EK SAYFA – 1260-2
باب: الجاسوس.
141. CASUSLUK
وقول الله
تعالى: {لا
تتخذوا عدوي
وعدوكم أولياء}
/الممتحنة: 1/.
التجسس:
التبحث.
Allah Teala şöyle buyurmuştur: "Ey iman edenler, benim de
düşmanım sizin de düşmanınız olan kimseleri dost edinmeyin!" [Mumtehine 1]
حدثنا
علي بن عبد
الله: حدثنا
سفيان: حدثنا
عمرو بن
دينار، سمعته
منه مرتين
قال: أخبرني
حسن بن محمد
قال: أخبرني
عبيد الله بن
أبي رافع قال:
سمعت عليا رضي
الله عنه يقول: بعثني
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم أنا
والزبير
والمقداد بن
الأسود، قال:
(انطلقوا حتى
تأتوا روضة
خاخ، فإن بها
ظعينة، ومعها
كتاب فخذوه
منها).
فانطلقنا
تعادى بنا
خيلنا، حتى
انتهينا إلى
الروضة، فإذا
نحن
بالظعينة،
فقلنا: أخرجي
الكتاب،
فقالت: ما معي
من كتاب،
فقلنا لتخرجن
الكتاب أو لنلقين
الثياب،
فأجرجته من
عقاصها،
فأتينا به رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
فإذا فيه: من
حاطب بن أبي
بلتعة إلى
أناس من
المشركين من
أهل مكة،
يخبرهم ببعض
أمر رسول الله
صلى الله عليه
وسلم، فقال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم: (يا حاطب
ما هذا). قال:
يا رسول الله
لا تعجل علي،
إني كنت أمرأ
ملصقا في
قريش، ولم أكن
من أنفسها،
وكان من معك
من المهاجرين
لهم قرابات
بمكة، يحمون
بها أهليهم
وأموالهم،
فأحببت إذ
فاتني ذلك من
النسب فيهم،
أن أتخذ عندهم
يدا يحمون بها
قرابتي، وما
فعلت كفرا ولا
ارتدادا، ولا
رضا بالكفر
بعد الإسلام،
فقال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم:
(لقد صدقكم).
قال عمر: يا
رسول الله،
دعني أضرب عنق
هذا المنافق،
قال: (إنه قد
شهد بدرا، وما
يدريك لعل
الله أن يكون
قد اطلع على
أهل بدر فقال:
اعملوا ما
شئتم فقد غفرت
لكم). قال
سفيان: وأي
إسناد هذا.
[-3007-] Hz. Ali anlatıyor: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem, beni,
Zübeyr'i ve Mikdad İbnü'l-Esved'i görevlendirerek şu talimatı verdi:
"Derhal yola çıkın! Tarif ettiğim yönde ilerleyeceksiniz ve bir bahçeye
varacaksınız. Orada bir kadın bulacaksınız. Bu kadının yanında bir mektup var.
O mektubu ondan alın!" Biz de hemen yola koyulduk ve atlarımızı dört nala
sürdük. Bize tarif edildiği gibi o bahçeye ulaştık ve kadını gördük. Kadına
mektubu hemen bize vermesini söyledik. Kadın önce inkar etti ve: "Bende
mektup falan yok!" dedi. Biz de onu tehdit ederek: "Ya mektubu
verirsin ya da (aramak için) üstünü başını açarız" dedik. Bunun üzerine
kadın mektubu saçlarının arasından çıkarıp bize verdi. Biz de mektubu Resul-i
Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e getirdik. Bu mektubu Hatib İbn Ebi Belte'a
Mekke'li müşriklere yazmış ve Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in
planladığı bazı eylemler hakkında bilgiler vermişti.
Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hatib'i çağırtıp ona: "Ey
Hatib, bu da neyin nesil?" diye çıkıştı. Hatib şöyle cevap verdi: "Ey
Allah'ın Resulü, benim durumumu araştırmadan acele ile hemen karar verme! Ben
Kureyş kabilesine mensup birisi değilim, onlara sonradan katılan bir insanım.
Fakat senin yanındaki bu muhacirlerin her birinin Mekke'de bulunan
Kureyşlilerle akrabalık bağları vardır. Bu sayede hem ailelerini hem de
mallarını koruyorlar. Ben de Kureyş ile böyle bir akrabalık bağım bulunmadığı
için orada bulunan ailemi korumalarını sağlamak üzere bir destek bulmayı
istedim. Ben asla küfre sapmadım, dinimden dönmedim ve Müslüman olduktan sonra
kesinlikle küfre rıza göstermiş de değilim." Resulullah Sallallahu Aleyhi
ve Sellem: "Hdtib size doğruyu söyledi" buyurdu. Hz. Ömer ise iyice
hiddetlendi ve: "Ey Allah'ın Resulü, müsaade edin şu münafığın boynunu
vurayım!" dedi. Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem de şöyle
buyurdu: "Fakat o, Bedir savaşına katılmış biri. Hem ne biliyorsun, belki
de Allah Tedld Bedir ehlinin / Bedir savaşına katılanlann her haline bakmış ve
şöyle buyurmuştur: Dilediğinizi yapın, ben sizleri bağışladım."
AÇIKLAMA: Bu başlık altında
düşman lehine casusluk yapmanın hükmü ve düşman hakkında bilgi toplamak üzere
Müslümanların casusluk yapmasının meşru oluşu ele alınmıştır.
Ayet ile başlık arasındaki ilişki hakkında şu açıklamalar
yapılmıştır:
1. Başlık altında nakledilen rivayet bu ayetin inmesine sebep
olan olayı anlatmaktadır.
2. Bu ayet düşman lehine casusluk yapmanın hükmünü
açıklamaktadır. Müslümanlar kendileri aleyhine ajanlık yapan kimseleri
yakaladıkları zaman bu durumu gizlemeye kalkışmamalı ve hemen devlet başkanını
/ komutanı bilgilendirmelidirler. Düşman lehine casusluk yapanların öldürülüp
öldürülmeyeceği konusunda alimler arasında görüş ayrılıkları bulunmaktadır.
(Ayrıntılı açıklama için bkz. Kitabü't-tefsir / Mümtehine, Bab,1)
باب:
كسوة للأسارى.
142. ESİRlERE GİYSİ VERİLMESİ
حدثنا
عبد الله بن
محمد: حدثنا
ابن عيينة، عن
عمرو: سمع
جابر بن عبد
الله رضي الله
عنهما قال: لما
كان يوم بدر،
أتي
بالأسارى،
وأتي بالعباس،
ولم يكن عليه
ثوب، فنظر
النبي صلى
الله عليه
وسلم له
قميصا،
فوجدوا قميص
عبد الله بن
أبي يقدر
عليه، فكساه
النبي صلى
الله عليه
وسلم إياه،
فلذلك نزع
النبي صلى الله
عليه وسلم
قميصه الذي
ألبسه، قال
ابن عيينة:
كانت له عند
النبي صلى
الله عليه
وسلم يد، فأحب
أن يكافئه.
[-3008-] Cabir İbn Abdullah r.a.'ın şöyle dediği nakledilmiştir:
"Bedir savaşı kazanıldıktan sonra müşrik esirler getirildi. Esirler
arasında Abbas İbn Abdulmuttali de vardı ve üzerinde elbise yoktu. Bunun
üzerine Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem onun için bir gömlek bulunmasını
istedi. Bir süre araştırıldıktan sonra AbduIlah İbn Ubeyy'in gömleğinin ona
uyduğunu gördüler. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem de Abdullah İbn
Ubeyy'in gömleğini Abbas'a giydirdi. İşte Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve
Sellem bu yüzden Abdullah İbn Ubeyy öldüğü zaman kendi gömleğini çıkarıp ona
giydirmiştir. "
Süfyan İbn Uyeyne Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bu tutumu
hakkında şu açıklamayı yapmıştır: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem İbn
Ubeyy'in bu iyiliğini karşılıksız bırakmamış ve ölümünden sonra da olsa
kendisini ödüllendirmek istemiştir. "
(Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)’in İbn Ubeyy'e gömleğini
giydirmesine dair açıklama için bkz. Kitabü'l-cenaiz, Bab, 77. )
AÇIKLAMA: Esirlere görülmesi
haram olan avret yerlerini örtmeleri için giysi verilir. Abbas uzun boylu,
iriyarı birisi idi. Bu yüzden kendisi gibi uzun olan Abdullah İbn Übeyy'in
elbisesi ona uymuştur.