MAİDE SURESİ
باب: قوله:
{إنما الخمر
والميسر
والأنصاب
والأزلام رجس
من عمل
الشيطان} /90/.
10. "EY İMAN EDENLER! ŞARAP, KUMAR, DİKİLİ TAŞLAR (PUTLAR),
FAL VE ŞANS OKLARI BİRER ŞEYTAN İŞİ PİSLİKTİR ... "(Maide 90) AYETİNİN TEFSİRİ
وقال ابن
عباس:
الأزلام:
القداح
يقتسمون بها في
الأمور،
والنصب: أنصاب
يذبحون عليها.
وقال غيره:
الزلم: القدح
لا ريش له،
وهو واحد الأزلام،
والاستقسام:
أن يجيل
القداح، فإن
نهته انتهى،
وإن أمرته فعل
ما تأمره، وقد
أعلموا
القداح
أعلاما،
بضروب
يستقسمون بها،
وفعلت منه
قسمت،
والقسوم
المصدر. يجيل:
يدير.
İbn Abbas şöyle demiştir: أزلام Ezlam "oklar" anlamına gelir. Cahiliyye Arapları bu
oklar ile işleri konusunda kısmetlerine ne çıkacağını öğrenirlerdi. النصب
en-Nusub ise Cahiliyye Araplar!ın, yanında kurban kestikleri taşlardır. Bir
başka my,fessir ise şöyle demiştir: الزلم ez-Zelem yelesi olmayan ok anlamına gelir ve الأزلام
el-ezlam kelimesinin tekilidir. استقسام İstiksam "Kişinin okları döndürmesi" anlamına gelir.
Eğer çıkan ok, faloku çeken kimseye işini yasaklarsa, o kimse bu yasağa uyardı.
Yok eğer, yapmasını emrederse, o işi yapardı.......Yudlu "döndürür"
anlamına gelir. Araplar, okların üzerine kısmetlerini diledikleri çeşitli
şeylerin alametlerini çizerlerdi. Faloku çektiğini belirten kimse /kasemtü der.
قسوم
Kusum ise masdardır.
حدثنا إسحق
بن إبراهيم:
أخبرنا محمد
بن بشر: حدثنا
عبد العزيز بن
عمر بن عبد
العزيز قال:
حدثني نافع،
عن ابن عمر
رضي الله
عنهما قال:
نزل
تحريم الخمر،
وإن في
المدينة
يومئذ لخمسة
أشربة، ما
فيها شراب
العنب.
[-4616-] İbn Ömer'den rivayet edildiğine göre, o şöyle
demiştir: Şarabın haram kılındığını gösteren ayet nazil olduğu zaman, Medıne'de
beş çeşit içki vardı. Üzüm şarabı bunlar arasında yoktu.
حدثنا يعقوب
بن إبراهيم:
حدثنا ابن
علية: حدثنا
عبد العزيز بن
صهيب قال: قال
أنس بن مالك رضي
الله عنه:
ما
كان لنا خمر
غير فضيخكم
هذا الذي
تسمونه الفضيخ،
فإني لقائم
أسقي أبا طلحة
وفلانا وفلانا
إذ جاء رجل
فقال: وهل
بلغكم الخبر؟
فقالوا: وما
ذاك؟ قال:
حرمت الخمر،
قالوا: أهرق
هذه القلال يا
أنس، قال: فما
سألوا عنها
ولا راجعوها
بعد خبر الرجل.
[-4617-] Enes İbn Malik'ten şöyle dediği rivayet
edilmiştir:
Bizim Fadlh adını verdiğimiz şu içkiden başka bir içkimiz yoktu.
Bir defasında Ebu Talha, falan ve filana içki servisi yapıyordum. Derken bir
adam çıkageldi. Bize şöyle sordu;
- Haber size ulaştı mı? İnsanlar;
- Hangi haber? diye karşılık verdi. Adam da şu şekilde cevap
verdi:
- Şarap haram kılındı Bunun
üzerine insanlar;
- Ey Enes! Şu testilerdeki şarapları dök! dedi.
[Enes şöyle demiştir:] İnsanlar, o adamın verdiği haberden sonra içkinin
nasıl haram kılındığını sormadılar. Onun gerçekten haram kılındığını araştırma
ihtiyacı bile hissetmediler.
حدثنا صدقة
بن الفضل:
أخبرنا ابن
عيينة، عن عمرو،
عن جابر قال:
صبح
أناس صباح أحد
الخمر،
فقتلوا من
يومهم جميعا
شهداء، وذلك
قبل تحريمها.
[-4618-] Cabir'den şöyle dediği rivayet edilmiştir: Uhud
savaşının yapıldığı günün sabahında şarap içen insanların tamamı, o gün şehit
oldu. Bu olay içkinin haram kılınmasından önce gerçekleşmişti .
حدثنا إسحق
بن إبراهيم
الحنظلي:
أخبرنا عيسى وابن
إدريس، عن أبي
حيان، عن
الشعبي، عن
ابن عمر قال:
سمعت عمر رضي
الله عنه على
منبر النبي
صلى الله عليه
وسلم يقول:
أما
بعد، أيها
الناس إنه نزل
تحريم الخمر،
وهي من خمسة:
من العنب
والتمر
والعسل
والحنطة والشعير،
والخمر ما
خامر العقل.
[-4619-] İbn Ömer'den rivayet edildiğine göre, o şöyle
demiştir: Hz. Ömer'in Allah Resölü'nün sallallahu aleyhi ve sellem minberinde
şöyle söylediğini duymuştum:
Ey İnsanlar! Şarabın haram olduğunu gösteren ayet inmiştir. Şarap
şu beş şeyden yapılır:
1- Üzüm. 2- Hurma. 3- Bal. 4- Buğday. 5- Arpa.
Aklı giderip (işlemez hale getiren) herşey, şaraptır.132
Hadisin geçtiği diğer yerler: 5581, 5588, 5589, 7337.
Fethu'l-Bari Açıklaması:
Hicret hadisinde Nebi s.a.v. ile Ebu Bekir'in peşine düşen Süraka
İbn Malik'in şu sözü geçmişti: "Onlara zarar verip veremeyeceğim hakkında
fal akları ile kısmetime ne çıkacağını öğrenmek istedim. Ama fal istemediğim
şekilde çıktı." İbn Cerır şöyle demiştir: "Cahiliyye döneminde
Aruplar üç oka itimat ederlerdi. Birinin üzerinde 'Yap!' diğerinin üzerinde
'Yapma!' yazar, ötekinde ise hiçbirşey yazmazdı. " Fena da şöyle demiştir:
"Okların birinin üzerinde 'Rabbim bana emretti,' diğerinde
'Rabbim bana yasakladı,' yazıyor ve ötekinde bir şey yazmıyordu. Fal çeken, oklardan
birini çıkartırdı. Eğer emirden bahseden ok çıkarsa, işini yapardı. Yok, eğer
yasak bildiren ok çıkarsa, yapacağı işten vazgeçerdi. Şayet belirsizlik
bildiren ok çıkarsa, yeniden çekim yapardı."
İmam Taberı, Saıd İbn Cübeyr'den, ..........ezlam "beyaz
taşlar" anlamına gelir, açıklamasını; Mücahid'den de, .......ezıam,
"üzeri yazılı taşlar" manasını ifade eder, sözünü nakletmiştir. Yine
onun Mücahid'den naklettiğine göre, Cahiliyye Arapları bunlar ile yolculuğa
veya savaşa çıkıp çıkmayacaklarına ve bir ticaret yapıp yapmayacaklarına karar
verirlerdi. Taberı'nin aktardığı bu bilgiler, Ka'be'nin yanında bulunan
faloklarından başka, fal araçlarının olduğu şeklinde anlaşılır.
Rivayet ehlinin sözlerinden, Cahiliyye Araplarının kullandıkları
faloklarının üç kısma ayrıldığı anlaşılıyor:
1- Herkesin Yanında Bulunan Aklar: Bu aklar üç tane idi.
Yukarıda bunlardan bahsedilmişti.
2- Hüküm Akları: Bunlar, Ka'be'nin yanında idi ve Arapların
mahkemelik işlerde kararlarına müracaat ettikleri kimseler ile kahinlerin
elinde bulunurdu. Bunların sayısı yedi idi. Birinin üzerinde
"Sizden," diğerinin üzerinde "Bitişik", ötekinin üzerinde
ise "Diyet" yazılı idi. Geri kalan oklarda da, Araplar arasında sık
meydana gelen olaylarla ilgili yazılar vardı.
3- Kumar Akları: Bunların sayısı ondu. Yedi tanesinin üzerinde
yazı vardı.
Üçünde ise herhangi bir yazı yoktu. Cahiliyye Arapları bunlarla
kumar oynardı.
Tavla ve zar gibi kumar oynanan herşey, bu faloklarının hükmünü
taşır. İbn Kuteybe, ... el ensabun hakkında şöyle demiştir: ".....Ensab
Cahiliyye Araplarının diktiği, yanı başında kurban kesip sonra da kurbanın
kanını üzerine sürdükleri taşlar anlamına gelir. Bu kelime "putlar"
anlamına gelen ... nusub kelimesinin çoğuludur."
Ebu Ubeyde ......eI-istiksam hakkında şunIarı söyIemiştir:
"r I/ eIİstiksam !kaseme kökünden türemiştir. Cahiliyye ArapIarı şöyIe
derlerdi: Ne yapacağımı belirlemesi için okIarı döndürerek yapacağım iş
konusunda kısmetimi ararım. YolcuIuğa çıkıp çıkmayacağıma, savaşa katılıp
katıImayacağıma ve başka bir iş yapıp yapmayacağıma bu aklar sayesinde karar
veririm. Bu aklar bana ne yapacağımı emreder ve neyi yapmayacaksam onu
yasakIar. Her bir iş için belli bir ok vardır."
Ferra da şöyIe demiştir: "......eI-EzIam Ka'be'de buIunan
okIarın adıdır.
Cahiliyye ArapIarı ne yapacakIarına bu okIar ile karar
verirlerdi.
İmam Buhari, İbn Ömer'in "Şarabın haram kılındığını
gösteren ayet nazil oIduğu zaman, Medine'de beş çeşit içki vardı. Üzüm şarabı
bunIar arasında yoktu," sözünü nakIetmek suretiyIe, şarap/hamr isminin
sadece üzüm suyuna öze i bir isim oImadığını kastetmiştir. Bunun peşi sıra
Enes'in "Bizim Fadih adını verdiğimiz şu içkiden başka bir içkimiz
yoktu," sözünü aktararak bu görüşünü destekIemiştir. Ardından içki haram
klIınmadan önce sabahIeyin içki içip Uhud savaşında şehit düşen kimseIer
hakkında Cabir'den geIen hadisi nakIetti. Bu rivayetten,haram kılınmadan önce
içki içmenin mübah oIduğu anIaşılır.
باب: {ليس على
الذين آمنوا
وعملوا
الصالحات جناح
فيما طعموا}
الآية /93/.
11. "İman edip salih amel işleyenler, Allah'tan
korktukları, imanlarında sebat ettikleri, salih amel işlemeye devam ettikleri,
sonra Allah'tan sakındıkları, imanlarından ayrılmadıkları, yine Allah'tan
korktukları ve iyilikte bulundukları müddetçe, daha önce yediklerinden dolayı kendilerine
bir günah yoktur. Allah iyilikte bulunanları sever."(Maide 93) AYETİNİN
TEFSİRİ
حدثنا أبو
النعمان:
حدثنا حماد بن
زيد: حدثنا ثابت،
عن أنس رضي
الله عنه: أن
الخمر التي
أهريقت
الفضيخ.
وزادني
محمد، عن أبي
النعمان قال:
كنت
ساقي القوم في
منزل أبي طلحة،
فنزل تحريم
الخمر، فأمر
مناديا
فنادى، فقال
أبو طلحة:
اخرج فانظر ما
هذا الصوت؟
قال: فخرجت
فقلت: هذا
مناد ينادي:
ألا إن الخمر
قد حرمت، فقال
لي: اذهب
فأهرقها، قال:
فجرت في سكك
المدينة. قال:
وكانت خمرهم
يومئذ
الفضيخ، فقال
بعض القوم:
قتل قوم وهي
في بطونهم، قال:
فأنزل الله:
{ليس على
الذين آمنوا
وعملوا الصالحات
جناح فيما
طعموا}.
[-4620-] Enes'tan rivayet edildiğine göre, o
"Dökülen şarap, Fadıhtir," demiştir. [İmam Buharı de şöyle demiştir:]
Muhammed Blkendi babası Ebu'n-Nu'man kanalıyla ve şu ilave ile bu hadisi nakletmiştir:
Ben Ebu Talha'nın evinde insanlara içki servisi yapıyordum. Derken
şarabın yasaklandığını bildiren ayet nazil oldu. Nebi Sallallahu Alyhi ve
Sellem bir tellala bunu ilan etmesini emretti. Tellal bunu ilan ediyordu. Ebu
Talha bana:
"Çık bak bakalım! Bu ses de neyin nesi?" dedi. Ben de
çıktım. [Sonra dönüp] şöyle dedim: Bu tellal şöyle bağırıyor:
- Duyduk duymadık demeyin! Bundan böyle şarap, haram kılındı!
Bunun üzerine Ebu Talha bana:
- Git! Şarapları dök! dedi.
O gün Medıne sokaklarından içki aktı. O gün Arapların Fadıhten
başka içkisi yoktu.
[İçki haram kılınınca] bazı insanlar: "Midelerinde içki
bulunan Müslümanlar Allah yolunda öldürüldü. Onların durumu ne olacak?"
diye sordu. Bunun üzerine; "İman eden ve iyi işler yapanlara, hakkıyla
sakın ip iman ettikleri ve iyi işler yaptıklarz, sonra yine hakkıyla sakınıp
iman ettikleri, sonra da hakkıyla sakınıp yaptıklarznı ellerinden geldiğince
güzel yaptıklarz takdirde (haram kılınmadan önce) tattıklarzndan dolayı günah
yoktur. (Önemli olan inandıktan sonra iman ve iyi amelde sebattır). Allah iyi
ve güzel iş yapanlarz sever," ayet i nazil oldu.
Fethu'l-Bari Açıklaması:
Bu hadisin açıklaması "Kitabu'l-eşribe/İçecekler
Bölümün"de yapılacaktır. Vahidi'nin
iddiasına göre içki, Hz. Hamza'nın: "Siz, babamın kölesiydiniz," sözünden sonra haram kılınmıştır. Ancak
Cabir'den nakledilen hadis bunu çürütmektedir. Güçlü olan görüşe göre içki,
Mekke'nin fethedildiği sene, yani hicretin VIII. yılında haram kılınmıştır. Bu
görüş, Ahmed İbn Hanbel'in Abdurrahman İbn Va'le kanalıyla naklettiği bir
hadise dayanmaktadır. Abdurrahman şöyle demiştir: "İbn Abbas'a içki
satmanın hükmünü sordum. O da şu cevabı verdi: Hz. Nebi'in Sakif veya Devs
kabilesinden bir arkadaşı vardı. Mekke'nin fethedildiği gün küçük bir kırba
şarap ile birlikte Hz. Nebi'e gelip bu kırbayı ona hediye etti. Allah Resulü
Sallallahu Aleyhi ve Sellem:
'Ey Falanca! İçkinin haram kılındığını bilmiyor musun?' dedi.
Bunun üzerine adam hizmetçisine yöneldi ve: 'Bunu sat!' dedi. Bu defa Allah
Resulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: İçilmesi haram olan şeyin
satılması da haramdır." Bu rivayeti İmam Müslim başka bir senetle Ebu
Va'le'den nakletmiştir. Ancak bu rivayette, içkinin ne zaman haram kılındığı
belirtilmemiştir.
Sünen musanniflerinin Ebu Meysere kanalıyla aktardıklan rivayete
göre, Hz. Ömer: "Ey Ulu Allahım! Şarap konusunda hiçbir soruya mahal
bırakmayacak kadar açık bir hüküm indir!" şeklinde dua etmişti. Bunun
üzerine Bakara suresindeki "Sana, şarap ve kumar hakkında soru sorarlar.
De ki: Her ikisinde de büyük bir günah ve insanlar için bir takım faydalar
vardır. Ancak her ikisinin de günahı faydasından daha büyükWr,"(Bakara
219) ayeti nazil oldu ve ona okundu. Hz. Ömer yine:
"Ey Ulu Allahım! Şarap konusunda hiçbir soruya mahal
bırakmayacak kadar açık bir hüküm indir!" şeklinde dua etti. Bunun üzerine
Nisa suresindeki; "Ey İnananlar! Sarhoşken, ne dediğinizi bilene kadar
namaza yaklaşmayın!"(Nisa 43) ayeti nazil oldu ve ona okundu. Hz. Ömer
yine: "Ey Ulu Allahım! Şarap konusunda hiçbir soruya mahal bırakmayacak
kadar açık bir hüküm indir!" şeklinde dua etti. Bunun üzerine Maide
suresindeki; "Ey iman edenler! Şarap, kumar, dikili taşlar (putlar), fal
ve şans oklan birer şeytan işi pisliktir; bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz.
Şeytan içki ve kumar yoluyla ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi,
Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık (bunlardan) vazgeçtiniz
değil mi?" ayetleri nazil oldu. Hz. Ömer de: "Vazgeçtik,
vazgeçtik," dedi. Ali İbnu'l-Medini ve Tirmizi bu rivayetin sahih olduğunu
belirtmişlerdir.
İbnu't-Tin ve daha başka alimler şöyle demişlerdir:
"Enes'in rivayetine göre, nesih ve diğer konularda haber-i vahidi kabul
edib buna göre amel etmek gerekir."