DEVAM: 129. Yeni
Müslüman Olan Kimseye Gusletmesi Emrolunur
حَدَّثَنَا
مَخْلَدُ
بْنُ خَالِدٍ
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
الرَّزَّاقِ
أَخْبَرَنَا
ابْنُ
جُرَيْجٍ
قَالَ
أُخْبِرْتُ
عَنْ عُثَيْمِ
بْنِ
كُلَيْبٍ عَنْ
أَبِيهِ عَنْ
جَدِّهِ
أَنَّهُ
جَاءَ إِلَى
النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
فَقَالَ قَدْ
أَسْلَمْتُ
فَقَالَ لَهُ
النَّبِيُّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
أَلْقِ
عَنْكَ
شَعْرَ
الْكُفْرِ
يَقُولُ
احْلِقْ
قَالَ و
أَخْبَرَنِي
آخَرُ أَنَّ
النَّبِيَّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَالَ
لِآخَرَ
مَعَهُ
أَلْقِ
عَنْكَ شَعْرَ
الْكُفْرِ
وَاخْتَتِنْ
Useym bin Kuleyb babası
tarikiyle dedesinden rivayet etmiştir ki: "O (Kuleyb el-Cuheni) Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gelip: Ben müslüman oldum, demiş, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) de o'na: "Kendinden küfür kıllarını at,
buyurmuştur."
(Ravilerden biri
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ın sözünü) "traş ol" diye
açıklamıştır.
(Useym'in babası Kesir)
şöyle dedi: "Bir başkası bana haber verdi ki; Peygamber (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) kendisi (Haberi veren veya Resulullah) ile beraber olan diğer
birine: "Kendinden küfür kıllarını at ve sünnet ol, buyurdu."
Bu Hadisi Kütüb-i
sitte sahiplerinden sadece Ebu Dâvud rivayet etmiştir.
AÇIKLAMA: Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in yeni müslüman olan bu zata "kendinden küfür kıllarını
at" buyurması geneli kapsamaz. Yani İslama yeni giren herkesin traş olması
şart değildir. Burada; "kıl'ın küfre izafe edilmesi, bazı kafirlerin,
alemeti farikası olarak uzattıkları saçlarının kesilmesi gereğine işarettir.
Çünkü bazı bölgelerdeki gayr-i müslimler başlarını değişik bir biçimde traş
ederlerdi. Ve kendilerine has bir alamet olarak başlarının bir yerindeki
saçları uzatırlardı. Mesela, Mısır ve Hindistan'da durum böyle idi. İşte
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in kesilmesini emrettiği kıllar bu
tipteki saçlardır.
Ayni
bu mevzuda şunları söyler: "Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
tıraş olmayı emretmesi, temizlikten mübalağa ve kafir iken büyüyen kıllarım
izale içindir. Sünnet olmayı emretmesi ise, gayet açıktır. Eğer kafir müslüman
olur ve sünnet olmanın vereceği eleme katlanamayacak durumda olursa, olduğu hal
üzere terk edilir."
Ayni'nin,
sünnet hususunda söylediği günümüzde problem değildir. Zira uyuşturucu
iğnelerle hiç bir acı duymadan sünnet olmak mümkündür. Dolayısıyle İslama yeni
girenlerin sünnet olmamasını meşru kılacak bir özür kalmamıştır.
Bu
mevzudaki görüş farkları 54. Hadisin şerhinde verilmiştir. Ayrıca, hanefi
fukahası bu konuda şunları da ilave etmiştir: Bülug çağından sonra müslüman
olan kişinin mümkünse, kendi kendini sünnet etmesi veya eşi tarafından (sünnet)
edilmesi daha uygundur.
Hz.
İbrahim'in, 80 yaşında iken kendi kendisini sünnet ettiği sahih hadislerde
bildirilmiştir. Bütün buna rağmen mümkün olmadığı takdirde "sünnetin
ikamesi için haram irtikab edilmez" kaidesinden hareketle sünnet olma
işini terk eder diyenler, olmuş ise de bu görüş muteber sayılmamaktadır. Zira
sünnet olma hüküm bakımından her ne kadar sünnet ise de İslamın şiarı olması
açısından lüzumlu görülmüş ve doktor tarafından sünnet edilmesi gereği üzerine
durulmuş, fetva da buna göre verilmiştir.
Peygamber
Efendimiz, küfür halinden kalma kılların kesilmesini İslamın şiar olan sünneti
emrettiğine göre, küfür halinden kalma kirlerin izalesi öncelikle emredilmiş
olmaktadır. Netice itibariyle Hadiste, müslüman olan kimsenin üzerindeki İslam
adabına uymayan kılları kesmesi ve sünnet olması istenmektedir.