DEVAM: 176-177.
Dördüncü Rek'atte(n Sonra) Teverrükden Söz edenler(in Delilleri)
حَدَّثَنَا
عَلِيُّ بْنُ
الْحُسَيْنِ
بْنِ
إِبْرَاهِيمَ
حَدَّثَنَا
أَبُو بَدْرٍ
حَدَّثَنِي
زُهَيْرٌ
أَبُو
خَيْثَمَةَ
حَدَّثَنَا
الْحَسَنُ
بْنُ
الْحُرِّ
حَدَّثَنَا
عِيسَى بْنُ
عَبْدِ
اللَّهِ بْنِ
مَالِكٍ عَنْ
عَبَّاسٍ
أَوْ
عَيَّاشِ
بْنِ سَهْلٍ
السَّاعِدِيِّ
أَنَّهُ
كَانَ فِي مَجْلِسٍ
فِيهِ
أَبُوهُ
فَذَكَرَ
فِيهِ قَالَ فَسَجَدَ
فَانْتَصَبَ
عَلَى
كَفَّيْهِ وَرُكْبَتَيْهِ
وَصُدُورِ
قَدَمَيْهِ
وَهُوَ
جَالِسٌ فَتَوَرَّكَ
وَنَصَبَ
قَدَمَهُ
الْأُخْرَى
ثُمَّ
كَبَّرَ
فَسَجَدَ
ثُمَّ
كَبَّرَ
فَقَامَ
وَلَمْ
يَتَوَرَّكْ
ثُمَّ عَادَ
فَرَكَعَ
الرَّكْعَةَ
الْأُخْرَى
فَكَبَّرَ
كَذَلِكَ
ثُمَّ جَلَسَ
بَعْدَ
الرَّكْعَتَيْنِ
حَتَّى إِذَا
هُوَ أَرَادَ
أَنْ
يَنْهَضَ
لِلْقِيَامِ
قَامَ بِتَكْبِيرٍ
ثُمَّ رَكَعَ
الرَّكْعَتَيْنِ
الْأُخْرَيَيْنِ
فَلَمَّا
سَلَّمَ سَلَّمَ
عَنْ
يَمِينِهِ
وَعَنْ
شِمَالِهِ
قَالَ أَبُو
دَاوُد لَمْ
يَذْكُرْ فِي
حَدِيثِهِ
مَا ذَكَرَ
عَبْدُ
الْحَمِيدِ
فِي التَّوَرُّكِ
وَالرَّفْعِ
إِذَا قَامَ
مِنْ
ثِنْتَيْنِ
Abbas -veya Ayyaş- b.
Sehl es-Sâidı'den rivayet edildiğine göre; o, babasının da bulunduğu bir
mecliste idi...
(Râvî) hadiste (Ebû
Humeyd'in) şöyle dediğini zikretti: Hz. Nebi, otururken avuçları, dizleri ve
ayağının ön kısmına dayanıp secde yaptı. Akabinde sol kabası üzerine oturup
diğer (sağ) ayağını dikti. Sonra tekbir alıp secdeye vardı. Sonra tekrar tekbir
alıp doğruldu, fakat bu sefer kalçasının üzerine oturmadan kalktı ve diğer
rek'atı kıldı. Aynen birinci rek'at'te olduğu gibi tekbirini aldı, iki
rek'at'ten sonra oturdu. (Bu ilk teşehhüdden sonra) ayağa kalkmak isteyince,
tekbir alarak kalktı. Sonra diğer (son) iki rek'ati de kılıp sağına ve soluna
selam verdi.
Ebû Dâvûd dedi ki: (İsa
b. Abdillah) hadisinde; teverrük ve ikinci rek'atten kalkarken elleri kaldırma
hususunda Abdülhamid'in söylediklerini söylemedi.
Diğer tahric: Ebu
Dâvûd, salât
AÇIKLAMA:
Bu rivayet de
öncekilerin biraz değişik şeklidir. Bu rivayette özellikle üzerinde durulan
konu, Hz. Nebiin iki rek'at arasındaki oturuş şeklidir. Hadis-i şerifte beyân
edildiğine göre, Resûlullah'ın bu oturuş şekli, teverrüktür. Ancak burada, ilk
ve son ka'delerde Resûl-i Ekrem'in nasıl oturduğuna dâir bir işaret yoktur.
Rivayetin konu ile alakası rek'atler arasındaki oturuş biçimini bildirmesi
bakımındandır.
Ebû Davud'un hadisin
sonuna eklediği ta'lik, bu hadisin râvisi İsa b. Abdullah'ın, Abdülhamid'in 730
numaralı hadiste temas ettiği iki noktayı anmadığını göstermektedir. Bunların
birincisi son kaidedeki oturuş şekli diğeri de, ikinci rek'atten kalkarken
elleri kaldırma meselesidir. Abdülhamid'in rivayetinde, "Resulullah iki
rek'atten sonra kalkınca tekbir aldı ve ellerini omuzlarının hizasına kadar
kaldırdı" denilmektedir.