باب: قول
الله تعالى:
{إن الذين
يأكلون أموال
اليتامى ظلما
إنما يأكلون
في بطونهم
نارا وسيصلون
سعيرا}.
/النساء: 10/.
23. "Yetimlerin mallarını haksız yere yiyenler, muhakkak ki
karınlarını ateşle doldurmuş olurlar ve cehennemi boylarlar." [Nisa 10]
ayeti hakkında.
حدثنا
عبد العزيز بن
عبد الله قال:
حدثني سليمان
بن بلال، عن
ثور بن زيد
المدني، عن
أبي الغيث، عن
أبي هريرة رضي
الله عنه،
عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم قال:
(اجتنبوا السبع
الموبقات).
قالوا: يا
رسول الله:
وما هن؟ قال:
(الشرك بالله،
والسحر، وقتل
النفس التي حرم
الله إلا
بالحق، وأكل
الربا، وأكل
مال اليتيم،
والتولي يوم
الزحف، وقذف
المحصنات
المؤمنات
الغافلات).
[-2766-] Ebu Hureyre r.a.'den nakledilmiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve
Sellem: "Helak'a götüren yedi şeyden sakının" buyurdu. "Ey
Allah'ın Resulü! Nedir onlar" dediler. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem:
"Allah'a ortak koşmak, büyü yapmak, Allah'ın saygın kıldığı canı haksız
yere öldürmek, faiz yemek, yetim malı yemek, savaştan kaçmak, iman etmiş
zina'dan habersiz kadınlara zina iftirası atmak" buyurdu.
باب: قول الله
تعالى:{ويسألونك
عن اليتامى قل
إصلاح لهم خير
وإن تخالطوهم
فإخوانكم
والله يعلم
المفسد من
المصلح ولو
شاء الله
لأعنتكم إن
الله عزيز
حكيم} /البقرة:
220/. لأعنتكم:
لأحرجكم وضيق.
{وعنت} /طه: 111/: خضعت.
24. ''......Sana bir de
yetimlerden soruyorlar. De ki: Onlar hakkında yapacağınız bir ıslah, işlerine
karışmamaktan daha hayırlıdır. Eğer onlara karışırsanız, onlar sizin
kardeşlerinizdir. Allah, bozguncuyla ıslah ediciyi bilir, birbirinden ayırd
eder. Eğer Allah dileseydi, sizi zora koşardı. Şüphesiz ki Allah çok güçlüdür,
hüküm ve hikmet sahibidir." [Bakara 220] ayeti hakkında
وقال
لنا سليمان:
حدثنا حماد،
عن أيوب، عن
نافع قال: ما
رد ابن عمرعلى
أحد وصية.وكان
ابن سيرين:
أحب الأشياء
إليه في مال
اليتيم أن
يجتمع إليه
نصحاؤه
وأولياؤه،
فينظروا الذي
هو خير له.وكان
طاوس: إذا سئل
عن شيء من أمر
اليتامى قرأ: {والله
يعلم المفسد
من المصلح}.
وقال عطاء في
يتامى الصغير
والكبير: ينفق
الولي على كل
إنسان بقدره
من حصته.
[-2767-] Nafi'den nakledilmiştir: İbn Ömer kimsenin
vasiyetini geri çevirmedi.
İbn Sirin'in yetim'in malı konusunda en sevdiği uygulama, onun
iyiliğini düşünenlerle velileri bir araya gelerek onun için daha hayırlı olan
şey üzerinde düşünmeleriydi. Tavus'a yetimle ilgili bir soru sorulduğunda
"Allah iyilik amacı güden le kötülük amacı güden i pek iyi bilir"
ayetini okurdu. Ata, birinin büyük ve küçük yetimleri olduğunda "Veli
herkese payı kadar verir" derdi.
AÇIKLAMA: İbn Ömer, kendisine
bir çocuk vasiyet edildiğinde onu mutlaka kabul ederdi. İbnü't-TIn diyor ki:
Herhalde o "Ben ve yetimi koruyup gözeten kişi şu iki parmak gibi (yan
yanayız)" hadisinden dolayı bu yaptığından ecir ve mükafat bekliyordu.
"Edeb" bölümünde bu hadis açıklaması ile gelecektir.
Vasiyeti (vasi olmayı) kabul etmenin mekruh olduğu yer, kişinin
töhmetten korkması veya yetimin hakkını yerine getirememekten korkması
durumudur.
Sevri; Tefsir'inde Said İbn Cübeyr'den bu ayetin indiriliş
sebebini şöyle nakleder: "Yetimlerin mallarını haksız yere yiyenler ...
" ayeti inince vasiler yetimlerin malları ile kendi mallarını
ayrıştırdılar. Bunun üzerine ayetin devamı olan "Onların yararına çalışmak
daha iyidir. Mallarınızı karıştırırsanız onlar sizin kardeşlerinizdir"
kısmı indirildi. Bunun üzerine mallarını tekrar karıştırdılar. Mürselolarak
ezberlenen rivayet budur.
Ata İbn Saib, rivayet zincirinde İbn Abbas'a da yer vererek bu
rivayeti Hz. Nebi'e ulaştırmıştır. Bunu Ebu Davud ve Nesai rivayet etmiştir.
Hadisin metni de Nesai'ye aittir.
Hakim, Ata İbn Saib - Said İbn Cübeyr - İbn Abbas rivayet
zincirinin sahih olduğunu belirterek şöyle demiştir: "Yetimlerin mallarına
ancak en güzel biçimde yaklaşın. Yetimlerin mallarını haksız olarak yiyenler
... " ayeti inince insanlar yetimin malından ve yiyeceğinden uzak durdular
ve bu, onların zorluk çekmesine yol açtı. Hz. Nebi'e bu konudaki sıkıntılarını
ilettiler. Bunun üzerine "yetimleri soruyorlar .. " ayeti indirildi.
Nesai bunu Ata İbn Saib kanalıyla başka bir yoldan da rivayet
ederek Hz. Nebi'e ulaştırmış ve şu eklemeyi yapmıştır: "ve onlara kendi
mallarını yetim mallarıyla karıştırmaları helal kılındı."
Abd İbn Humeyd de İbn Abbas'tan şöyle nakletmiştir: Malını
karıştırmak, onun sütünden içmen ve kendi sütünden ona içirmendir. Onun yemek
kabından yemen ve kendi yemek kabından ona yedirmendir. "Allah iyilik
amacı güdenle kötülük amacı güden İ pek iyi bilir." Yani yetimin malını
kasten, kötülüğüne yiyenle bundan kaçınanı iyi bilir.
Ebu Ubeyd der ki: Malı karıştırmakla kastedilen, yetimin,
vasinin ailesi içinde olmasıdır. Onun yemeğini ayırmak zor olur. O da yetimin
malından ona yeteceğine kanaat ettiği kadarını alarak kendi ailesinin mutfak
harcamalarına katar. Bunda eksiklik ve artıklık ihtimali olunca insanlar bundan
çekindiler. Bunun üzerine Allah onlara izin vererek onları rahatlattı. Bu,
yolculuk sırasında yolcuların azıklarını birbirine katması gibidir. Nitekim
"Ortaklık" bölümünde açıklanmıştır.
باب: استخدام
اليتيم في
السفر
والحضر، إذا
كان صلاحا له،
ونظر الأم
وزوجها
لليتيم.
25. YOLCULUKTA VE YOLCULUK DIŞINDA YETİMİ HİZMETİNDE KULLANMAK
Bu onun için yararlı ise caiz olur. Annenin veya kocasının
yetimin yararını gözetmesi
حدثنا
يعقوب بن
إبراهيم بن
كثير: حدثنا
ابن علية:
حدثنا عبد
العزيز، عن
أنس رضي الله
عنه قال: قدم
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم المدينة
ليس له خادم،
فأخذ أبو طلحة
بيدي، فانطلق
بي إلى رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
فقال: يا رسول
الله، إن أنسا
غلام كيس
فليخدمك، قال:
فخدمته في السفر
والحضر، ما
قال لي لشيء
صنعته لم صنعت
هذا هكذا، ولا
لشيء لم أصنعه
لم تصنع هذا
هكذا.
[-2768-] Enes r.a.'den nakledilmiştir: Allah Resulü Sallallahu Aleyhi ve
Sellem Medine'ye geldiğinde hizmetçisi yoktu. Ebu Talha beni elimden tutup
Allah Resulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e götürdü. "Ey Allah'ın Resulü!
Enes akıllı bir çocuktur. Sana hizmet etsin" dedi.
Enes diyor ki: "Ben yolculukta ve yolculuk dışında O'na
Sallallahu Aleyhi ve Sellem hizmet ettim. Yaptığım hiçbir şey için bana
"Bunu niye böyle yaptın" ve yapmadığım bir şey için "Bunu niye
böyle yapmadın" demedi.
Tekrar: 6038, 6911
AÇIKLAMA: Bu hadisin
açıklaması ileride ayrıntılı olarak gelecektir. Baş kısmı "Cihad"
bölümünde, son kısmı ise "Edep" bölümünde açıklanacaktır.
Buhari'nin konu başlığında sözünü ettiği konunun hükmünde görüş
ayrılığı vardır. Malikilerden vasi olmasa bile annenin ve başkasının,
gözetimierinde olan küçüğün yararına işlemler yapma yetkileri vardır.
Bazı alimler ise bunu problemli görmüşlerdir. Çünkü yetimin
hizmet etmekle meşgulolması eğitilmesini engelleyebilir. Bu ise istenen sonuç
değildir.
Buna şu cevap verilmiştir: Bu hükmün bu haberden elde edilmesi
delil getirilen haberdeki kayıtla kayıtlanmayı gerektirir. Bu da, yetimin,
kendisini eğitecek ve eğitirken hizmetinden yararlanacak birinin yanında
bulunmasıdır. Nitekim Enes radıyallahu anh, Hz. Nebi'in Sallallahu Aleyhi ve
Sellem hizmetinde bulunmuştur. O, Hz. Nebi'in yanından ayrılmayarak, babası
tarafından eğitilen çocukların çok üzerinde bir eğitim almıştır.