DEVAM: 20. NEBİ S.A.V.'İN KÜNYESİ
حدثنا علي بن
عبد الله:
حدثنا سفيان،
عن أيوب، عن
ابن سيرين
قال: سمعت أبا
هريرة يقول:
قال
أبو القاسم
صلى الله عليه
وسلم: (سموا
باسمي ولا
تكتنوا
بكنيتي).
[-3539-] İbn Sirin dedi ki: Ebu Hureyre r.a.'i şöyle derken dinledim:
"Ebu'I-Kasım Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: Benim adımı ad
olarak veriniz, fakat benim künyemi künye olarak kullanmayınız."
AÇIKLAMA: "Nebi
(s.a.v.)'in künyesi." "Künye" kinaye'den alınmıştır.
Mesela, bir husustan açıktan açığa, delilolarak anlaşılmayacak
bir şekilde söz konusu edilecek olursa, ben bu işten böylece kinayeli olarak
söz ettim, denilir. Araplar arasında künye oldukça yaygınlık kazanmıştır. Hatta
bazı hallerde isimleri bile geçmiştir. Ebu Talib, Ebu Leheb ve daha başkaları
gibi. Birisinin bir veya daha çok künyesi de olabilir. Aynı zamanda ismiyle de,
künyesiyle de bir arada ün kazanabilir.
İsim, künye ve lakabın ortak yönü alem (özel) oluşlarıdır. Farklı
yönlerine gelince, lakapta övgü ya da yergi anlamı vardır. Künyenin başında ebu
yahut ümmü (baba yahut ana) lafzı getirilir. Bunun dışında kalanlar ise
isimdir. Nebi (s.a.v.) de el-Kasım adındaki oğlu dolayısıyla Ebu'I-Kasım diye
künyelenmiştir. Çocuklarının da büyüğü idi. Nebilik verilmesinden önce mi
öldüğü, sonra mı öldüğü hususunda görüş ayrılığı vardır. Medine'de Mariye'den
İbrahim adındaki oğlu olmuştur. Onun ile ilgili bazı açıklamalar Cenazeler
bahsinde geçmiş bulunmaktadır. Enes yoluyla rivayet edilen hadiste
belirtildiğine göre Cibril, Nebi (s.a.v.)'e: "es-Selamu aleyke ya Eba
İbrahim" diye hitap etmiştir.
Nebi (s.a.v.)'in künyesi ile künyelenmenin caiz oluşu hususunda
görüş ayrılığı vardır. Şafii'nin meşhur olan görüşü, bu hadislerin zahirine
uygun olarak bunun men edilmiş olduğu şeklindedir. Bu yasak, onun zamanına
mahsustur diye açıklandığı gibi, onun adını almış olanlar için sözkonusudur,
diye de açıklanmıştır. Buna dair geniş açıklamalar ve bütün bu görüşlerin
yorumIanması ileride Edeb bahsinde (6187 no'lu hadiste) Yüce Allah'ın izniyle
gelecektir.