باب: فضل
الزرع والغرس
إذا أكل منه.
1. ÜRÜNLERİNDEN YENİLDİĞİ ZAMAN EKİN EKME VE AĞAÇ DİKMENİN
FAZİLETİ
وقوله
تعالى:
{أفرأيتم ما
تحرثون. أأنتم
تزرعونه أم
نحن الزارعون.
لو نشاء
لجعلناه حطاما}
/الواقعة: 63 - 65/.
"Şimdi bana ektiğinizi haber verin. Onu siz mi
bitiriyorsunuz, yoksa bitiren biz miyiz?" [Vakia, 63-65]
حدثنا
قتيبة بن
سعيد: حدثنا
أبو عوانة (ح)
وحدثني عبد
الرحمن بن
المبارك:
حدثنا أبو
عوانة، عن
قتادة، عن أنس
رضي الله عنه
قال:
قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم: (ما من
مسلم يغرس
غرسا أو يزرع
زرعا، فيأكل
منه طير، أو
إنسان، أو
بهيمة، إلا
كان له به
صدقة).
وقال
لنا مسلم:
حدثنا أبان:
حدثنا قتادة:
حدثنا أنس، عن
النبي صلى
الله
عليه
وسلم.
[-2320-] Enes r.a.'den rivayet edildiğine göre Resulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Bir müslüman, bir ağaç
diktiği veya bir şey ektiği zaman söz konusu şeyden bir kuş, insan ya da bir
hayvan rızıklanırsa bu sayede o kişiye mutlaka sadaka (sevabı) verilir. "
Tekrar: 6012
Diğer tahric: Tirmizi Ahkam, Müslim, Müsakat
AÇIKLAMA: Hiç şüphesiz
yukarıda zikredilen ayet, ekip diktiğiniz zaman onu siz değil biz bitiriyoruz
şeklinde nimeti Allah'ın verdiğini belirterek dolaylı olarak ekim yapmanın
mubah olduğunu göstermektedir.
Hadis de, Buhari'nin belirttiği şartlar altında, ekim yapmanın
faziletli bir iş olduğuna delalet etmektedir.
İbnü'l-Münir şöyle demiştir: "Buhari, ziraatin mubah
olduğuna işarette bulunmuştur. Ziraat yapmanın yasaklığı ise, - Hz. Ömer'den bu
yönde yapılan bir nakilde olduğu gibi - ziraatin, insanı cihat vb. yapılması
talep edilen diğer şeylerden alıkoyması haliyle ilgilidir.
Hadiste, "müslüman" denilerek, kafirler verilen hükmün
dışında tutulmuştur.
Çünkü söz konusu şeyden yenilmesi halinde bunun, onu eken ya da
diken kimse için sadaka olacağı belirtilmiştir. Sadaka ile kastedilen ise,
ahiretteki sevaptır. Bu da sadece müslümanlara mahsus bir şeydir. Evet, kafir
bir kimse, ekip diktiği şeyden dolayı dünyada iken karşılığını alır.
Nitekim Müslim'in, Enes'ten naklettiği bir hadiste böyledir.
Kafirin, bu sebeple, kabir azabının hafifletileceği görüşü
delile ihtiyaç duyar.
Bu görüşün, dünyada iken rızıklandırılmayan ve afiyet içinde
olmayan kafirler hakkında geçerli olması da uzak bir ihtimal değildir.
Hadisten Çıkarılan Sonuçlar
Hadis, ağaç dikmenin ve ekimde bulunmanın faziletli davranışlar
olduğunu belirtmekte, yeryüzünü imar etmeye teşvik etmektedir.
Ayrıca mal mülk edinip bunlarla meşgulolmanın caiz olduğuna da
delildir. Hadis, zahitlik taslayarak mal edinmeyi inkar edenlerin görüşünün
yanlış olduğunu göstermektedir.
Dünya ile uğraşmayı çirkin gösteren rivayetler, insanı dini
yükümlülükleri nden alıkoyan şeylerle ilgilidir. Bu yöndeki hadislerden biri,
İbn Mes'ud'dan, "merfu" olarak nakledilen, "Mal-mülk
edinmeyin,(aksi halde) dünyaya meyledersiniz" hadisidir.
Kurtubi şöyle demiştir: Bu hadis ile konu başlığı altında
zikredilen hadis şu şekilde uzlaştırılır: Mal edinmeyi yeren hadis, dünya
işleri ile çok meşgulolup bunların insanı dini yükümlülüklerden alıkoyması ile
ilgilidir. Konu başlığı altında zikredilen hadis ise, malın yetecek kadar
olması haliyle veya malı müslümanların yararı için edinip sevap kazanma
amacıyla yapılması ile ilgilidir. Müslim'in rivayet ettiği hadiste, "Onun
için kıyamet gününe kadar (süren) bir sadaka olur" ifadesi yer almaktadır.
Bu söz, eken veya diken kimse ölse, maldaki mülkiyet hakkı başkalarına geçse
bile, söz konusu ağaç veya ekilen diğer şeylerden yenildiği sürece sevabının da
devam etmesini gerektirmektedir.
Hadisten açıkça anlaşıldığına göre, sevabı, malın mülkiyeti
başkasına devredilmiş olsa bile, ekini veya ağacı ekip diken kimse alacaktır.