DEVAM: 13. ODUN VE OT
SATMAK
حدثنا
إبراهيم بن
موسى: أخبرنا
هشام: أن ابن جريح
أخبرهم قال:
أخبرني ابن
شهاب، عن علي
بن حسين بن
علي، عن أبيه
حسين بن علي،
عن علي بن أبي
طالب رضي الله
عنهم أنه قال:
أصبت
شارفا مع رسول
الله صلى الله
عليه وسلم في
مغنم يوم بدر،
قال: وأعطاني
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم شارفا
أخرى،
فأنختهما
يوما عند باب
رجل من
الأنصار،
وأنا أريد أن
أحمل عليهما
إذخرا
لأبيعه، ومعي
صائغ من بني
قينقاع، فأستعين
به على وليمة
فاطمة، وحمزة
بن عبد المطلب
يشرب في ذلك
البيت معه
قينة، فقالت: ألا
يا حمز للشرف
النواء. فثار
إليهما حمزة
بالسيف، فجب
أسنمتهما
وبقر
خواصرهما، ثم
أخذ من
أكبادهما. قلت
لابن شهاب:
ومن السنام؟
قال: قد جب
أسنمتهما
فذهب بها. قال
ابن شهاب: قال
علي رضي الله
عنه: فنظرت
إلى منظر
أفظعني،
فأتيت نبي
الله صلى الله
عليه وسلم
وعنده زيد بن
حارثة،
فأخبرته
الخبر، فخرج
ومعه زيد، فانطلقت
معه، فدخل على
حمزة، فتغيظ
عليه، فرفع
حمزة بصره
وقال: هل أنتم
إلا عبيد
لآبائي. فرجع
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم يقهقر
حتى خرج عنهم،
وذلك قبل
تحريم الخمر.
[-2375-] Ali İbn Ebu Talib r.a. şöyle anlatır: Bedir savaşının ganimetleri
dağıtıldığı sırada bana yaşlı bir deve düşmüştü. Resulullah Sallallahu Aleyhi
ve Sellem bana, yaşlı bir deve daha verdi. Birgün bu iki deveyi, ensarlı bir
kimsenin kapısının önünde çöktürmüştüm. Satmak amacıyla deve ile izhir otu
taşımak istiyordum. Yanımda da Beni Kaynuka'lılardan bir sarraf vardı. Elde
edeceğim kazançla Fatima'nın düğün yemeğine yardım etmek istiyordum. Hamza İbn
Abdülmuttalib r.a. de bu evde, yanında bir şarkıcı kadın ile beraber (içki)
içiyordu. Bu sırada kadın, "Ey Hamza! Şu semiz develere bak" şeklinde
başlayan şiiri okudu. Bunun üzerine Hamza fırladı ve kılıcı ile devenin
hörgüçlerini kopardı, belini yardı, ciğerlerinden bir parça aldı.
İbn Şihab'a, "Hörgüçlerini de mi?" diye sordum.
"Evet, hörgüçlerini de" diye cevap verdi.
Daha sonra gitti. Beni şaşkınlık içinde bırakan bu manzarayı
izledikten sonra Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e gittim. Yanında Zeyd İbn
Harise r.a. vardı. Olanları anlattım. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem,
Zeyd r.a. ile birlikte çıktı. Ben de onlara katıldım. Hamza r.a.'ın yanına
girdi ve ona kızdı. Hamza r.a. gözünü kaldırdı ve: "Siz benim dedelerimin
köleleri değil misiniz?" dedi. Bunun üzerine Resul-i Ekrem geri çekilerek
döndü ve oradan çıktı. Bu olay, henüz şarap haram kılınmadan önce gerçekleşti.
AÇIKLAMA: Yukarıdaki başlığın
bu konu içinde zikredilmesinin sebebi, su, odun ve otlağın, bütün insanların
ortak faydasına açık olan malolması bakımından aynı özellikte olmasıdır.
İbn Battal şöyle demiştir: Genelin istifadesine açık (mubah)
araziden odun toplayarak ve otunu biçerek istifade etmek ittifakla caizdir.
Eğer arazi başkasının mülkiyetinde olursa mubahlık da ortadan kalkar.
Konuyla ilgili dayanak nokta şudur: Bir kimse mubah arazinin
odunu ve otunu topladığı zaman nasıl bunlara malik oluyor ise, ölü araziyi ihya
etmekle de araziye evleviyetle sahip olur.
Buhari burada üç hadise yer vermiştir: Birincisi ve ikincisi,
Zübeyr İbn Avvam r.a. ve Ebu Hureyre'nin r.a. rivayet ettiği hadistir. Zekat
konusunda bununla ilgili açıklamalar yapılmıştı. (1470-1471. hadisler)
Üçüncüsü ise Hz. Ali'nin r.a. rivayet ettiği hadistir. Bu
hadiste delil getirilen yer, Hz. Ali'nin, "Satmak için onun üzerine izhir
otu yüklemek istiyordum" sözüdür. Bu söz, odun ve ot toplamanın caiz
olduğunu gösterir. Bu konudaki geniş açıklama "cihad" konusunda
"humus" ile ilgili bahiste yapılacaktır.