باب: من
كانت له مظلمة
عند الرجل
فحللها له، هل
يبين مظلمته.
10. BİRİNE HAKSIZLIK EDEN KİŞİ HAKSIZLIK ETTİĞİNDEN HELALLİK
DİLEDİĞİ ZAMAN YAPTlĞI HAKSIZLIĞI AÇIKLAR MI
حدثنا
آدم بن أبي
إياس: حدثنا
ابن أبي ذئب:
حدثنا سعيد
المقبري، عن
أبي هريرة رضي
الله عنه قال: قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم: (من كانت
له مظلمة لأحد
من عرضه أو
شيء فليتحلله
منه اليوم،
قبل أن لا
يكون دينار
ولا درهم، إن
كان له عمل
صالح أخذ منه
بقدر مظلمته،
وإن لم تكن له
حسنات أخذ من
سيئات صاحبه
فحمل عليه).
قال
أبو عبد الله:
قال إسماعيل
بن أبي أويس:
إنما سمي
المقبري لأنه
كان نزل ناحية
المقابر. قال
أبو عبد الله:
وسعيد
المقبري هو
مولى بني ليث،
وهو سعيد بن
أبي سعيد،
واسم أبي سعيد
كيسان.
[-2449-] Said el-Makburi kanalıyla Ebu Hureyre r.a.'den rivayet edilmiştir:
Allah Resulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Biriniz, namus
veya herhangi bir konuda kardeşine haksızlık yaptıysa altının ve gümüşün fayda
etmeyeceği gün gelmeden önce ondan helallik dilesin. O gün geldiğinde iyiliği
varsa yaptığı haksızlık kadar iyilik ondan alınır. İyiliği yoksa haksızlık
ettiği kardeşinin kötülüklerinden alınıp ona yüklenir. "
Tekrar: 6534
AÇIKLAMA: "Altının ve
gümüşün fayda etmeyeceği gün"den maksat kıyamet günüdür. Bu hadis ile
"Hiçbir suçlu başkasının suçunu yüklenmez"[En'am 164] ayeti arasında
çelişki yoktur. Çünkü ona kendi fiili ve haksızlığı sebebiyle ceza
verilmektedir Başkasının suçundan dolayı değil, kendi suçundan dolayı ceza
görecektir. Dolayısıyla Allah'ın kulları üzerindeki adaletinin bir gereği olarak
iyiliklerle kötülükler dengelenmiştir. Bu konu Rikak bölümünde daha ayrıntılı
olarak ele alınacaktır.(6534. hadis)
باب: إذا
حلله من ظلمه
فلا رجوع فيه.
11. KİŞİ BİR HAKSIZLIĞI HELAL ETTİKTEN SONRA ARTIK DÖNÜŞ YOKTUR
حدثنا
محمد: أخبرنا
عبد الله:
أخبرنا هشام
بن عروة، عن
أبيه، عن
عائشة رضي
الله عنها: {وإن
امرأة خافت من
بعلها نشوزا
أو إعراضا}. قالت:
الرجل تكون
عنده المرأة،
ليس بمستكثر
منها، يريد أن
يفارقها،
فتقول: أجعلك
من شأني في حل،
فنزلت هذه
الآية في ذلك:
[-2450-] Aişe r.anha'dan nakledilmiştir: Hz. Aişe, "Eğer bir kadın
kocasının geçimsizliğinden veya kendisinden yüz çevirmesinden endişe ederse
aralarında bir sulh yapmalarında onlara bir günah yoktur" (Nisa 128)
ayetinin iniş sebebi hakkında şöyle demiştir:
Evli bir erkek eşiyle aynı evde oturuyordu. Ancak onunla çokça
cinsel ilişkiye girmiyor ve ondan ayrılmak istiyordu. Bunun üzerine eşi
"Sana kendimle ilgili bütün haklarımı helal ediyorum" demişti. Bunun
üzerine bu ayet indi.
Tekrar: 2694, 4601, 5206
AÇIKLAMA: Bazı alimler hakkın
helal edilmesi için bilinmesini şart koşmuşlardır. Bazı alimlere göre ise ister
bilsin, ister bilmesin hakkını helal edebilir.
Sonra musannif Buhari bu hadisi, kocasından hulu' yoluyla
ayrılan kadının olayını naklederken tekrar zikretmiştir. Nisa Suresi'nin
tefsirinde bu konu ele alınacaktır. (4601.hadiste) (Çok evli bir kocanın)
eşlerinden birinin kendi gününü bağışlaması konusu da Nikah bölümünde ele
alınacaktır. (5212.hadiste)
باب: إذا
أذن له وأحله،
ولم يبين كم
هو.
12. NE KADAR OLDUĞUNU AÇıKLAMAKSIZIN İZİN VERDİĞİNDE VEYA HELAL
ETTİĞİNDE
حدثنا
عبد الله بن
يوسف: أخبرنا
مالك، عن أبي حازم
بن دينار، عن
سهل بن سعد
الساعدي رضي
الله عنه: أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم أتي
بشراب فشرب
منه، وعن
يمينه غلام،
وعن يساره
الأشياخ، فقال
للغلام:
(أتأذن لي أن
أعطي هؤلاء).
فقال الغلام:
والله يا رسول
الله، لا أوثر
بنصيبي منك
أحدا. قال:
فتله رسول
الله صلى الله
عليه وسلم في
يده.
[-2451-] Sa'd es-Saidı'den rivayet edilmiştir: Allah Resulü Sallallahu
Aleyhi ve Sellem'e bir su getirildi. O da sudan içti. Sağında (suyu getiren)
delikanlı; solunda ise yaşlılar vardı. Hz. Nebi delikanlıya: "Bunlara da
su vermeme izin verir misin?" buyurdu. Delikanlı "Hayır, Allah'a
yemin olsun ki, senden gelecek nasibimi kimseye değişmem" dedi. Bunun
üzerine Allah Resulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem suyu çocuğun eline bıraktı.
Not: Başlıkta geçen
"izin verdiğinde" ifadesi "hakkını başkasının almasına izin
verdiğinde" anlamındadır. Bu konu Müsakat bölümünde (2366. hadiste) ele
alınmıştır.