَا
يُسْنِدُهُ
Câbir b. Abdullah'dan;
demiştir ki: Resûlullah (s.a.v.) Tebûk'de namaz(lar)ı kısaltarak yirmi (gün)
kaldı.
Ebû Dâvûd dedi ki: (Bu
hadisi) Ma'mer'den başka müsned olarak rivayet eden yoktur.
Diğer tahric: Buhârî,
taksir; Ahmed b. Hanbel, III, 295; Beyhakî, es-Sünenü'l-kübrâ, III, 152.
AÇIKLAMA:
Bu hadis-i şerif
"bir ihtiyacını görmek için dört rekatlı namazları kısaltarak kılmayı
gerektirecek kadar uzak bir memlekete giden kimse ikâmete niyyet etmediği
takdirde "bugün-yarın gideceğim" derken, ihtiyacını göremediği için
ömür boyu bile olsa, o memlekette kaldığı sürece, namazları kısaltarak
kılar" diyen mezhep imamlarının delilidir. Nitekim hadis imamlarından Ebû
İsa et-Tirmizî de bu mevzuda şunları söylemiştir: "Sonra ilim adamları
ikâmete niyet etmeyen seferinin üzerinden yıllar geçse bile namazı
kısaltabileceği hakkında ittifak halindedirler." bk. Tirmizî, cum'a
Dâr-i İslâm'da cihad
eden ve kâfirler veya âsiler tarafından kuşatılan gazilerin durumu da böyledir.
Bu hadisi İbn Hibbân ve
Beyhakî'de rivayet etmiş ve Beyhakî, "Ma'mer bu hadisin senedim kesiksiz
olarak Resûl-i Ekrem'e kadar ulaştıran tek kişidir. Ali b. el-Mübârek, ve
başkaları ise, bu hadisi mürsel olarak rivayet etmişlerdir" demiştir.
Ayrıca bu hadisi
el-Evzâî'den; "Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Tebûk'te 10 küsur gün kaldı"
şeklinde rivayet etmişse de Dârekutnî, İlel isimli eserinde bu rivayetin irsal
ve inkitâ' kusurlarıyla illetli olduğunu söylemiştir.