DEVAM: 10. Yolcu Ne
Zaman Tam Namaz Kılar?
حَدَّثَنَا
مُوسَى بْنُ
إِسْمَعِيلَ
وَمُسْلِمُ
بْنُ
إِبْرَاهِيمَ
الْمَعْنَى
قَالَا
حَدَّثَنَا
وُهَيْبٌ
حَدَّثَنِي
يَحْيَى بْنُ
أَبِي
إِسْحَقَ
عَنْ أَنَسِ
بْنِ مَالِكٍ
قَالَ خَرَجْنَا
مَعَ رَسُولِ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
مِنْ
الْمَدِينَةِ
إِلَى
مَكَّةَ
فَكَانَ
يُصَلِّي
رَكْعَتَيْنِ
حَتَّى
رَجَعْنَا
إِلَى
الْمَدِينَةِ
فَقُلْنَا
هَلْ
أَقَمْتُمْ
بِهَا شَيْئًا
قَالَ أَقَمْنَا
بِهَا
عَشْرًا
Enes b. Mâlik
(r.a.)'den; demiştir ki: Resûlullah (s.a.v.) ile birlikte Medine'den Mekke'ye
(doğru yola) çıktık. Medine'ye döndüğümüz zamana kadar bize (akşam, namazından
başka namazları hep) ikişer rekat kıldırdı.
(Ravî
Yahya Ibn Ebi İshâk dedi ki:) Biz (Enes b. Mâlik'e) Mekke'de biraz kaldınız mı?
diye sorduk da. Orada on (gün) kaldık, cevabını verdi.
İzah:
Buhârî, taksir; Müslim,
müsâfırîn; Tirmizî, cuma; Nesâî, taksir; Ibn Mâce, ikâme
Bu hadis-i Şerifte söz
konusu olan Resûlullah (s.a.v.)'ın Mekke'deki ikâmetinden maksad, Veda Haccı
esnasında Mekke'deki ikâmetidir. Mekke'nin Fethi yılında ise, daha önce geçen
1231 numaralı hadis-i şerifte belirtildiği gibi onbeş gün kalmıştır.
Bilindiği gibi Veda
Haccı için hicretin onuncu yılında Zilkâ'denin yirmi beşinci cumartesi günü
öğle ile ikindi arasında Medine'den çıkılmıştır. O günün öğle namazı Medine'de
dört, ikindi namazı Zülhuleyfe'de iki rekat olarak kıldırılmış ve Zilhicce'nin
dördüncü pazar sabahı Mekke-i Mükerreme'ye erişilmiştir. On gün içinde hac
ibâdeti ifâ edilip ve ümmete tâlim buyurulduktan sonra Zilhicce'nin ondördüncü
çarşamba günü sabahı Mekke'den çıkılıp Medine-i Münevvere'ye
dönülmüştü.[A.Naim, Tecrid Tercemesi, II, 228-232 (hds. no: 213-214).]
Görülüyor ki Resûl-i Ekrem
(s.a.v.) ongunun hepsini de Mekke'de geçir-memiştir. Bir kısmını Arafat'ta, bir
kısmını Minâ'da hac ibadetiyle ilgili fiilleri ifâ için bulunması gereken
yerlerde geçirmiştir. [Şevkânî, Neylu'l-evtâr, III, 236.] Çünkü Resûlullah
(s.a.v.) ashabıyla beraber hicretin onuncu senesi Zilhiccesinin ilk pazar günü
Mekke-i Mükerreme'ye vardı. O günün sabah namazı Mekke haricinde Zütûva denilen
yerde kılındı. Pazartesi, salı, çarşamba günleri de namazları Mekke'de
kıldıktan sonra Zilhicce'nin sekizinci gününe tesadüf eden perşembe günü
sabahleyin yola çıkılıp kuşluk vaktinde Minâ'yı şereflendirdi. O vakte kadar
Mekke-i Mükerreme'de yirmi vakit namaz kıldırdı. Ertesi günü Minâ'dan yola
çıkıp zevalden sonra Arafat'a varılmıştır ki, o gün Arafat yakınındaki Nemire
mevkiinde hutbe okundu, güneş batıncaya kadar orada kalındı. Sonra cumartesi
gecesi Müzdelife'ye gelinip sabah namazına kadar beklendikten sonra sabah
namazını müteakib yola çıkılarak güneş doğunca Minâ'ya ulaşılmıştır. îşte
yevm-i nahr, yevm-i a d ha dedikleri bayram günü o gündür. O sabah kuşluk vakti
Akabe'de Büyük Cemre taşlandıktan sonra Mekke-i Mükerreme'ye varılıp Ka'be-i
Muazzama zeval vaktinden önce tavaf edilmiş ve yine aynı gün Minâ'ya dönülüp o
günün kalan kısmıyla birlikte pazar, pazartesi günleri de tamamen orada
kalınıp salı günü öğleden sonra Muhassab'a varılıp öğle namazı orada kılınmış
ve çarşamba gecesi de orada kalınmıştır. Hz. Âişe o geceltenim'delumre için
ihrama girmiştir. Zilhiccenin ondördünde çarşamba günü seher vakti sabah namazından
önce veda tavafım ifa ettikten sonra Mekke'den çıkılmıştır ki, Mekke'ye giriş
ile çıkış arasında on gün geçmiştir. Hz. Enes'in bu hadisi Resûl-i Ekrem'in
Mekke'de 17 gün kaldığını ifade eden 1232 numaralı hadisle 15 gün kaldığım
ifade eden 1231 no'lu hadise aykırı değildir. Çünkü o hadisler Resûl-i Ekrem'in
Mekke'nin Fethi yılında Mekke'deki ikâmetiyle ilgilidir. Bu hadis ise, Veda
Haccındaki ikâmetiyle ilgilidir.
Şafiî ulemâsı Resûl-i
Ekrem'in Veda Haccında giriş-çıkış günleri hariç, Mekke'de sadece üç gün
kaldığına ve bu sürede dört rekatlı namazlarını kısaltarak kıldığını ifâde eden
bu hadisi delil getirerek "giriş-çıkış günleri hariç bir beldede dört gün
oturmaya niyet eden kimse bu dört gün içerisinde namazlarını kısaltarak kılar.
Ancak daha fazla oturmaya niyet ederse o zaman tam kılar"'demişlerdir.
Nitekim Ebû Sevr, İbn Müseyyeb de bu görüştedirler. Delilleri ise, İmam
Malik'in Atâ el-Horasânî vasıtasıyla îbn Müseyyeb'den rivayet ettiği şu
hadistir:
"Kim bir beldede
dört gece kalmaya niyet ederse namazlarını tam kılar.”[Muvatta', Kasrü's-salât]
İmam Malik der ki:
"Bu mevzuda işittiğim hadisler içerisinde gönlüme en yatkın olanı bu
hadistir." Ayrıca Müslim'in rivayet ettiği "Muhacirin hac
ibâdetlerini eda ettikten sonra Mekke'de kalacağı müddet üç
gündür"[Müslim, hac] hadisini de delil getirirler ve "dört gün
kalırsa, müsafirlikten çıkar" derler. Maliki uleması da aynı görüşte
olmakla beraber onlar giriş ve çıkış günlerini de dört günün içinde sayarlar.
Ahmed b. Hanbel'e göre
ise, bir kimse 22 vakit namaz kılacak kadar bir beldede ikâmete azmetti mi,
müsafirlikten çıkar, daha az süre için oturmaya niyet eden kimse yolcu
sayılır. Delili de şu hadis-i şeriftir: "Peygamber (s.a.v.) Mekke'ye
Zilhiccenin dördüncü günü geldi, 4, 5, 6, ve 7. günleri orada kaldı. Sekizinci
gün sabah namazını Ebtah vadisinde kıldı. Tam olarak kıldığı bu namaz
vakitlerinin tümü yirmi bir vakittir."[163]
Hanefî ulemasına göre
ise, bu müddet 15 gündür. Delilleri şu hadis-i şeriflerdir:
1. Daha önce tercümesini
sunduğumuz 1231 numaralı hadis-i şerif.
2. İbn Mâce, ikâme 76.
3. Nesâî,
taksirü's-salat, 4.
4. Zeylai, Nasbü'r-râye
II, 184'deki hadisler.[Şevkanî, Neylu'I-Evtfir, III, 236.]