DEVAM: 22. Mescid'e
Tükürmenin Keraheti
حَدَّثَنَا
هَنَّادُ
بْنُ
السَّرِيِّ
عَنْ أَبِي
الْأَحْوَصِ
عَنْ
مَنْصُورٍ
عَنْ رِبْعِيٍّ
عَنْ طَارِقِ
بْنِ عَبْدِ
اللَّهِ
الْمُحَارِبِيِّ
قَالَ قَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
إِذَا قَامَ
الرَّجُلُ
إِلَى
الصَّلَاةِ
أَوْ إِذَا
صَلَّى
أَحَدُكُمْ
فَلَا يَبْزُقْ
أَمَامَهُ
وَلَا عَنْ
يَمِينِهِ وَلَكِنْ
عَنْ
تِلْقَاءِ
يَسَارِهِ
إِنْ كَانَ
فَارِغًا
أَوْ تَحْتَ
قَدَمِهِ
الْيُسْرَى
ثُمَّ لِيَقُلْ
بِهِ
Tarik b. Abdillah
el-Muharibi (r.a.), Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şöyle
buyurduğunu rivayet etmiştir: "Bir kimse namaz'a kalktığı, -veya [şek ravileden birine
aittir.]
biriniz namaz kıldığı- zaman, önüne ve sağına tükürmesin. Ama sol
tarafında kimse yoksa, soluna veya sol ayağının altına tükürsün. Sonra da
tükrüğü (ayağı ile) sürtelesin."
Diğer tahric: Nesai,
tahare; Tirmizi, cum'a; ibn Mace, ikametü's-sala
AÇIKLAMA: Tarık b. Abdillah :
Kufeli'dir. Nebi s.a.v. ile görüşmüş ve ondan iki veya üç hadis rivayet
etmiştir. {Bilgi için bk. İbnu'l-Esir, Üsdu'l-gabe, III, 71; İbn Hacer,
el-İsabe,II, 220).
Hadis-i
şerif, müslümanların namazda iken kıbleye doğru veya sağına tükürmesini men
etmektedir. Kıbleye karşı tükürmekten nehyeden başka hadisler de vardır. Bu
hadislerden bir kısmında, tükürmeyi men etmenin illetleri de belirtilmektedir.
Mesela Ebu Davud'da hemen bundan sonra gelecek hadis de, "çünkü Allah(ın
kıblesi) sizin ön tarafınızdadır" buyurulmaktadır. İbn Hibban ve İbn Huzeyme'nin
Sahihlerinde rivayet ettikleri bir rivayette, "kıble tarafına tüküren
kimsenin kıyamet günü o tükrük gözlerinin arasında, (İbn
Huzeyme'nin başka bir rivayetinde de yüzünde) olduğu halde diriltileceği"
ifade edilmektedir. Ebu Davud'taki bir rivayette (481. hadis)de, Efendimizin
kıbleye doğru tüküren bir imamı, imamlıktan men ettiği belirtilmektedir.
Bu
hadis-i şeriflerin zahirleri ve illetleri, namazda iken kıbleye doğru
tükürmenin haram olmasını gerektirir, ibn Hacer:"Bu ta'lil, ister mescidde
isler başka bir yerde, kıbleye karşı tükürmenin haram olduğuna delildir. Durum
böyle olunca mescide tükürmenin tenzihen mi, yoksa tahrimen mi mekruh oluşunda
ihtilafa mahal yoktur" demiş, daha sonra da yukarıya aldığımız ibn Huzeyme
ve İbn Hibban'ın rivayetlerini nakletmiştir.
Hz.
Nebi, üzerinde durduğumuz hadiste sağa tükürmeyi men etmiş, sola tükürmeye ise
ruhsat vermiştir. Bu yasak ve ruhsatın illeti konusunda da ulema bir hayli
görüş beyan etmiştir. Bunların özeti şudur:
1.
Sağ, dinimizde devamlı tazime layık görülmüş, ayakkabı giymekten tutun da saç
taramaya varıncaya kadar bütün işlerde sağa öncelik tanınmıştır.
2.
İnsanın sağ tarafında haseneleri yazan melekbulunmaktadır. Bu melek, rahmet
alametidir. Şeref ve tazime daha çok layıktır. Üstelik bu melek sol taraftaki
günahları yazan melekten daha üstündür. Onu üç saat günahları yazmaktan
nehyeder. Bu hadisin İbn Şeybe'deki rivayetinde "Çünkü sağında sevapları
yazan melek vardır" ziyadesi bu görüşü takviye etmektedir.
3.
Sağda, katip ve hafaza meleklerinden başka melekler bulunur. Bunlar namaz
kılana ilham vermek ve onların duasına amin demek için gelmiş-" lerdir.
Misafir sayılırlar. Misafir ise, ikrama başkalarından daha layıktır.
Hadisin
zahiri sağa tükürmeyi men'in namazla alakalı olduğuna, namaz dışında bunun
yasak olmadığına delalet etmektedir.
İnsanın
sol tarafında da melek olduğu halde sola doğru tükürmenin caiz oluşunun illeti
de şudur: Namaz bedeni ibadetlerin en önemlisidir. Namazda seyyiati yazan meleğin
hiç bir rolü yoktur. Bu melek, namaz esnasında insana tükrük isabet etmeyecek
kadar bir uzaklıkta bulunabilir.
Sola
tükürmenin cevazı sol tarafın boş olması şartı ile kayıtlıdır. Sol yanında bir
başkası varsa, oraya tükürmesi caiz değildir. Çünkü bir müslüma-nın başka bir
müslümana eza vermesi haramdır.
İmam
Nevevi, "sola veya sol ayağın altına tükürmek ancak cami dışında caizdir.
Cami içinde ise, ancak bir beze tükürülebilir" demektedir.
Bu
hususta İmam Nevevi’nin sözü gerçekten kayda değer. Şöyle ki: "Sol tarafa
ve ayak tarafına Iükürsün" emri, cami içinde olmasa gerekir. Zira camiye
tükürmenin günah olduğu yukarıdaki hadisle beyan edilmişti. Cami içinde
tükürmek mecburiyetinde olan bir kişi ancak elbisesinin bir kenarına (şimdi
mendile) tükürmesi gerekir." Yani camiye tükürmenin günah olduğunu
açıkladıktan sonra Resulullah'ın camiye tükürmeye izin vermesi düşünülemez.
Ayrıca namaz esnasında tükürmenin namazı bozup bozmayacağına ait hükümler,
yerinde gelecektir.