SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’Ş-ŞEHADAT

<< 1149 >>

باب: شهادة الأعمى وأمره ونكاحه وإنكاحه ومبايعته وقبوله في التأذين وغيره، وما يعرف بالأصوات.

11- GÖRME ENGELLİNİN ŞAHİTLİK ETMESİ EMRETMESİ, EVLENMESi, EVLENDİRMESİ, BİAT ETMESi, EZAN OKUMASI VE SESLERLE BİLİNEN KONULARDA ŞAHİTLİĞİNİN KABUL EDİLMESİ

 

وأجاز شهادته قاسم والحسن وابن سيرين والزهري وعطاء.وقال الشعبي: تجوز شهادته إذا كان عاقلا.

وقال الحكم: رب شيء تجوز فيه.وقال الزهري: أرأيت ابن عباس لو شهد على شهادة أكنت ترده؟.

Görme engellinin şahitliğini, Kasım, Hasen-i Basri, İbn Sirin, Zühri ve Ata geçerli görmüşlerdir. Şa'bi, "Aklı yerinde ise şahitliği geçerlidir" demiştir. Hakem "Bazı konularda şahitliği geçerli olur" demiştir. Zühri "İbn Abbas bir konuda şahitlik etse onun şahitliğini reddeder miydin?" demiştir.

 

وكان ابن عباس يبعث رجلا إذا غابت الشمس أفطر، ويسأل عن الفجر، فإذا قيل له طلع صلى ركعتين.

İbn Abbas r.a. birini gönderirdi ve güneşin battığını (haber verdiği zaman) iftar ederdi; sabah namazı vaktinin girip girmediğini (feeri) sorardı, "vakit girdi" denilince iki rek'at namaz kılardı.

 

وقال سليمان بن يسار: استأذنت على عائشة فعرفت صوتي، قالت: سليمان، ادخل، فإنك مملوك ما بقي عليك شيء.

Süleyman b. Yesar "Aişe r.anha'nın yanına girmek için müsaade istedim.

Sesimi tanıdı ve "Süleyman! İçeri gel. Senin borcun tamamen bitmediği sürece kölesin" dedi.

 

وأجاز سمرة بن جندب شهادة امرأة منتقبة.

Semura b. Cündüb, peçeli bir kadının şahitliğini kabul etmiştir.

 

حدثنا محمد بن عبيد بن ميمون: أخبرنا عيسى بن يونس، عن هشام، عن أبيه، عن عائشة رضي الله عنها قالت: سمع النبي صلى الله عليه وسلم رجلا يقرأ في المسجد، فقال: (رحمه الله، لقد أذكرني كذا وكذا آية، أسقطتهن من سورة كذا وكذا).وزاد عباد بن عبد الله، عن عائشة: تهجد النبي صلى الله عليه وسلم في بيتي، فسمع صوت عباد يصلي في المسجد، فقال: (يا عائشة، أصوت عباد هذا). قلت: نعم، قال: (اللهم ارحم عبادا).

 

[-2655-] Aişe r.anha'dan rivayet edilmiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem mescidde Kur'an okuyan birini duydu ve: "Allah ona merhamet etsin. Bana falanca sureden düşürdüğüm (unuttuğum) şu ayetleri hatırlattı" buyurdu.

 

Abbad b. Abdullah, Aişe'nin şu sözünü de eklemiştir: "Rasulullah benim evimde teheccüd namazı kıldı, o sırada mescitten bir ses işitti. Bana dönüp: Aişe! Bu Abbad'ın sesi mi?" buyurdu. "evet" dedim. "Allahım! Abbad'a merhamet eyle"  dedi.

 

Tekrar: 5037, 5038, 5042, 6335

 

 

حدثنا مالك بن إسماعيل: حدثنا عبد العزيز بن أبي سلمة: أخبرنا ابن شهاب، عن سالم بن عبد الله، عن عبد الله بن عمر رضي الله عنهما قال: قال النبي صلى الله عليه وسلم: (إن بلالا يؤذن بليل، فكلوا واشربوا - حتى يؤذن، أو قال - حتى تسمعوا أذان ابن أم مكتوم). وكان ابن أم مكتوم رجلا أعمى، لا يؤذن حتى يقول له الناس: أصبحت.

 

[-2656-] Abdullah b. Ömer'den rivayet edilmiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Bilal ezanı geceden okur. Siz İbn Ümmü Mektum'un ezanını duyuncaya kadar yiyip içmeye devam edin."

 

İbn Ümmü Mektum, görme engelliydi. İnsanlar ona "sabah vakti girdi" deyinceye kadar ezan okumazdı.

 

 

حدثنا زياد بن يحيى: حدثنا حاتم بن وردان: حدثنا أيوب، عن عبد الله بن أبي مليكة، عن المسور بن مخرمة رضي الله عنهما قال: قدمت إلى النبي صلى الله عليه وسلم أقبية، فقال لي أبي مخرمة: انطلق بنا إليه عسى أن يعطينا منها شيئا، فقام أبي على الباب، فتكلم، فعرف النبي صلى الله عليه وسلم صوته، فخرج النبي صلى الله عليه وسلم ومعه قباء، وهو يريه محاسنه، وهو يقول: (خبأت هذا لك، خبأت هذا لك).

 

[-2657-] Misver b. Mahreme'den rivayet edilmiştir: Nebi'e Sallallahu Aleyhi ve Sellem birkaç elbise getirilmişti. Babam Mahreme bana "Kalk gidelim; belki Allah Resulü bize de bu elbiselerden verir" dedi. Babam Hz. Nebi'in kapısında ayakta durdu ve bir şeyler söyledi. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem onun sesini tanıdı ve elinde bir takım elbise ile birlikte dışarı çıktı. Elbisenin güzelliklerini ona gösteriyordu, bir yandan da: "Bunu senin için sakladım; bunu senin için sakladım" diyordu.

 

 

AÇIKLAMA:     Buhari, görme engellinin şahitliğinin kabul edilmesi görüşüne meyletmiş ve buna delil olarak, evlenmesinin, bey’at etmesinin ve ezan okumasının kabul edilmesini zikretmiştir. Malik ve Leys'in görüşü de budur. Bu alimlere göre, şahitlik konusunu görme yeteneğini kaybetmeden önce veya sonra öğrensin fark etmez.

 

Alimlerin geneli ise iki durumu birbirinden ayırarak görme yeteneğini kaybetmeden önce şahit olduğu olaylara şahitlik etmesini geçerli kabul etmişler; sonrakileri ise geçerli kabul etmemişlerdir. Görme engellinin, gözü gören kimse yerinde sayılacağı konularda da şahitliği geçerli olur. Mesela bir kişi onu bir şeye şahit tutar ve o da şahitlik edebilecek duruma gelinceye kadar ona dokunur.

 

Hakem'in "Önemli konularda değil ama, önemsiz konularda şahitliği geçerli olur" dediği nakledilmiştir.

 

Ebu Hanife ve Muhammed ise "Herkesçe bilinen konular dışında görme engellinin şahitliği kesinlikle caiz olmaz" demişlerdir.

 

Buhari'nin zikrettiği hiçbir hadis, görme yeteneğini kaybetmeden öncesi ile sonrasını ayıran görüşü çürütmez. Çünkü mutlağın mukayyede hamledilmesine bir engel yoktur.

 

Şa'bi'nin "Aklı başında ise şahitliği geçerli olur" sözünü İbn Ebu Şeybe ondan (lafzıyla değil ama) manasıyla rivayet etmiştir. Şa'bı'nin bu sözünde "aklı başında olmakıltan maksadı, akıl hastalığını dışarıda bırakmak değildir. Çünkü akıl hastalığı, görme engelli olsun veya olmasın zaten şahitte bulunmaması gereken bir engeldir. Şa'bi'nin maksadı, keskin zekalı olmak ve ince işleri ipuçlarından kavrayabilmektir. İnsanların bu konuda birbirinden farklı olduğu şüphesizdir.

 

 

SONRAKİ