SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU FEDAİLU’L-KUR’AN

<< 1769 >>

DEVAM: 8. NEBİ S.A.V.'İN ASHABINDAN KARİ' OLANLAR

 

حدثني محمد بن كثير: أخبرنا سفيان، عن الأعمش، عن إبراهيم، عن علقمة قال:

 كنا بحمص، فقرأ ابن مسعود سورة يوسف، فقال رجل: ما هكذا أنزلت، قال: قرأت على رسول الله صلى الله عليه وسلم فقال: (أحسنت). ووجد منه ريح الخمر، فقال: أتجمع أن تكذب بكتاب الله وتشرب الخمر؟ فضربه الحد.

 

[-5001-] Alkame'den şöyle söylediği nakledilmiştir: "Biz Hıms'ta idik. İbn Mes'ud Yusuf suresini okudu. Adamın biri çıkıp, 'bu sure bu şekilde nazil olmadı' diye itiraz etti. İbn Mes'ud da şöyle cevap verdi: Ben bu sureyi Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e okudum, bana 'aferin' dedi.

 

Bu esnada İbn Mes'ud adamdan şarap kokusu geldiğini fark etti. Bunun üzerine, 'hem Allah'ın kitabını yalanla, hem de şarap iç, öyle mi!' diye tepki gösterdi. Sonra da adama had cezası uyguladı."

 

 

حدثنا عمر بن حفص: حدثنا أبي: حدثنا الأعمش: حدثنا مسلم، عن مسروق قال: قال عبد الله رضي الله عنه:

 والله الذي لا إله غيره، ما أنزلت سورة من كتاب الله: إلا أنا أعلم أين أنزلت، ولا أنزلت آية من كتاب الله، إلا أنا أعلم فيما أنزلت، ولو أعلم أحدا أعلم مني بكتاب الله، تبلغه الإبل، لركبت إليه.

 

[-5002-] Mesruk'tan şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Abdullah [İbn Mes'ud] şöyle dedi: Kendisinden başka ilah olmayan Allah'a yemin ederim ki, Allah'ın kitabında inen her surenin, mutlaka nerede indiğini bilirim. Her ayetin kimin hakkında indiğini elbette bilirim. Eğer birinin Allah'ın kitabını benden daha iyi bildiğini öğrensem, deveyle gidilecek bir yerde yaşadığını bilsem, kuşkusuz kalkar onun yanına giderim."

 

 

حدثنا حفص بن عمر: حدثنا همام: حدثنا قتادة قال: سألت أنس بن مالك رضي الله عنه: من جمع القرآن على عهد النبي صلى الله عليه وسلم؟ قال: أربعة كلهم من الأنصار: أبي بن كعب، ومعاذ ابن جبل، وزيد بن ثابت، وأبو زيد.تابعه الفضل، عن حسين بن واقد، عن ثمامة، عن أنس.

 

[-5003-] Katade'den şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Enes İbn Malik'e Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem döneminde kimlerin hafız olduğunu sordum. O da şöyle cevap verdi: Dört kişi Kur'an'ı ezberlemişti. Hepsi de ensardandı. Onlar, Ubey İbn Ka'b, Muaz İbn Cebel, Zeyd İbn Sabit ve Ebu Zeyd'dir."

 

 

حدثنا معلى بن أسد: حدثنا عبد الله بن المثنى قال: حدثني ثابت البناني وثمامة، عن أنس بن مالك قال:

 مات النبي صلى الله عليه وسلم ولم يجمع القرآن غير أربعة: أبو الدرداء، ومعاذ بن جبل، وزيد بن ثابت، وأبو زيد. قال: ونحن ورثناه.

 

[-5004-] Enes'in şöyle dediği nakledilmiştir: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem vefat ettiği zaman Kur'an'ı dört kişiden başkası ezberlememişti. Onlar Ebu'd-Derda, Muaz İbn Cebel, Zeyd İbn Sabit ve Ebu Zeyd'dir. Bizler, Kur'an'ı onlardan miras aldık."

 

 

حدثنا صدقة بن الفضل: أخبرنا يحيى، عن سفيان، عن حبيب ابن أبي ثابت، عن سعيد بن جبير، عن ابن عباس قال: قال عمر:

 أبي أقرؤنا، وإنا لندع من لحن أبي، وأبي يقول: أخذته من في رسول الله صلى الله عليه وسلم فلا أتركه لشيء، قال الله تعالى: {ما ننسخ من آية أو ننسها نأت بخير منها أو مثلها}.

 

[-5005-] İbn Abbas'tan şöyle nakledilmiştir: "Hz. Ömer şöyle dedi: Ubey içimizde en iyi Kur'an okuyandır. Ancak onun lahnini bir kenara bırakırız. Buna karşın Ubey şöyle demiştir: Ömer'in Lahn dediklerini ben Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den öğrendim. Hiçbir şey için bunları bırakmam. Hz. Ömer de şöyle demiştir: Allah Teala buyurdu ki; Biz, bir ayetin hükümünü yürürlükten kaldırır veya onu unutturursak mutlaka daha iyisini veya benzerini getiririz. "(Bakara 106)

 

 

Fethu'l-Bari Açıklaması:

 

Hadiste geçen lahndan maksat, tilaveti mensuh ayetlerin okunmasıdır

 

"Nebi s.a.v.'in Ashabından Kari Olanlar" başlığı Kur'an ezberleme ve onun öğretme ile meşgul olmakla meşhur olan sahabilere tahsis edilmiştir. Kari' lafzı, selefin literatüründe Kur'an'ın manasına vakıf olan kimseler için de kullanılırdı.

 

"Kur'an'ı şu dört kişiden öğrenin" hadisinde zikredilen dört kişiden ikisi muhacirlerden, diğer ikisi ise ensardandır. Bu konudaki hadislerin ilkinde Abdullah İbn Amr'ın yanında İbn Mes'ud'dan bahsedilmiştir. O da onun hakkında "Onu hala seviyorum. Çünkü Nebi s.a.v.'in Kur'an'z şu dört kişiden öğrenin buyurduğunu işittim" demiş ve ilk olarak da İbn Mes'ud'u zikretmiştir.

 

Bu hadisten Kur'an'ı güzelokuyana sevgi beslemenin iyi olduğu sonucu çıkar.

Kurtubi şöyle demiştir: "Bu hadiste Hanefiler gibi şarap kokusunun had ce. zasını gerektirdiğini kabul etmeyenıere karşı bir delil söz konusudur. İmam Malik ve öğrencileri ile Hicaz Ehline göre, kendisinden şarap kokusu gelen kimseye had cezası uygulanır.

 

Bu konu meşhur tartışmalı konulardan biridir. Bunu kabul etmeyenler şöyle der: Muhtemelen hadisteki adam şarap içtiğini kabul etmiştir. Bu durumda bu hadis delilolmaktan çıkar.

 

Mufavvak "Muğni'de sadece şarap kokusu yüzünden had cezasının gerekli olup olmadığı konusundaki ihtilafı zikrettikten sonra, sadece şarap kokusuna dayanarak haddin uygulanamayacağı görüşünü tercih etmiştir. Bununla birlikte kişinin sarhoş olması, kusması gibi başka bir delilin bulunması gerektiğini belirtmiştir. Fısk ile tanınan bir grubun olması, yanlarında şarabın bulunması, içlerinden birinden şarap kokusunun gelmesi gibi hususlar da delil olarak kabul edilmiştir.

 

İbnu'l-Münzir selef alimlerinin birinden şu görüşü nakletmiştir: Şarap kokusu yüzünden had cezasına çarptırılması gereken kimse, şarap müptelası olan kimsedir.

 

"Enes İbn Malik'e Hz. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem döneminde kimlerin hafız olduğunu sordum. O da şöyle cevap verdi: Dört kişi Kur'an'ı ezberlemişti. Hepsi de ensardandı." Taberi'nin Said İbn Ebi Arı1be kanalıyla Katade'den naklettiği rivayette bu hadisin baş kısmı şu şekildedir: "Evs ve Hazreç kabileleri birbirlerine karşı övünmeye başladı. Evsliler 'bizde dört kişi var ki, onlar için arş titrer' dedi. Bunlar Sa'd İbn Muaz, şahitliği iki kişinin yerine geçen Huzeyme İbn Sabit, cenazesini meleklerin yıkadığı Hanıala İbn Ebi Amir ve bal arılarının kendisini ayının saldırısından koruduğu kişi olan Asım İbn Sabit'tir. Buna karşın

 

Hazreçliler, bizde dört kişi var ki, bunlar Kur'an'ı ezberlemiştir. Onların dışında da Kur'an'ı ezberlyen yoktur deyip bu dört kişinin ismini sıralamışlardır.

 

Maziri şöyle demiştir: "Enes'in 'Hz. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem vefat ettiği zaman Kur'an'ı dört kişiden başkası ezberlememişti' sözünden vakıanın bu şekilde olduğu sonucu çıkmaz. Çünkü o, bu dört kişi dışında Kur'an'ı ezberleyen birini bilmiyordu. Yoksa haflZ sahabilerin sayısının çok olduğunu ve çeşitli şehirlere dağıldığını düşünecek olursak onun bu kadar kuşatıcı bir araştırma yapması ' imkansızdır. Onun bu sonuca ulaşması bütün sahabilerin teker teker kendisine gelip Hz. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem döneminde Kur'an'ı ezberlemediğini bildirmesiyle mümkün olur. Bunun da gerçekleşmesi son derece zordur."

 

Kurtubi, daha önce bahsi geçtiği üzere, Yemame savaşında öldürülen yetmiş kurra ile henüz Allah Resulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem hayatta iken Bi'ru Maune faciasında katledilen bir kadar daha kurrayı delil olarak bu gösterip hafızların sayısının dörtten fazla olduğunu savunmuştur. Bu konuda şunu söylemiştir: "Enes haflZlar arasında sadece bu dördünü, onları diğerlerinden çok sevdiği için zikretmiştir. Ya da aklında haflZ olarak sadece onlar vardı."