DEVAM: 43. Abdesti
Sıkışık Kişi Bu Halde Namaz Kılabilir Mi?
حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
بْنُ
مُحَمَّدِ
بْنِ حَنْبَلٍ
وَمُسَدَّدٌ
وَمُحَمَّدُ
بْنُ عِيسَى
الْمَعْنَى
قَالُوا
حَدَّثَنَا
يَحْيَى بْنُ
سَعِيدٍ عَنْ
أَبِي
حَزْرَةَ
حَدَّثَنَا
عَبْدُ اللَّهِ
بْنُ
مُحَمَّدٍ
قَالَ ابْنُ
عِيسَى فِي
حَدِيثِهِ
ابْنُ أَبِي
بَكْرٍ ثُمَّ
اتَّفَقُوا
أَخُو
الْقَاسِمِ
بْنِ
مُحَمَّدٍ قَالَ
كُنَّا
عِنْدَ
عَائِشَةَ
فَجِيءَ بِطَعَامِهَا
فَقَامَ
الْقَاسِمُ
يُصَلِّي فَقَالَتْ
سَمِعْتُ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
يَقُولُ لَا
يُصَلَّى
بِحَضْرَةِ
الطَّعَامِ
وَلَا وَهُوَ
يُدَافِعُهُ
الْأَخْبَثَانِ
Kasım b. Muhammed'in
kardeşi Abdullah b. Muhammed b. Ebi Bekr'den, demiştir ki; Aişe (r.anha)'nın
yanında idik. Sofra hazırlandı, bu sırada Kasım namaz kılmak üzere kalktı.
Bunun üzerine Aişe (radiyallahu anha); Ben Resulullah (sallallahu aleyhi ve
sellem)'i şöyle buyururken işittim dedi: "Yemek hazırken, büyük veya küçük
abdest'e sıkışmışken namaz kılınmaz”.
Diğer tahric: Müslim
Mesacid
AÇIKLAMA: Hadis'ten
anlaşıldığına göre sofra kurulmuşken veya yemeğin sofraya getirilmesi kolaysa,
farz veya nafile herhangi bir namaza durulmamalıdır. Ancak karnının çok aç
olması sebebiyle kalbin yemekle meşgul olması ihtimalinden dolayı yemeğin
namaz'dan önce'ye alınabilmesi için yedikten sonra namaz için zaman kalmalıdır.
Bundan maksat namazın huzur ve huşuunu sağlamaktır. Bazıları "yemekten biraz yedikten sonra namazı
kılıp sonra da karnını doyurmalı”
demişlerse de bu hadis, böyle bir te'vile açık kapı bırakmayacak kadar
açıktır.
Ulema
buradaki yeme emri üzerinde ihtilaf etmişlerdir. Cumhura göre, buradaki emr
nedb (sünnet) içindir. Yani bu emre uymak mendubtur. (İşlenmesi iyi hoş
karşılanan fiillere, uyulması dinen tercih edilen fakat terki yasaklanmayan
davranışlara mendub denir. Mendubu terk, tenzihen mekruhtur.) Bu nedenle karnı
aç olan bir kimse sofra hazır bulunduğu takdirde evvela yemek yerse iyi bir iş yapmış olur. Bazıları buradaki
emrin farz ifade ettiğini söylerler. Zahirilerden İbn Hazm diğer ulemadan Ebu
Sevr ve bir cemaat da bu görüştedirler.
"Şayet önce namaz kılınacak olursa batıl olur" derler. Şevkani,
Şafiilerden bazılarının da bu görüşte olduğunu söyler. Hadisin zahiri de bu
görüşü doğrulamaktadır. Cumhura göre ise, vakit daralmışsa namaz önce
kılınmalıdır.
Bu
hususta Ebu Hanife "bütün yemeğimin namaz olması, benim için bütün
namazımın yemek olmasından hayırlıdır" demiştir. İmam Ebu Hanife'nin bu
sözü ile vakit müsait olması halinde yemeğin öne alınmasının isabetli olacağına
işaret etmiştir.
Begavi'nin
Şerhu's-Sünne'de rivayet ettiği ve Ebu Drvud'un da 3758 numarada zikrettiği bir
hadis te Efendimiz (s.a.v.)in : "Yemek veya başka bir şey için namazı
geciktirmeyiniz" buyurmasını Hanefi ulemasından İbn Melek "vakit
müsait olmadığı ve fazla açlık hissedilmediği zaman namaz öne alınır" diye
yorumlamak suretiyle iki hadisin arasını bulmuştur.
Bazıları
yemeğin öne alınmasını kul hakkının Allah'ın hakkına tercih edilmesi şeklinde
anlamışsa da bu yanlıştır. Çünkü yemeğin öne alınışı, namazı hakkıyla eda etmek
gayesiyle yapıldığından burada Allah'ın hakkını titizlikle korumak söz
konusudur. Abdesti sıkışık iken namaz kılmanın hükmü bir önceki hadisin
şerhinde geçmiş bulunmaktadır.