SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

SALAT BAHSİ

<< 873 >>

DEVAM: 146-147. Rüku'da Ve Secdede Ne Söylenir?

 

حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ صَالِحٍ حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ حَدَّثَنَا مُعَاوِيَةُ بْنُ صَالِحٍ عَنْ عَمْرِو بْنِ قَيْسٍ عَنْ عَاصِمِ بْنِ حُمَيْدٍ عَنْ عَوْفِ بْنِ مَالِكٍ الْأَشْجَعِيِّ قَالَ قُمْتُ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ لَيْلَةً فَقَامَ فَقَرَأَ سُورَةَ الْبَقَرَةِ لَا يَمُرُّ بِآيَةِ رَحْمَةٍ إِلَّا وَقَفَ فَسَأَلَ وَلَا يَمُرُّ بِآيَةِ عَذَابٍ إِلَّا وَقَفَ فَتَعَوَّذَ قَالَ ثُمَّ رَكَعَ بِقَدْرِ قِيَامِهِ يَقُولُ فِي رُكُوعِهِ سُبْحَانَ ذِي الْجَبَرُوتِ وَالْمَلَكُوتِ وَالْكِبْرِيَاءِ وَالْعَظَمَةِ ثُمَّ سَجَدَ بِقَدْرِ قِيَامِهِ ثُمَّ قَالَ فِي سُجُودِهِ مِثْلَ ذَلِكَ ثُمَّ قَامَ فَقَرَأَ بِآلِ عِمْرَانَ ثُمَّ قَرَأَ سُورَةً سُورَةً

 

Avf b. Malik el-Eşcaî'den; demiştir ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte bir gece namaz kıldım. Kalktı (birinci rekatta) Bakara suresini okudu. Her rahmet ayetine geldikçe durdu (ve Allah'dan rahmet) istedi. Azab ayetine geldikçe de durdu (ve Allah'a) sığındı. Sonra "Sübhane zi'l-ceberuti ve'I-kibriyai vel-azameti = kahr ve kudret sahibi, izzet ve saltanat sahibi, ululuk ve azamet sahibi olan (Rabbimi) tesbih (ve tenzih) ederim" diyerek kıyamı kadar rükuda kaldı, sonra kıyamı kadar da secdede kaldı. Secde halinde iken de bu dualara benzer dualar okudu. Sonra (ikinci rekata) kalktı, sonra (üçüncü rekatta) bir sure (dördüncü rekatta da diğer) bir sure okudu.

 

 

Diğer tahric: Nesaî, tatbîk; Ahmed b. Hanbel, V, 388, 397, 398, 400, 401; VI, 24.

 

AÇIKLAMA:    

 

Bu hadis-i şerif dört rekatlı namazların her rekatında Kur'an okunacağına delalet etmektedir. Ancak (136.) babta geçen hadis-i şeriflerin açıklamasında beyan ettiğimiz gibi Şafiî ulemasına göre her rekatta Fatiha okumak farz ise de, Hanefîlere göre okunması farz olan Kur'-an'ı farz namazların ilk iki rekatında okumak vacibtir. Sadece bir ayet oku­makla bu farz yerine getirilmiş olur. İmam Şafiî'nin delili " Kıraatsiz namaz yoktur ve her bir rekat başlı başına namazdır"   mealindeki 819 numaralı hadistir.

 

Malikîlere göre namazın üç rekati, tümü mesabesinde olduğundan na­mazın üç rekatında Kur'an okumakla farz olan kıraat yerine getirilmiş olur. Hanefî ulemasına göre farz namazların üçüncü ve dördüncü rekatların­da sadece Fatiha okumak sünnettir. Çünkü Buharı ve Müslim'in ittifakla rivayet ettikleri Ebu Katade hadisinde şöyle buyuruluyor: "Resul-i Ekrem (Sallallahu aleyhi ve Sellem) öğle ve ikinde namazlarında ilk iki rekatta Fatiha ile beraber birer sure okurdu. Son iki rekatta ise, sadece birer Fatiha okurdu.""Kur'an'dan kolayınıza geleni okuyunuz"[Müzemmil 20] ayet-i kerimesiyle namaz­da Kur'an okumak farz kılınmış olmakla beraber, özellikle, Fatiha'nm ve Fatiha'ya ilavden bir miktar Kur'an okunması vacibtir. İşte bunların hepsi farz olan kıraati meydana getirmektedir. Her ne kadar bazı vakitlerde oku­nacak surelerin uzunluk miktarları sünnet kılınmış ise de bunların hepsi (Hatta bir namazda hatim bile indirilse) farz olan kıraattan sayılır. Namazda farz olan kıraatin vacib miktarından aşağı olmaması da vacibtir. Bunda azı mek­ruh olur, fazlası sünnet sayılır.

 

Her ne kadar mevzumuzu teşkil eden hadis-i şerifte Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in Fatiha okuduğundan bahsedilmemişse de Ahmed b. Hanbel'in Müs-ned'inde rivayet ettiği "Fatihasız namaz olmaz" hadis-i şerifi namazda Fatiha'nın okunacağına delalet eder.

 

Metindeki "Resul-i Ekrem üçüncü ve dördüncü rekatlarda birer sure okudu" sözünden maksat, bazılarına göre Nisa ve Maide Sureleridir. An­cak yukarıdaki açıklamalarımızdan da anlaşıldığı gibi üçüncü ve dördüncü rekatlarda zamm-i sure okumak Hanefi ulemasına göre nafile namazlara mah­sustur.