DEVAM: 181-182.
Namazda El Üzerine Dayanmanın Keraheti
حَدَّثَنَا
هَارُونُ
بْنُ زَيْدِ
بْنِ أَبِي
الزَّرْقَاءِ
حَدَّثَنَا
أَبِي ح و
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ
سَلَمَةَ
حَدَّثَنَا
ابْنُ وَهْبٍ
وَهَذَا
لَفْظُهُ
جَمِيعًا
عَنْ هِشَامِ
بْنِ سَعْدٍ
عَنْ نَافِعٍ
عَنْ ابْنِ
عُمَرَ أَنَّهُ
رَأَى
رَجُلًا
يَتَّكِئُ
عَلَى يَدِهِ الْيُسْرَى
وَهُوَ
قَاعِدٌ فِي
الصَّلَاةِ
قَالَ
هَارُونُ
بْنُ زَيْدٍ
سَاقِطًا عَلَى
شِقِّهِ
الْأَيْسَرِ
ثُمَّ
اتَّفَقَا فَقَالَ
لَهُ لَا
تَجْلِسْ
هَكَذَا
فَإِنَّ
هَكَذَا يَجْلِسُ
الَّذِينَ
يُعَذَّبُونَ
İbn-i Ömer'den rivayet
edildiğine göre "namazda otururken sol eli üzerine dayanan -Hârûn b. Zeyd,
"sol yanına düşen" der-bir adam görüp kendisine: Bu şekilde oturma,
çünkü azab edilecek olanlar böyle oturur, dedi.
Diğer tahric: Ahmed b.
Hanbel, II, 116.
AÇIKLAMA:
Ebû Dâvud bu eseri,
Harun b. Zeyd ve Muhammed b. Seleme b. Seleme adlarında iki ayrı zattan
işitmiştir. Bunlar da müşterek olarak Hişâm b. Sa'd'den nakletmişlerdir. Ancak
hadiseyi aktarırken değişik ifâdeler kullanmışlardır. Metin esas olarak
Muhammed b. Seleme' nin sözleri ile nakledilmiş, Harun'un farklı ifâdesi bir
parantez cümlesi olarak tire arasında terceme edilmiştir.
Bu rivayet de namazda
otururken elleriyle yere dayanmanın meşru olmadığını göstermekte ve bu
hareketin azaba sebeb olacağını vurgulamaktadır. Her ne kadar bu rivayet İbn
Ömer'in sözlerini ihtiva ediyorsa da herhangi bir hareketin azaba sebeb olacağı
akılla bilinemeyeceği için, Resûlullah'ın sözü hükmündedir. İbn Ömer bunu kendi
kafasına göre değil, Hz. Nebi'den duyduğu bir bilgiye dayanarak söylemiş
olmalıdır.