باب:
درجات
المجاهدين في
سبيل الله.
يقال: هذه سبيلي
وهذا سبيلي.
4. ALLAH YOLUNDA CİHAD EDENLERİN DERECELERİ
قال أبو
عبد الله: {غزى}
/آل عمران: 156/:
واحدها غاز. {هم
درجات} /آل
عمران: 163/: لهم درجات
حدثنا
يحيى بن صالح:
حدثنا فليح،
عن هلال بن علي،
عن عطاء بن
يسار، عن أبي
هريرة رضي
الله عنه قال: قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم: (من آمن
بالله
وبرسوله،
وأقام
الصلاة، وصام
رمضان، كان حقا
على الله أن
يدخله الجنة،
جاهد في سبيل
الله، أو جلس
في أرضه التي
ولد فيها).
فقالوا: يا
رسول الله،
أفلا نبشر الناس؟
قال: (إن في
الجنة مائة
درجة، أعدها
الله للمجاهدين
في سبيل الله،
ما بين
الدرجتين كما
بين السماء
والأرض، فإذا
سالتم الله
فاسألوه
الفردوس،
فإنه أوسط
الجنة، وأعلى
الجنة - أراه -
فوقه عرش
الرحمن، ومنه
تفجر أنهار
الجنة). قال
محمد بن فليح،
عن أبيه:
(وفوقه عرش
الرحمن).
[-2790-] Ebu Hureyre r.a.'den nakledilmiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve
Sellem: "Kim Allah'a ve Resulüne iman eder, namaz kılar, Ramazan orucunu
tutarsa Allah'ın onu cennetine koyması hak olur. İster cihad etsin, ister
doğduğu evinde otursun" buyurdu.
Sahabe "Ey Allah'ın Resulü! Insanlara bunun müjdesini
vermeyelim mi?" dediler. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem: "Cennette
Allah'ın cihad edenler için hazırladığı yüz derece vardır. Her iki derece arasında
yeryüzüyle gökyüzü arası gibi mesafe vardır. Allah'tan istediğinizde Firdevs'i
isteyin. Çünkü Firdevs Cennetin tam ortası ve en yüksek yeridir.
-Ravi diyor ki: zannederim şöyle de demişti- Üzerinde de Rahman'ın
Arşı vardır. Cennetin nehirleri oradan doğar. "
Tekrar: 7423
حدثنا
موسى: حدثنا
جرير: حدثنا
أبو رجاء، عن
سمرة، قال
النبي صلى
الله عليه
وسلم: (رأيت
الليلة رجلين
أتياني،
فصعدا بي
الشجرة،
فأدخلاني دارا
هي أحسن
وأفضل، لم أر
قط أحسن منها،
قالا: أما هذه
الدار فدار
الشهداء).
[-2791-] Semure r.a.'den nakledilmiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem
şöyle buyurmuştur: "Bu gece rüyamda iki kişi gördüm. Gelip beni ağacın
üzerine çıkardılar ve bir konağa soktular. Ben şimdiye dek öylesine güzel bir
konak görmedim. "Bu konak, şehitler konağıdır" dediler."
AÇIKLAMA: "Evinde
oturan": Hz. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem böyle buyurarak cihaddan
mahrum olan kişinin sevaptan mahrum kalmayacağını belirterek onları
rahatlatmıştır. O da iman etmesi ve farz yükümlülüklerini yerine getirmesi ile
cennete girebilir. Ancak derecesi, cihad edenlerinkine denk olamaz.
"Cennette yüz derece vardır"; et-Tıybi der ki: Bu
cevap mükemmel ve hikmetli bir usllib ile söylenmiştir. Yani Hz. Nebi Sallallahu
aleyhi ve sellem onlara salih ameller işleyerek cennete girilebileceğinin
müjdesini vermiş, ama bununla yetinmeyerek onları derecelerle de müjdelemiştir.
Bununla da yetinmemiş ve Cennetlerin en üstünü olan Firdevs'le müjdelemiştir.
Ben (İbn-i Hacer) derim ki: Hadis yalnızca bu şekilde
nakledilmiş olsaydı et-Tıybi'nin bu sözü doğru sayılabilirdi. Fakat hadisin
diğer rivayetlerinde bir ekleme vardır ki "Cennette yüz derece
vardır" sözünün, önceki müjdenin terkinin gerekçesini açıklayıcı olduğunu gösterir.
Tirmizi, Muaz'dan nakletmiştir: Ben "Ey Allah'ın Resulü!
Ben bunu insanlara bildireyim mi?" dedim.
Nebi s.a.v. "Bırak insan/ar salih amel işlesinler, Cennette
yüz derece var" buyurdu.
Bundan anlaşılıyor ki Hz. Nebi'in Sallallahu aleyhi ve sellem
kastı şudur: İman eden ve farz ibadetleri yerine getirenlerin cennete
gidecekleri müjdesini verme. Bu müjdeyi verirsen insanlar buna güvenirler ve
cihadla elde edilecek olan daha yüksek dereceleri elde etmek için çalışmazlar.
Hz. Nebi'in Sallallahu Aleyhi ve Sellem "Allah onları mücahidlere
hazırladı" buyruğunun nüktesi işte budur.
Bu açıklama, el-Mesabih şarihlerinin "Nebi (s.a.v.) Allah
yolunda cihad etmekle etmemeyi yani doğduğu evde oturmayı bir tuttu"
sözlerine de cevap niteliği taşır. Şöyle ki hadisteki eşitleme genellenemez.
Eşitlik cennete girme konusundadır. Cennetteki derecelerde ise eşitlik yoktur.
Hadisin bağlamından cihad etmeyenlerin de kendi aralarında cihad
edenlerin derecelerinden aşağı olmak kaydıyla farklı derecelerinin olmadığı anlaşılmaz.
Bu hadisten, cihad edenlerin üstünlüğü anlaşılmaktadır. Hadis,
cennetin büyüklüğünün ve Firdevs'in büyüklüğünü de gösterir.
Bu hadis, cihad edemeyen kişilerin de samimi niyetle veya buna
denk salih amellerle cihad edenler derecesine çıkabileceklerini gösterir. Çünkü
Hz. Nebi Sallallahu aleyhi ve sellem Firdevs'in cihad edenler için
hazırlandığını söyledikten sonra herkesin Allah'tan Firdevs'i istemesini
emretmiştir.