SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-ET’İME

<< 1852 >>

EK SAYFA – 1852-3

باب: النَّهْسِ وانتشال اللحم.

18. ETİ AĞIZLA ISIRIP KOPARMAK VE ÇÖMLEKTEN ÇIKARMAK

 

حدثنا عبد الله بن عبد الوهاب: حدثنا حمَّاد: حدثنا أيوب، عن محمد، عن ابن عباس رضي الله عنهما قال:

 تَعَرَّقَ رسول الله صلى الله عليه وسلم كتفاً، ثم قام فصلى ولم يتوضأ.

 

[-5404-] İbn Abbas r.a.'tan, dedi ki: "Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bir kol üzerindeki eti dişleriyle ısırıp kopardı. Sonra da abdest almaksızın kalkıp namaz kıldı."

 

 

وعن أيوب وعاصم، عن عكرمة، عن ابن عباس قال: انتشل النبي صلى الله عليه وسلم عَرقاً من قدر، فأكل ثم صلى، ولم يتوضأ.

 

[-5405-] İbn Abbas r.a.'dan, dedi ki: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem bir tencereden kemikli bir et çıkarıp yedi, sonra da abdest almaksızın namaz kıldı."

 

 

Fethu'l-Bari Açıklaması:

 

"Eti ısırıp koparmak ve tencereden çıkarmak." (Eti ısırıp koparmak anlamı verilen:) "en-nehş", etin ağız ile ısırılıp, kemik ve başka şeyin üzerinden alınması, izale edilmesi demektir. Hocamız da Şerhu't-Tirmizi adlı eserinde şöyle demektedir: Etin bıçakla kesiLeceğine dair nehy sabit değildir. Aksine kol kemiğinden etin kesilerek alındığı sabittir. O halde etin dişlerle ısırılıp koparılması zor olduğu takdirde bıçakla kesilmesi halinde olduğu gibi, etin farklılığına göre değişiklik arz eder. Bıçağın bulunmaması hali de böyledir. Diğer taraftan işinin acele olması ile ağır hareket etme durumlarına göre değişiklik görülür.

 

Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.

 

باب: تعرُّق العَضُدِ.

19. PAZU KEMİĞİ ÜZERİNDEKİ ETİ SIYIRIP ALMAK

 

حدثني محمد بن المثنى قال: حدثني عثمان بن عمر: حدثنا فُلَيح: حدثنا أبو حازم المدني: حدثنا عبد الله بن أبي قتادة، عن أبيه قال:

 خرجنا مع النبي صلى الله عليه وسلم نحو مكة.

 

[-5406-] Abdullah b. Ebi Katade'den, o babasından şöyle dediğini rivayet etmiştir:

 

"Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile birlikte Mekke'ye doğru yola çıktık. .. "

 

 

حدثنا عبد العزيز بن عبد الله: حدثنا محمد بن جعفر، عن أبي حازم، عن عبد الله بن أبي قتادة السلمي، عن أبيه أنه قال:

 كنت يوماً جالساً مع رجال من أصحاب النبي صلى الله عليه وسلم في منزل في طريق مكة، ورسول الله صلى الله عليه وسلم نازل أمامنا، والقوم محرمون وأنا غير محرم، فأبصروا حماراً وحشياً وأنا مشغول أخصف نعلي، فلم يؤذنوني به، وأحبوا لو أني أبصرته، فالتفت فأبصرته، فقمت إلى الفرس فأسرجته، ثم ركبت ونسيت السوط والرمح، فقلت لهم: ناولوني السوط والرمح، فقالوا: لا والله لا نعينك عليه بشيء، فغضبت فنزلت فأخذتهما ثم ركبت، فشددت على الحمار فعقرته، ثم جئت به وقد مات، فوقعوا فيه يأكلونه، ثم إنهم شكُّوا في أكلهم إياه وهم حُرُم، فرحنا، وخبأت العَضُدَ معي، فأدركنا رسول الله صلى الله عليه وسلم فسألناه عن ذلك، فقال: (معكم منه شيء). فناولته العَضُدَ فأكلها حتى تعرَّقها وهو محرم.

قال محمد بن جعفر: وحدثني زيد بن أسلم، عن عطاء بن يسار، عن أبي قتادة: مثله.

 

[-5407-] Abdullah b. Ebi Katade es-Sülem'i'den, o babasından şöyle demiştir:

 

"Bir gün Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in ashabından birtakım adamlar ile birlikte Mekke yolunda bir konaklama yerinde oturuyor idim. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem de önümüzde konaklamış idi. Başkaları ihramlı iken ben ihramsız idim. Derken yabani bir eşek gördüler. O sırada ben de ayakkabımın söküğünü tamir etmekle meşguldüm. Bundan dolayı o hayvandan beni haberdar etmemişlerdi. Bununla birlikte keşke onu görseydim diye arzu da etmişlerdi. Derken atıma gittim, onu eğerledim, daha sonra ata bindim. Fakat kamçıyı ve mızrağı unutmuştum. Orada bulunanlara: Bana şu kamçıyı ve mızrağı uzatınız, dedim. Onlar: Hayır, Allah'a yemin olsun ki bu hayvana karşı hiçbir şekilde sana yardımcı olmayız, dediler.

 

Bundan dolayı ben de kızıp atımdan indim ve her ikisini aldıktan sonra tekrar atıma bindim. Eşeğin üzerine hızlıca koştum ve onu vurdum. Sonra da ölmüş olduğu halde onu yanlarına götürdüm. Üzerine atılıp, ondan yemeğe başladılar. Daha sonra ihramlı oldukları halde o hayvandan yedikleri hususunda şüpheye düştüler. Bu sebeple biz de kalkıp gittik. Ben eşeğin kolunun pazusunu beraberimde saklamıştım. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e yetiştik. Ona bu durum hakkında sorduk, o: Beraberinizde ondan bir şey var mı, diye sordu. Ben de ona pazusunu uzattım, o da ihramlı olduğu halde etleri dişleri ile sıyırıncaya kadar yemesine devam etti."

 

 

Bu hadise dair yeterli açıklamalar daha önce Hac bölümünde(1822.hadisin şerhinde) geçmiş bulunmaktadır.

 

باب: قطع اللحم بالسكين.

20. ETİN BIÇAK İLE KESİLMESİ

 

حدثنا أبو اليمان: أخبرنا شعيب، عن الزهري قال: أخبرني جعفر بن عمرو بن أمية:

 أن أباه عمرو بن أمية أخبره: أنه رأى النبي صلى الله عليه وسلم يحتزُّ من كتف شاة في يده فدُعي إلى الصلاة، فألقاها والسكين التي يحتزُّ بها، ثم قام فصلى ولم يتوضأ.

 

[-5408-] Cafer b. Amr b. Umeyye'den rivayete göre babası Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'i bir bıçak ile elinde bulunan bir koyun'un kürek kemiğinden et keserken görmüştür. Bu arada namazı kıldırmak üzere davet olundu. Eti de kendisi ile kestiği bıçağı da bıraktı, sonra da abdest almaksızın kalkıp namaz kıldı.

 

 

Hadis daha önce Taharet (temizlenmek) bölümünde (208.hadis olarak) şerh edilmiş olarak geçmiştir.