بَاب
فِي
الْجُنُبِ
يَعُودُ
84. Cünüp Olan Kişinin
(Yıkanmadan) Tekrar Cima' Etmesi
حَدَّثَنَا
مُسَدَّدُ
بْنُ
مُسَرْهَدٍ
حَدَّثَنَا
إِسْمَعِيلُ
حَدَّثَنَا
حُمَيْدٌ
الطَّوِيلُ
عَنْ أَنَسٍ
أَنَّ رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
طَافَ ذَاتَ
يَوْمٍ عَلَى
نِسَائِهِ
فِي غُسْلٍ
وَاحِدٍ قَالَ
أَبُو دَاوُد
وَهَكَذَا
رَوَاهُ هِشَامُ
بْنُ زَيْدٍ
عَنْ أَنَسٍ
وَمَعْمَرٌ عَنْ
قَتَادَةَ
عَنْ أَنَسٍ
وَصَالِحُ
بْنُ أَبِي
الْأَخْضَرِ
عَنْ
الزُّهْرِيِّ
كُلُّهُمْ
عَنْ أَنَسٍ
عَنْ
النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
Enes b. Malik (r.a.)'dan
rivayet edilmiştir: "Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) bir gün
(bütün) hanımlarıyla (cinsi) temasta bulundu ve (en sonunda) bir kere gusül
abdesti aldı."
Ebu Davud dedi ki; Bunu,
Hişam b. Zeyd, Enes'den; Ma'mer de Katade vasıtası ile Enes'ten; Salih b.
Ebi'l-Ahdar Zühri'den, hepside Enes tarikiyle Resulullah (s.a.v.)'den (böylece)
rivayet ettiler.
Diğer tahric: Buharî,
Nikah; Nesai, tahare; İbn Mace, tahare; Darîmî, Vudu'; Ahmed b. Hanbel
AÇIKLAMA: Buhari'nin bir
rivayetinde o gün Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in dokuz, başka bir
rivayetinde de onbir hanımı bulunduğu beyan ediliyor. Bir başka görüşe göre de
dokuz hanımı, iki de cariyesi'nin olduğu ifade edilmektedir.
Resuluüah'ın
karı koca muamelesinde bulunduğu hanımları şunlardır;
Hz.
Hadice, Şevde, Aişe, Hafsa, Ümmü Seleme, Hind, Çüveyriye, Zeyneb bint Cahş,
Zeynep bint Huzeyme, Reyhane, (Resulullah bunu esir almış sonra azad edip
Hicretin altıncı senesinde onunla evlenmiştir), Ümmü Habibe, Remle bint Ebi
Süfyan, Safiyye, Meymune, Fatima bint Dahhak, Esma bint Numan'dır.
Ayrıca
nikahlayıp da karı koca muamelesinde bulunmadığı hanımları da olmuştur. Buhari
Şarihi Ayni, Efendimizin nikahladığı hanımların sayısının yirmi sekize
vardığını söyler. Tabii bunların hepsi aynı anda nikahı altında bulunmuş
değildir.
Nebi
Efendimizin çok evlilik yapmasının birçok hikmetleri vardır. Ailevi
münasebetlere ait ahkamın tesbit ve yayılması, kimsesiz kalan hanımların
himayesi, devletin gücünü muhafaza ve İslam'ın yayılmasını temine yardımcı
olması bakımından devrinin ileri gelenleri ile akrabalık kurma, çok evlenmenin
Araplar arasında bir fazilet ve övgü vesilesi sayılması, Ehl-i İyal'in çokluğunun
kişiyi Rabbi ile meşgul olmaktan alıkoymaması gerektiğinin gösterilmesi bu
hikmetlerdendir.
Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem)'in çok hanımla evlenmesi dünya zevkine
düşkünlüğünden dolayı değildir. Eğer öyle olsaydı daha İslamı tebliğe ilk
başladığı günlerde Müşriklerin, İslam davasını bırakması şartıyla Mekke'nin en
güzel kızlarını teklif etmelerini kabul eder, çok evliliğin adet olduğu bir
devirde elli yaşına kadar tek kadınla yetinmezdi.
Nesai
ve Hakim'in Enes'ten rivayet ettikleri bir hadiste; "Sizin dünyanızdan
bana kadın ve güzel koku sevdirildi, gözümün süruru namazda kılındı"
buyurarak namazı hepsinden üstün tuttuğunu ortaya koymuştur.
Üzerinde
durduğumuz Hadisdeki "Tavaf (dolaşmak)"tan murat cinsi münasebettir.
Buhari'nin rivayetinde Katade'nin: "Enes'e; "Resulullah (s.a.v.) buna
dayanabiliyor muydu?" dedim. Biz aramızda, "Ona otuz erkek kuvveti
verildiğini konuşurduk" cevabını verdi" demesi de bunu gösterir.
Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem)'in bir gusülle bütün hanımlarını dolaşmasının
birkaç veçhe ihtimali vardır. Şöyle ki;
1.
Bunu, seferden geldiği zaman yapmıştır. Çünkü o zaman, "Kasm"
denilen, zevceler arasında adalete riayet lazım değildir, Nebi (a.s.) sefere
çıkacağı zaman hanımları arasında kur'a çektirir, kur'a hangisine çıkarsa
beraberine onu alırdı. Döndüğü zaman "kasm"e yine başlardı. Fakat
başlarken bu hakta bütün hanımları eşit olduğu için hiçbirini tercih etmez, bir
defada hepsinin yanına uğrar kasm'e ondan sonra başlardı.
2.
Birden dolaşma mes'elesi, hanımlarının rızası ile olmuştur.
3.
Mühelleb'e göre bu iş zevceleri arasında kur'a çektirerek sefere çıkacağı gün
olmuştur. Çünkü kura'dan sonra kasm'e riayet lazım değildir.
Ancak
bu te'viller Resulullah (s.a.v.)'e zevceleri arasında devam üzre müsavata
riayet farzdır diyenlere göredir ki, ekseri ulemanın kavli budur.
Ona
kasm vacip değildir, diyenlere göre Hadis-i te'vile hacet yoktur. Ebu Bekr
İbnu'l-Arabi diyor ki, "Allah, nikah konusunda bazı şeyleri Nebiine tahsis
buyurmuştur. Onlardan biri de kendisine bir saat tahsis etmesidir. O vakitte
zevcelerinin onun üzerinde hakkı yoktur. Onların hepsinin yanına girer,
kendilerine dilediği muameleyi yapar, sonra nevbet sırası hangisinirise ona
döner .Müslim'in Kitabında İbn Abbas'tan rivayet edilen bir hadiste bu saatin
ikindiden sonra olduğu bildirilmektedir.
Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem)'in zevcelerini bir gusülle fakat ayrı ayrı abdest
alarak tavaf etmiş olması muhtemeldir. Yahutta abdest almadan bir gusülle
hepsini dolaşmış ve bunun da caiz olduğunu göstermek istemiştir.
Ebu
Davud'da 220 numarada gelecek olan hadis Efendimizin aralarda abdest aldığını
bildirmektedir.