SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

SALAT BAHSİ

<< 404 >>

بَاب فِي وَقْتِ صَلَاةِ الْعَصْرِ

5. İkindi Namazının Vakti

 

Bu bab Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ikindi namazını kıldığı vakti beyan eden hadisleri ihtiva etmektedir.

 

حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ أَنَّهُ أَخْبَرَهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ كَانَ يُصَلِّي الْعَصْرَ وَالشَّمْسُ بَيْضَاءُ مُرْتَفِعَةٌ حَيَّةٌ وَيَذْهَبُ الذَّاهِبُ إِلَى الْعَوَالِي وَالشَّمْسُ مُرْتَفِعَةٌ

 

Enes bin Malik (r.a.) haber vermiştir ki; Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ikindi namazını güneş beyaz (parlak), yüksek ve dipdiri iken kılardı. Ve (Namazdan sonra) Avaliye giden kimse güneş daha yüksek(te) iken oraya varırdı.

 

 

Diğer tahric: Buharî, mevakit; i'tisam; Müslim, mesacid; Nesai, mevakit; İbn Mace, salat; Tirmizî, salat; Ahmed b. Hanbel, III , 131, 184, 209, 214, 217.

 

AÇIKLAMA:     Avali, aliye kelimesinin çoğulu olup yüksek yaylalar manasına gelir. Burada murad, Medine'nin Necid tarafına düşen köylerinin adıdır. Bu köylerin Medine'ye olan uzaklığı hakkında değişik rivayetler vardır. Ebu Davud'un Zuhri'den yaptığı rivayete göre iki-üç veya dört mil, Darakutni'nin rivayetinde altı mildir. Bu mesafenin üç dört mil olduğuna dair başka rivayetler de vardır.

 

Kadı İyaz bu köylerin Medine'ye en uzak olanının sekiz mil olduğunu, İbnü'l-Esir de en yakınının dört, en uzağının sekiz mil olduğunu söyler.

 

Bu farklı rivayetlerden anlaşılıyor ki, bu köylerin Medine'ye en yakın olanı iki, en uzak olanı da sekiz mil mesafededir. Üç dört ve altı mil olduğuna dair   rivayetler değişik köylerin Medine'ye olan uzaklığına göredir.

 

Hadisteki güneşin dipdiri olmasından maksat 406 numaralı rivayette ifade edildiğine göre, ısısının devamıdır. Beyazlık ve yüksek oluşu da güneşin henüz tam olarak batmaya yüz tutmadığını gösterir.

 

Hadisin Nesai ve Müslim'deki bir rivayetinde Avali tabiri yerine Kuba kelimesi kullanılmıştır.

 

Hadisin zahiri ikindi namazını kılmakta acele etmenin müstehap olduğuna delalet etmektedir. Ayrıca bu ikindi namazının vaktinin, bir şeyin gölgesi kendisi kadar olduğunu söyleyenlerin görüşünü te'yid etmektedir. Çünkü gölge iki misli olduktan sonra bir kimsenin namazı kılıp yukarıda ifade edilen mesafelere güneş dipdiri iken varabilmesi hemen hemen mümkün değildir. Cumhurun ve bu meyanda İmam Ebu Yusuf ile İmam Muhammed'in bu görüşte oldukları CebraiI aleyhisselam'ın imameti ile ilgili hadiste ifade edilmişti. Hatırlanacağı üzere İmam Azam'a göre ikindi namazının vakti, her şeyin gölgesi iki misli olduğu zaman girer. İmam-ı azam, görüşüne Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in öğleyi serinliğe bırakmayı tavsiye eden hadislerini delil almıştır. Çünkü eşyanın gölgesi iki misline varmadan önce, ortalığın serinlemesi mümkün değildir. Bu mütaleaya bundan evvelki babda rivayet edilen ve öğleyi tepeciklerin gölgesini gördüklerinde kıldıklarını ifade eden Ebu Zer hadisi ile itiraz edilmektedir. Fakat bu itiraza şu cevap verilebilir: Küçük tepelerin gölgesi görününceye kadar, dikili şeylerin gölgesi boylarının iki misli olabilir.

 

İmam azam'ın ikindi konusunda ilk görüşünden cumhurun görüşüne döndüğünü söyleyen fakihler de vardır.

 

 

DEVAM