بَاب
الْوُضُوءِ
مِنْ مَسِّ
الذَّكَرِ
69. Erkeğin Tenasül
Uzvuna Dokunmasından Dolayı Abdest (Gerekir Mi?)
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
اللَّهِ بْنُ
مَسْلَمَةَ
عَنْ مَالِكٍ
عَنْ عَبْدِ
اللَّهِ بْنِ
أَبِي بَكْرٍ
أَنَّهُ
سَمِعَ
عُرْوَةَ
يَقُولُ دَخَلْتُ
عَلَى
مَرْوَانَ
بْنِ
الْحَكَمِ
فَذَكَرْنَا
مَا يَكُونُ
مِنْهُ
الْوُضُوءُ
فَقَالَ
مَرْوَانُ
وَمِنْ مَسِّ
الذَّكَرِ فَقَالَ
عُرْوَةُ مَا
عَلِمْتُ
ذَلِكَ فَقَالَ
مَرْوَانُ
أَخْبَرَتْنِي
بُسْرَةُ بِنْتُ
صَفْوَانَ أَنَّهَا
سَمِعَتْ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
يَقُولُ مَنْ
مَسَّ
ذَكَرَهُ
فَلْيَتَوَضَّأْ
Abdullah b. Ebi Bekir,
Urve'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Mervan, b. el-Hakem'in
huzurunda abdesti bozan şeyleri müzakere etmekte idik. Mervan; "Tenasül
uzvuna dokunmaktan da (bozulur)" dedi. Urve; Ben bunu bilmiyorum, dedi.
Mervan; Büsra bint Safvan bana,RasuluIIah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in
"Zekerine (Tenasul organına) dokunan kimse abdest alsın buyurduğunu haber
verdi." dedi.
Diğer tahric: İbn
Mace, tahare; Tirmizî, tahare; Nesai, tahare, ğusül; Darimi, vudu; Muvatta,
tahare ; Ahmed b. Hanbel
AÇIKLAMA: Hadisin zahirinden,
zekere dokunmaktan dolayı abdestin bozulduğu anlaşmaktadır. Rasulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem)'in "Abdest alsın" buyurmasından maksat,
"Elini yıkasın" demektir; diyenler de olmuştur. Ancak Darakutni'nin
rivayetlerinden bundan muradın el yıkamak değil, namaz abdesti olduğu
anlaşılmaktadır. Aynı mevzuda, Ahmed b. Hanbel ile, Hanefi ulemasından
Tahavi'nin rivayet ettiği bir hadiste de Rasulullah, "Fercine dokunan
abdest alsın" buyurmuştur. Ancak, Tahavi bu hadis için "münker"
demiştir.
Ömer
b. el-Hattab, oğlu Abdullah, Ebu Hureyre, İbn Abbas, Aişe, Sa'd b. Ebi Vakkas,
Ata, Zühri, İbn Müseyyeb, Mücahid, Eban b. Osman, Süleyman b. Yesar, İshak,
İmam Malik, İmam Şafii ve İmam Ahmed b. Hanbel yukarıda işaret edilen hadislere
dayanarak, tenasül organına dokunmanın abdesti bozacağına hükmetmişlerdir.
Bundan
sonraki babta gelecek olan ve zekere dokunmanın abdesti bozmayacağını ifade
eden Talk hadisini zayıf saymışlardır. "Talk hadisini sahih saysak bile o
Büsra hadisi ile nesh edilmiştir" demişlerdir. Bu görüşte olanlar, abdesti
bozmaya sebep olan dokunma şekilleri ve şahsın kendi zekerine mi, yoksa başkasının
zekerine mi dokunduğunda abdestinin bozulacağı hususunda değişik görüşlere
sahip olmuşlardır.
Malİkilere
göre: Baliğ olan bir erkek kendi edep yerine avucunun içi, yani parmaklarının
ucu veya yanlarıyla dokunursa abdesti bozulur. Elinin üstü, tırnakları veya
kolu ile dokunursa bozulmaz. Dokunmadan dolayı zevk alıp almaması arasında fark
yoktur. Edep yerine bir örtü ile dokunursa bir şey lazım gelmez.
Şafillere
göre: Bir kimse kendisinin veya bir başkasının edep yerine arada bir örtü
olmadan avucunun içiyle dokunursa abdesti bozulur. Başkasının edep yerine
dokunması halinde dokunulanın erkek veya kadın, büyük veya küçük, Ölü veya diri
olması arasında fark yoktur. Şafiilerden meşhur olan kavle göre dübür de aynı
hükümdedir; abdest bozulur.
Hanbelilere
göre de, dokunan erkek olsun, kadın olsun, şehvetli veya şehvetsiz, kendisinin
veya başkasının edep yerine elinin içi veya dışı ile dokunması halinde abdesti
bozulur. Kendisinin veya başkasının dübürüne dokunmak veya kadının kendi
fercine dokunması ile de abdesti, bozulur. Tırnakları ile dokunmaktan dolayı
bozulmaz.
Hz.
Ali, İbn Mes'ud, Ammar, Hasen el-Basri, Rabia, Sevri ve Hanefilere göre edep
yerine dokunmaktan dolayı abdest bozulmaz. Bunlar, bundan sonra gelecek olan
Talk Hadisini delil kabul etmişlerdir. O hadis için Tahavi "Senedi
müstakimdir" demiş, Taberani sahih olduğunu söylemiştir.
İbnu'l-Medini
de: Taik hadisi, Büsra'nın hadisinden daha güzeldir (güçlüdür)" demiştir.
Ayrıca Tahavi Şertau Mefinİl asar da Hz. Ali'den rivayet ettiği; "Ben burnuma
mı yoksa kulağıma,veya tenasül organıma mı dokundum fark etmez” sözü de,
Haneliler için delildir. Diğer mezheplerin delil saydıkları Büsra Hadisi ahad
olduğu için, onu delil kabul etmemişlerdir. Büsra Hadisinin sübutu halinde,
Rasulullah'ın "abdest alsın” buyurmasından maksat, "elini
yıkasın" demek olduğuna hamledilir, demişlerdir. Çünkü, Ashab-ı kiram,
taşlarla taharetlenirlerdi. Dolayısıyla, bilhassa yaz günlerinde ellerinin edep
yerlerine değerek pislenmesi muhtemeldi. Bunun için Efendimiz, onlara edep
yerlerine dokunmaları halinde ellerini yıkamalarını emretmiştir.
Ulemadan
bazıları da Büsra Hadisi ile Talk Hadisinin arasını birleştirme cihetine
gitmişler ve zekere dokunmayı, ondan bir şey çıkmasından kinaye saymışlardır.
Çünkü, genellikle edep yerine dokunmanın peşinden bir hades çıkar. Böylece
üzerinde durduğumuz Büsra Hadisinde zekere dokunmaktan maksat, ondan bir hades
çıkmasıdır. Bundan sonra gelecek olan ve "zekere dokunmaktan dolayı
abdestin icap etmediğini" ifade eden Talk Hadisi'ndeki ise, hakiki
manasında kullanılmıştır. demişlerdir.
Sonuçta
Cumhur edep yerine dokunmanın abdesti bozacağına hükmetmiştir. Hadis,
Hanefilerin yorumu dışında, diğer mezhep imamlarına göre, zekere dokunmanın
abdesti bozduğuna delalet etmektedir.