EK SAYFA – 1468-2
DEVAM: 25. İSLAM DÖNEMİNDE NÜBUVVET ALAMETLERİ
حدثنا قتيبة
بن سعيد:
حدثننا
سفيان، عن
عمرو، عن
جابر، عن أبي
سعيد رضي الله
عنه،
عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم قال:
(يأتي على الناس
زمان يغزون،
فيقال: فيكم
من صحب رسول
الله صلى الله
عليه وسلم؟
فيقولون: نعم،
فيفتح عليهم،
ثم يغزون
فيقال لهم: هل
فيكم من صحب
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم؟ فيقولون:
نعم، فيفتح
لهم).
[-3594-] Ebu Said r.a.'dan rivayete göre Nebi Sallallahu
Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "İnsanlar üzerine öyle bir zaman
gelecektir ki onlar yaptıkları bir savaşta kendilerine: Aranızda Resulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e sahabelik etmiş olan kimse var mı denilecek,
onlar: Evet diyecekler. Bunun üzerine onlara zafer verilecektir. Daha sonra
yine savaşa girecekler. Onlara: Aranızda Resulullah Sallallahu Aleyhi ve
Sellem'in sahabilerin{den birisin)e arkadaşlık yapan bir kimse var mıdır
denilecek, onlar: Evet diyecekler. Yine onlara zafer nasip olacaktır."
حدثني محمد
بن الحكم:
أخبرنا النضر:
أخبرنا
إسرائيل:
أخبرنا سعد
الطائي: أخبرنا
محل بن خليفة،
عن عدي بن
حاتم قال:
بينا
أنا عند النبي
صلى الله عليه
وسلم إذ أتاه
رجل فشكا إليه
الفاقة، ثم
أتاه آخر فشكا
قطع السبيل،
فقال: (يا عدي،
هل رأيت
الحيرة). قلت:
لم أرها، وقد
أنبئت عليها،
قال: (فإن طالت بك
الحياة،
لترين
الظعينة
ترتحل من
الحيرة، حتى
تطوف بالكعبة
لا تخاف أحدا
إلا الله - قلت فيما
بيني وبين
نفسي: فأين
دعار طيء
الذين قد سعروا
في البلاد -
ولئن طالت بك
حياة لتفتحن كنوز
كسرى). قلت:
كسرى بن هرمز؟
قال: (كسرى بن
هرمز، ولئن
طالت بك حياة،
لترين الرجل يخرج
ملء كفه من
ذهب أو فضة،
يطلب من يقبله
فلا يجد أحدا
يقبله منه،
وليلقين الله
أحدكم يوم
يلقاه، وليس
بينه وبينه
ترجمان يترجم
له، فيقولن:
ألم أبعث إليك
رسولا
فيبلغك؟
فيقول: بلى،
فيقول: ألم
أعطك مالا
وولدا وأفضل
عليك؟ فيقول:
بلى، فينظر عن
يمينه فلا يرى
إلا جهنم،
وينظر عن
يساره فلا يرى
إلا جهنم). قال
عدي: سمعت
النبي صلى
الله عليه
وسلم يقول:
(اتقوا النار
ولو بشق تمرة،
فمن لم يجد شق
تمرة، فبكلمة
طيبة). قال عدي:
فرأيت
الظعينة
ترتحل من الحيرة
حتى تطوف
بالكعبة لا
تخاف إلا
الله، وكنت فيمن
افتتح كنوز
كسرى بن هرمز،
ولئن طالت بكم
الحياة،
لترون ما قال
أبو القاسم صلى الله
عليه وسلم:
(يخرج ملء كفه).
حدثني عبد
الله: حدثنا
أبو عاصم:
أخبرنا سعدان
بن بشر: حدثنا
أبو مجاهد:
حدثنا محل بن
خليفة: سمعت
عديا: كنت عند
النبي صلى
الله عليه
وسلم.
[-3595-] Adiy b. Hatim dedi ki: "Ben Nebi Sallallahu
Aleyhi ve Sellem'in yanında iken ona bir adam gelerek kendisine fakirliğinden
şikayette bulundu. Sonra ona bir başkası geldi. O da kendisine çaresizlikten
şikayet etti.
Allah Resulü: Ey Adiy Hire'yi gördün mü, diye sordu. Ben: Hayır
onu görmedim ama onun hakkında bana haber verildi, dedim. Şöyle buyurdu: Eğer
ömrün uzarsa andolsun sen yola koyulan bir kadının Hire'den yola çıkacağını,
Ka'be'ye kadar gelip tavaf edeceğini ve Allah'tan başka kimseden de korkmayacağını
göreceksin. -Ben kendi kendime dedim ki:
Peki her tarafı fitne ateşiyle yakan Tay'lıların kötü adamları
nerde olacak?- Andolsun eğer hayatın uzarsa, Kisra'nın hazineleri de
fethedilecektir (ve bunu sen göreceksin.) Ben:
Hürmüz'ün oğlu Kisra mı, dedim. O: Hürmüz'ün oğlu Kisra, dedi.
Yine: Andolsun hayatın uzarsa bir adamın avuç dolusu altın veya gümüş ile
dışarı çıkıp bunu kendisinden kabul edecek birisini arayacağını fakat ondan
bunu kabul edecek kimseyi bulamayacağını da göreceksin. Yemin ederim ki, sizden
herhangi biriniz, Allah'ın huzuruna çıkacağı gün, Rabbi ile arasında
tercümanlık yapacak bir kimse bulunmaksızın ona şöyle diyecektir:
Ben sana, sana tebliğde bulunan bir Resul göndermedim mi? O: Evet
diyecek. Ben sana mal verip çokça lütufta bulunmadım mı diyecek, kul yine: Evet
diyecek. Sağına bakacak cehennemden başkasını görmeyecek, soluna bakacak
cehennemden başkasını görmeyecek."
Adiy dedi ki: Ben Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'i şöyle
buyururken dinledim: "Bir hurmanın yarısı ile dahi olsa kendinizi ateşten
koruyunuz. Bir hurmanın yarısını bulamayan bir kimse güzel bir söz ile
(korunsun). Adiy dedi ki:
Ben bir kadının Hire'den çıkıp Allah'tan başkasından korkmaksızın
gelip Ka'be'yi tavaf ettiğini gördüm. Hürmüz'ün oğlu Kisra'nın hazinelerini
fethedenler arasında idim. Andolsun ömrümüz uzayacak olursa Nebi Ebu'I-Kasım
Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in söylediği gibi, adamın avuç dolusu (altın ve
gümüş) ile çıkacağını (ve kimsenin ondan bu sadakayı kabul etmeyeceğini) da
göreceksinizdir."
حدثنا سعيد
بن شرحبيل:
حدثنا ليث، عن
يزيد، عن أبي
الخير، عن
عقبة بن عامر:
أن
النبي صلى
الله عليه
وسلم خرج يوما
فصلى على أهل
أحد صلاته على
الميت، ثم
انصرف إلى
المنبر فقال:
(إني فرطكم،
وأنا شهيد
عليكم،
وإني والله
لأنظر إلى
حوضي الآن،
وإني قد أعطيت
خزائن مفاتيح
الأرض، وإني
والله ما أخاف
بعدي أن تشركوا،
ولكن أخاف أن
تنافسوا فيها).
[-3596-] Ukbe b. Amir'den rivayete göre "Nebi
Sallallahu Aleyhi ve Sellem bir gün dışarı çıktı. Uhud şehitlerine cenaze
namazı kılar gibi namaz kıldı. Daha sonra minbere geçti ve şöyle buyurdu: Ben
sizden önce gidecek ve sizin için gerekli hazırlıkları yapacağım. Ben size
karşı bir şahidim. Şüphesiz ki Allah'a yemin ederek söylüyorum: Şu anda
Havz'ıma bakıyorum ve bana yeryüzü hazinelerinin anahtarları verildi. Ve
şüphesiz ben Allah'a yemin ederek söylüyorum: Benden sonra şirk koşacağınızdan
yana korkmuyorum, fakat ben sizin için onda (dünyalık hususunda) birbirinizle
yarışacağınızdan korkuyorum.
حدثنا أبو
نعيم: حدثنا
ابن عيينة، عن
الزهري، عن
عروة، عن
أسامة رضي
الله عنه قال:
أشرف
النبي صلى
الله عليه
وسلم على أطم
من الآطام،
فقال: (هل ترون
ما أرى؟ إني
أرى الفتن تقع
خلال بيوتكم
مواقع القطر).
[-3597-] Usame r.a. dedi ki: "Nebi Sallallahu Aleyhi
ve Sellem Medinelilere ait kalelerden birisine çıktı. Benim gördüğümü siz de
görüyor musunuz, diye sordu. Şüphesiz ben fitnelerin, evlerinizin arasında
yağmur damlaları gibi düştüğünü görüyorum."
حدثنا أبو
اليمان:
أخبرنا شعيب،
عن الزهري قال:
حدثني عروة
ابن الزبير:
أن زينب بنت
أبي سلمة حدثته:
أن أم حبيبة
بنت أبي سفيان
حدثتها، عن
زينب بنت جحش:
أن
النبي صلى
الله عليه
وسلم دخل
عليها فزعا يقول:
(لا إله إلا
الله، ويل
للعرب من شر
ما اقترب، فتح
اليوم من ردم
يأجوج ومأجوج
مثل هذا). وحلق
بإصبعه
وبالتي
تليها، فقالت
زينب: فقلت: يا
رسول الله،
أنهلك وفينا
الصالحون؟
قال: (نعم، إذا
كثر الخبث).
[-3598-] Cahş kızı Zeyneb'ten rivayete göre "Nebi
Sallallahu Aleyhi ve Sellem bir defasında şöyle diyerek dehşete kapılmış bir
halde yanına girdi: La ilahe illallah yaklaşmış bulunan bir şerden dolayı
Arapların vay haline! İşte bugün Ye'cuc ile Me'cuc seddinden şunun gibi bir
gedik açıldı. Bu arada (baş) parmağını yanındaki (şehadet parmağı) ile birlikte
halka yapmıştı. Zeyneb: Ey Allah'ın Resulü dedim. Aramızda salihler bulunduğu
halde helak olur muyuz, dedi. O: Kötülük çoğalırsa evet, diye buyurdu.
وعن الزهري:
حدثتني هند
بنت الحارث:
أن أم سلمة
قالت:
استيقظ
النبي صلى
الله عليه
وسلم فقال:
(سبحان الله،
ماذا أنزل من
الخزائن،
وماذا أنزل من
الفتن).
[-3599-] Ümmü Seleme dedi ki: "Nebi Sallallahu
Aleyhi ve Sellem, (bir keresinde) uyandı ve şöyle buyurdu: Subhanallah, bugün
ne hazineler indirildi ve ne fitneler indirildi."
حدثنا أبو
نعيم: حدثنا
عبد العزيز بن
أبي سلمة بن
الماجشون، عن
عبد الرحمن بن
أبي صعصعة، عن
أبيه، عن أبي
سعيد الخدري
رضي الله عنه
قال:
قال
لي: إني أراك
تحب الغنم،
وتتخذها،
فأصلحها
وأصلح
رعامها، فإني
سمعت النبي
صلى الله عليه
وسلم يقول:
(يأتي على
الناس زمان،
تكون الغنم
فيه خير مال
المسلم، يتبع
بها شعف
الجبال، أو
سعف الجبال،
في مواقع
القطر، يفر
بدينه من الفتن).
[-3600-] (Abdurrahman b. Abdullah b. Abdurrahman babası
Abdullah'tan) Ebu Said el-Hudri r.a.'nin şöyle dediğini rivayet etmektedir:
"(Ebu Said) bana dedi ki: Ben senin koyunları sevdiğini ve koyun
edindiğini görüyorum. Onların da, çobanlarının da hallerini düzelt. Çünkü ben
Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'i şöyle buyururken dinledim: İnsanlar üzerine
öyle bir zaman gelecek ki, o zamanda dinini fitnelere maruz kalmaktan korumak
için müslümanın en hayırlı malı, yağmurların yağdığı dağların tepelerinde
arkalarından gideceği koyunları olacaktır. "
حدثنا عبد
العزيز
الأويسي:
حدثنا
إبراهيم، عن
صالح ا بن
كيسان، عن ابن
شهاب، عن ابن
المسيب وأبي
سلمة بن عبد
الرحمن: أن
أبا هريرة رضي
الله عنه قال:
قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم: (ستكون
فتن، القاعد
فيها خير من
القائم،
والقائم فيها
خير من
الماشي،
والماشي فيها
خير من
الساعي، ومن
يشرف لها
تستشرفه، ومن
وجد ملجأ أو
معاذا فليعذ
به).
[-3601-] Ebu Hureyre r.a. dedi ki: Resulullah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Öyle fitneler kopacaktır ki, o fitnelerde
oturan ayakta durandan, ayakta duran yürüyenden, yürüyen koşandan hayırlı
olacaktır. Bunlara göz dikeni bu fitneler de alıp helak edecektir. Her kim bir
sığınak ya da onlara karşı korunacak bir yer bulursa onunla kendisini korumaya
baksın."
Tekrar: 7081 ve 7082
وعن ابن شهاب:
حدثني أبو بكر
بن عبد الرحمن
بن الحارث، عن
عبد الرحمن بن
مطيع الأسود،
عن نوفل بن
معاوية:
مثل
حديث أبي
هريرة هذا،
إلا أن بكر
زيد: (من الصلاة
صلاة، من
فاتته،
فكأنما وتر
أهله وماله).
[-3602-] Ebu Hureyre r.a.'in bu hadisi gibi olup, ancak
Ebu Bekir (yani ez-Zühri'nin hocası İbn Abdurrahman) şunu eklemektedir:
"Namazlardan öyle bir namaz vardır ki onu kaçıran, sanki ailesinde ve
malında musibete uğramış gibi olur."
حدثنا محمد
بن كثير:
أخبرنا
سفيان، عن
الأعمش، عن
زيد بن وهب،
عن ابن مسعود،
عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم قال:
(ستكون أثرة وأمور
تنكرونها).
قالوا: يا
رسول الله فما
تأمرنا؟ قال:
(تؤدون الحق
الذي عليكم،
وتسألون الله
الذي لكم).
[-3603-] İbn Mes'ud r.a.'dan rivayete göre Nebi
Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "İleride (size) başkalarının
tercih edileceğini ve sizin uygun görmeyeceğiniz bir çok işler olduğunu
göreceksiniz. Ey Allah'ın Resulü, bize ne emredersin, diye sordular. Şöyle
buyurdu: Siz üzerinizdeki hakkı eksiksiz yerine getirirsiniz, hakkınızı da
Allah'tan istersiniz."
Tekrar: 7052