SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’T-TIB

<< 1932 >>

باب: رقية النبي صلى الله عليه وسلم.

38. NEBİ S.A.V.'IN YAPTIĞI RUKYE

 

حدثنا مسدَّد: حدثنا عبد الوارث، عن عبد العزيز قال:

 دخلت أنا وثابت على أنس بن مالك، فقال ثابت: يا أبا حمزة، اشتكيتُ، فقال أنس: ألا أرقيك برقية رسول الله صلى الله عليه وسلم؟ قال: بلى، قال: (اللهم رب الناس، مذهب الباس، اشف أنت الشافي، لا شافي إلا أنت، شفاء لا يغادر سقماً).

 

[-5742-] Abdulaziz'den, dedi ki: Ben ve Sabit, Enes b. Malik'in huzuruna girdik. Sabit:

 

Ey Ebu Hamza ben hastalandım, dedi. Enes: Sana Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in yaptığı rukye ile rukye yapayım mı, dedi. Sabit: Yap deyince, Enes:

 

Ey insanların Rabbi, ey hastalığı gideren Allah'ım, şifa ver, şifa veren sensin, senden başka şifa verecek yoktur. Geriye hastalıktan eser bırakmayan bir şifa ver."

 

 

حدثنا عمرو بن علي: حدثنا يحيى: حدثنا سفيان: حدثني سليمان، عن مسلم، عن مسروق، عن عائشة رضي الله عنها:

 أن النبي صلى الله عليه وسلم كان يعوِّذ بعض أهله، يمسح بيده اليمنى ويقول: (اللهم رب الناس أذهب الباس، اشفه وأنت الشافي، لا شفاء إلا شفاؤك، شفاء لا يغادر سقماً).

قال سفيان: حدثت به منصوراً فحدثني، عن إبراهيم، عن مسروق، عن عائشة نحوه.

 

[-5743-] Aişe r.anha'dan rivayete göre, "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem aile halkından birisine Allah'a sığındırma duasını yapar ve sağ elini onun bedenine sürerek: İnsanların Rabbi Allah'lm, hastalığı gider, ona şifa ver. Şifa veren sensin. Senin şifandan başka şifa yoktur. Geriye hastalıktan eser bırakmayan bir şifa ver, diye dua ederdi."

 

 

حدثني أحمد بن أبي رجاء: حدثنا النضر، عن هشام بن عروة قال: أخبرني أبي، عن عائشة:

 أن رسول الله صلى الله عليه وسلم كان يرقي يقول: (امسح الباس رب الناس، بيدك الشفاء، لا كاشف له إلا أنت).

 

[-5744-] Aişe'den rivayete göre; "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem rukye yaparak:

 

Hastalığı sil ey insanların Rabbi! Şifa yalnız senin elindedir. Bunu senden başka açıp giderecek yoktur, derdi."

 

 

حدثنا علي بن عبد الله: حدثنا سفيان قال: حدثني عبد ربه بن سعيد، عن عمرة، عن عائشة رضي الله عنها:

 أن النبي صلى الله عليه وسلم كان يقول للمريض: (بسم الله، تربة أرضنا، بِرِيقَة بعضنا، يُشفى سقيمنا، بإذن ربنا).

 

[-5745-] Aışe r.anha'dan rivayete göre; "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem hasta olan kimseye:

 

Allah'ın adıyla, bu bizim arzımızın toprağıdır. Boğazımızın tükürüğü ile karışmıştır. Hastamız Rabbimizin izniyle şifa bulsun, derdi."

 

Bu Hadis 5746 numara ile de geçer.

 

 

حدثني صدقة بن الفضل: أخبرنا ابن عُيَينة، عن عبد ربه بن سعيد، عن عَمْرة، عن عائشة قالت:

 كان النبي صلى الله عليه وسلم يقول في الرقية: (تربة أرضنا، وريقة بعضنا، يُشفى سقيمنا، بإذن ربنا).

 

[-5746-] Aişe'den, dedi ki: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem rukye yaparken: Allah'ın adıyla, bu arzımızın toprağıdır, boğazımızın da tükürüğüdür. Rabbimizin izniyle hastamız şifa bulur, derdi."

 

 

Fethu'l-Bari Açıklaması:

 

"Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in rukyesi", yani rukye yaparken okuduğu sözler.

"Şifa veren sensin." Bu ibareden şanı yüce Allah'a Kur'an-ı Kerim'de bulunmayan isimleri vermenin şu iki şarta bağlı olarak caiz olduğu anlaşılmaktadır:

 

Bu şartlardan birincisi bu isimlerde bir eksiklik ve kusur vehmi veren bir anlam bulunmamalıdır. İkincisi de bunun Kur'an-ı Kerim'de bir aslının olması gerekir. Burada da (şifa veren: eş-Şafi) böyledir. Çünkü Kur'an-ı Kerim'de: "Hastalandığım zaman bana şifa veren Odur."(Şuara, 80) diye buyurulmuştur.

 

"Senden başka şifa veren yoktur." Bu da ilacın ve tedavinin, yüce Allah'ın takdirine denk düşmemesi halinde herhangi bir faydasının olmayacağırm, ancak ona bağlı olarak fayda verebileceğine işaret etmektedir.

 

"Bu arzımızın toprağıdır.". Nevevi der ki: Hadisin anlamı şudur: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem bizzat kendi tükürüğünü şehadet parmağı üzerine koyduktan sonra parmağını toprağın üzerine koydu. Ona az bir şey bulaştı. Sonra da bununla hasta olan yere ya da yaraya sürdü ve sün'ne esnasında sözü geçen sözleri söyledi.

 

Kurtubi dedi ki: Hadisten bütün hastalıklar dolayısıyla rukye yapmanın caiz olduğu ve bunun, aralarında yaygın ve görülen bir şeyolduğu anlaşılmaktadır.

 

Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in serçe parmağını yere koyduktan sonra, hasta yerin üzerine koyması da rukye yaparken böyle hareket etmenin müstehap oluşuna delildir.