SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

SALATU’L-İSTİSKA BAHSİ

<< 1191 >>

بَاب الصَّدَقَةِ فِيهَا

7. Güneş Tutulduğunda Sadaka Vermek

 

حَدَّثَنَا الْقَعْنَبِيُّ عَنْ مَالِكٍ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ عَائِشَةَ أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ الشَّمْسُ وَالْقَمَرُ لَا يُخْسَفَانِ لِمَوْتِ أَحَدٍ وَلَا لِحَيَاتِهِ فَإِذَا رَأَيْتُمْ ذَلِكَ فَادْعُوا اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ وَكَبِّرُوا وَتَصَدَّقُوا

 

Âişe (r.anhâ)'den; rivayet edildiğine göre, Nebi (S.A.V.) şöyle buyurmuştur: "Güneş ve ay, bir kimsenin ölümü veya hayatı için tutulmazlar. O halele tutulduklarını gördüğünüz zaman Allah azze ve celle'ye dua ediniz, tekbir getiriniz ve sadaka veriniz.”

 

 

İzah:

Buhârî, kusûf; Müslim, kusûf; Nesâî, kusûf

 

Bu hadis-i şerifte Hz. peygamber güneşin tutulduğunu gören  müslümanların, duâ etmelerini, tekbir getirmelerini ve sadaka vermelerini emretmiştir. Buradaki tekbirden muradın mutlak zikir olması muhtemeldir. Bu terkibin Buhârî'de: “Allah'ı zikrediniz" şek­linde ifadelendirilmesi, bu ihtimali te'yid etmektedir.

 

Hz. Peygamberin sadakayı emretmesi, sadakanın belâ ve azaplara en­gel olması yönündendir. Sadakanın herhangi bir ölçü kaydı ile kayıtlanma­sı, bu emrin sadakanın azına da çoğuna da şâmil olduğunu gösterir. Bu emir vücûba değil, nedbe delâlet eder.