DEVAM: 18. SAHABiLERİN BİRBİRLERİ İLE ZİRAAT VE MEYVE HAKKINDA
KARŞILIKSIZ OLARAK YARDıMLAŞMALARI
حدثنا
سليمان بن
حرب: حدثنا
حماد، عن
أيوب، عن نافع: أن
ابن عمر رضي
الله عنهما
كان يكري
مزارعه، على
عهد النبي صلى
الله عليه
وسلم وأبي بكر
وعمر وعثمان،
وصدرا من إمارة
معاوية. ثم
حدث عن رافع
بن خديج: أن
النبي صلى الله
عليه وسلم نهى
عن كراء
المزارع،
فذهب ابن عمر
إلى رافع،
فذهبت معه،
فسأله، فقال:
نهى النبي صلى
الله
عليه وسلم عن
كراء
المزارع،
فقال ابن عمر:
قد علمت أنا
كنا نكري مزارعنا
على عهد رسول
الله صلى الله
عليه وسلم بما
على
الأربعاء،
وبشيء من
التبن.
[-2343-] Nafi'in naklettiğine göre İbn Ömer, Nebi Sallallahu Aleyhi ve
Sellem, Ebu Bekir, Ömer, Osman ve Muaviye'nin halifeliğinin ilk dönemlerinde
çiftçilere arazisini kiraya verirdi.
Tekrar: 2345
[-2344-] Rafi' İbn Hadic r.a. şöyle nakleder: Resulullah Sallallahu Aleyhi
ve Sellem araziyi çiftçiye kiraya vermeyi yasaklamıştı. Bunun üzerine İbn Ömer
ile birlikte ben (Nafi') Rafi'in yanına gittik. İbn Ömer ona durum hakkında soru
sordu. Rafi' de, "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem çiftçiye araziyi
kiraya vermeyi yasaklamıştır" dedi. İbn Ömer, "Resulullah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem zamanında, arazilerimizi, çiftçilere, çıkacak olan mahsül ve
elde edilecek olan samanın bir kısmı karşılığında kiraya verirdik"
demiştir.
حدثنا
يحيى بن بكير:
حدثنا الليث،
عن عقيل، عن
ابن شهاب:
أخبرني سالم:
أن عبد الله
بن عمر رضي الله
عنهما قال: كنت
أعلم في عهد
النبي صلى
الله عليه
وسلم أن الأرض
تكرى، ثم خشي
عبد الله أن
يكون النبي صلى
الله عليه وسلم
قد أحدث في
ذلك شيئا لم
يكن يعلمه،
فترك كراء
الأرض.
[-2345-] Abdullah İbn Ömer r.a. "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve
Sellem zamanında iken, arazilerin kiraya verilebildiğini biliyordum"
demiştir.
Abdullah daha sonra Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in bilmediği
yeni bir hüküm koymuş olmasından endişe ederek araziyi kiraya verme
uygulamasından vazgeçmiştir.
AÇIKLAMA: Muhakale, çıkacak
üründen bir miktarı karşılığında yapılan müzaraa akdidir.
Muhakale'nin, ekinin, buğday karşılığı satılması olduğu da
söylenmiştir. Bu konuda başka görüşler de vardır. Daha önce bu görüşlere yer
verilmişti. ...... ifadesi, küçük nehir
anlamına gelmektedir.
Arazinin ekilmeden boş bırakılması, ondan elde edilecek yararı
telef etme gibi bir anlam taşıdığı için problemlidir. Oysa bu konuda yasak
bulunmaktadır. Bu soruna şu şekilde cevap verilmiştir:
Bir malın aslının veya ondan elde edilecek yararın telef
edilmesi ile ilgili yasak geri dönüşü olmayan şeylerle ilgilidir. Çünkü arazi ekilmeden
bırakıldığı zaman yararı atıl kalmaz. Zira bu durumda arazide yine, hayvanların
yararlanacağı bir takım otlar biter. Buna göre, ekim yapmamak bir açıdan da
(arazi nadasa bırakılmış olacağı için) araziyi ıslah anlamına gelir. Bir
sonraki sene ekilmeyen yılın yerine daha çok ürün verir.
Bütün bu söylenenler araziyi kiraya verme yasağının genelolması
ile ilgilidir.
Ancak kiranın, o dönemdeki insanların alışık olduğu şekilde
araziden çıkacak olan ürünün bir bölümü karşılığında olduğunu, özellikle de
miktarın belirlenmediğini, dolayısıyla yasağın buna yönelik olduğunu düşünürsek
bu durumda söz konusu yasaklama, kira karşılığında araziden yararlanmayı
kapsamayacaktır. Kişi, arazisini, kararlaştırıldığı şekilde altın ve gümüş
karşılığında kiraya verebilir.
İbn Ömer, Hz. Ali'nin halifeliği döneminden bahsetmemiştir.
Çünkü bu dönemde çeşitli ihtilaf ve çekişmeler bulunduğu için ona beyat
vermemiştir. Nitekim sahih haberlerde meşhur olan görüş de böyledir. İbn Ömer,
bütün insanların ortak fikirde olmadığı kimseye beyatedilmeyeceği görüşünde
idi. Aynı sebeple, ıbn Zübeyr de beyat etmemiştir. ıbn Omer çekişmeli durum
sürerken, Abdülmelik'e de beyat etmemiştir. Ancak Yezid İbn Muaviye'ye ve İbn
Zübeyr'in öldürülmesinden sonra da Abdülmelik İbn Mervan'a beyat etmiştir.
Belki de Hz. Ali'nin halifeliği sırasında arazisini hiç kiraya vermemiş bundan
dolayı zikretmemiştir.