DEVAM: 188. FARSÇA VE DİĞER YABANCI DİLLERİ KONUŞMAK
حدثنا
حبان بن موسى:
أخبرنا عبد
الله، عن خالد
بن سعيد، عن
أبيه، عن أم
خالد بنت خالد
بن سعيد قالت:
أتيت
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم مع أبي وعلي
وقميص أصفر،
قال رسول الله
صلى الله عليه
وسلم: (سنه سنه).
قال عبد الله:
وهي بالحبشية
حسنة، قالت:
فذهبت ألعب
بخاتم
النبوة،
فزبرني أبي،
قال رسول الله
صلى الله عليه
وسلم: (دعها). ثم قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم: (أبلي
وأخلقي، ثم
أبلي وأخلقي،
ثم أبلي وأخلقي).
قال عبد الله:
فبقيت حتى ذكر.
[-3071-] Ümmü Halid binti Halid İbn Said'in şöyle dediği nakledilmiştir:
"Babamla birlikte Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in yanına
gelmiştim. O sırada üzerimde sarı bir entari vardı. Resul-i Ekrem Sallallahu
Aleyhi ve Sellem gömleği mi görünce: "Vay vay vaay; Ne güzel, ne cici
elbiseymiş bu!" buyurdu. Ben bu arada Resulullah’ın Sallallahu Aleyhi ve
Sellem Nebilik mührü ile oynamaya başladım. Babam yaptıklarımı görünce beni
azarladı. Fakat Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "Rahat bırak
çocuğu!" buyurup sözlerine şöyle devam etti: "Bu elbiseyi uzunca bir
süre, eskiyinceye kadar giy; yırtılınca dikip tekrar giy, sonra eskiyinceye
kadar yine giy!"
Abdullah İbn Mübarek, Ümmü Halid'in bu elbiseyle özdeşleşerek
anıldığını ve çok uzun yaşadığını söylemiştir.
Tekrar: 3874, 5823, 5845, 5993
AÇIKLAMA: ....Ne güzel, ne
cici elbiseymiş bu!" diye tercüme edilen ifadenin orijinali olan (سنه سنه) şeklindeki kullanım ile ilgili olarak Abdullah İbn Mübarek şu
açıklamayı yapmıştır: "Bu ifade Habeşçedir ve güzel, şirin, hoş gibi
anlamlara gelir."218
حدثنا
محمد بن بشار:
حدثنا غندر:
حدثنا شعبة، عن
محمد بن زياد،
عن أبي هريرة
رضي الله عنه: أن
الحسن بن علي
أخذ تمرة من
تمر الصدقة،
فجعلها في
فيه، فقال
النبي صلى
الله عليه
وسلم
بالفارسية:
(كخ كخ، أما تعرف
أنا لا نأكل
الصدقة).
[-3072-] Ebu Hureyre r.a.'in şöyle dediği nakledilmiştir: "Hz. Hasan,
zekat olarak getirilen hurmalardan bir tane alıp ağzına attı. Bunu gören Resulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem hemen müdahale etti ve Farsça olarak: "kih,
kih (كخ كخ)
At onu ağzından! Sen bizim zekat mallarını yemediğimizi bilmiyor musun!?"
buyurdu.
AÇIKLAMA: Başlıkta kullanılan
yabancı dil tamlaması ile Arapça dışındaki diller kastedilmiştir. Cihad ve
Siyer konularının işlendiği bu bölümde yabancı dil konusunun işlenmesi hakkında
şu açıklama yapılmıştır: "Düşman ülkesinden gelip İslam ülkesine girecek
olanlara sözlü olarak eman / vize verirken onların dilini bilmek gerekir.
"
İmam Buhari burada üç tane hadis zikretmiştir. İlk hadis Cabir
İbn Abdullah tarafından nakledilen ve Hendek savaşı hazırlıkları yapılırken Hz.
Nebi'in (s.a.v.) duası ile bereketlenen yemek hakkındadır. Bu rivayetin
ayrıntılı açıklaması Kitabü'l-meğazı'de gelecektir. Bu rivayette geçen …..
kelimesi Farsça'dır ve ziyafet anlamına gelir. Bu kelime ile ilgili olarak
Taberi' şu açıklamayı yapmıştır: …… kelimesi çeşitli hazırlıklar yapılarak
verilen ziyafet anlamına gelir. Fakat mutlak olarak yemek anlamına geldiği de
söylenmiştir. Bu kelime Farsça'dır. Bununla birlikte Habeşçe olduğunu
söyleyenler de vardır. ...... kelimesi ise bir şeyden arta kalan / artık
anlamındadır."
Ümmü Halid'ten nakledilen ikinci rivayet i n ayrıntılı açıklaması
Kitabü'l-libasta gelecektir.