باب: الصائم
إذا أكل أو
شرب ناسيا.
26- Oruçlu Bîr Kimsenin Unutarak Yemesi Veya İçmesi
-وقال
عطاء: إن
استنثر فدخل
الماء في حلقه
لا بأس إن لم
يملك. وقال
الحسن: إن دخل
حلقه الذباب فلا
شيء عليه. وقال
الحسن ومجاهد:
إن جامع ناسيا
فلا شيء عليه.
Ata' İbn Ebi Rabah şöyle demiştir: "Bir kimse burnuna su
çeker ve suyun boğazına kaçmasına mani olamazsa bunun herhangi bir sakıncası
olmaz." Hasan-ı Basrî şöyle
demiştir: "Oruçlunun boğazına sinek kaçsa, oruç açısından bir sorun teşkil
etmez." Hasan-ı Basrî ve Mücahid
şöyle demişlerdir: "Bir kimse oruçlu olduğunu unutarak cinsel ilişkide
bulunacak olursa, herhangi bir şey gerekmez."
حدثنا
عبدان: أخبرنا
يزيد بن زريع:
حدثنا هشام:
حدثنا ابن
سيرين، عن أبي
هريرة رضي
الله عنه،
عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم قال: (إذا
نسي فأكل وشرب
فليتم صومه،
فإنما أطعمه
الله وسقاه).
[-1933-] Ebu Hureyre'nin naklettiğine göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem
şöyle buyurmuştur: "Oruçlu bir kimse unutarak yer ve içerse orucunu tamamlasın.
Zira ona Allah yedirmiş ve içirmiştir,"
AÇIKLAMA: İmam Buharî bu
başlık altında unutarak yiyip içen bir kimsenin orucunu kaza etmekle yükümlü
olup olmayacağı konusunu ele almaktadır. Bu konuda alimler arasında görüş
ayrılıkları vardır.
Alimlerin çoğunluğuna göre unutarak yiyip İçen bir oruçlu, kaza
etmekle yükümlü değildir, böyle birisine kaza farz olmaz. Buna karşılık İmam
Malik'ten nakledilen bir görüşe göre böyle bir kimsenin orucu geçersiz olur ve
o orucu kaza etmek farzdır.
Kadî Iyaz, İmam Malik'in bu görüşüyle ilgili olarak şu
açıklamayı yapmıştır: "İmam Malik'in kanaatine dair yaygın olarak bilinen
görüş budur. Zaten hocası Rebî' ile Malik'in öğrencilerinin tamamının görüşü de
bu yöndedir. Ancak bunlar farz oruç ile nafile orucu bu hüküm açısından
birbirinden ayırmışlardır."
Davudî şöyle demiştir: "Belki de bu hadis İmam Malik'e
ulaşmamıştır. Ayrıca hadis ulaşmış olmasına rağmen, hadisi, unutarak yeme içme
durumunda günahın olmayacağı anlamında yorumlamıştır.
Ata İbn Ebi Rabah'ın sözü, burnuna su çeken kişinin, suyun
boğazına kaçmasını engelleyemeyecek durumda olmasını anlatır. Oruçlu, suyun
boğazına kaçmasına engel olabilecek durumda olmasına rağmen, buna engel
olmadığı İçin su boğazına kaçarsa orucu bozulur. İbn Ebu Şeybe'nin Muhalled'den
naklettiğine göre İbn Ebu Cüreyc şöyle demiştir: "Birisi, Ata İbn Ebu
Rabah'a: "Ben ağzımı suyla çalkalıyorum ve boğazıma su kaçıyor, ne
yapayım?" diye sordu, o da: "Bunda herhangi bir sakınca yoktur,
boğazına kaçan suyu tutamamışsın demektir!" diye karşılık verdi."
İmam Buharî'nin başlık altında Ata'nın boğaza su kaçması ve
Hasan-ı Basrî'nin sinek kaçması ile ilgili sözlerini zikretmesinin bir anlamı
vardır. Buna göre bu sözler ile başlık arasındaki İlişki şöyle açıklanmıştır:
"Boğazına su veya sinek gibi herhangi bir şeyin kaçmasına engel olamayan
kimselerin bu durumda irade ve ihtiyarları yoktur. Bu bakımdan söz konusu
kişiler, unutarak yiyip içen kimseler gibi değerlendirilirler."
(Hasan-ı Basrî ve Mücahid şöyle demişlerdir: "Bir kimse oruçlu
olduğunu unutarak cinsel ilişkide bulunacak olursa, herhangi bir şey
gerekmez.") Sevrî -Adı verilmeyen bir ravi senediyle nakledildiğine göre
Hasan-ı Basrî şöyle demiştir: "Unutarak cinsel ilişkide bulunmak,
unutarak yemek veya içmekle aynı kategoride değerlendirilir."
Nakledildiğine göre İbn Cüreyc bir defasında Ata İbn Ebu
Rabah'a: "Bir kimse Ramazan'da oruçlu olduğunu unutarak eşiyle cinsel
ilişkiye girse ne gerekir?" diye sormuş o da şu cevabı vermiştir:
"Bu adam oruçlu olduğunu tamamen de unutamaz ya! Kaza etmesi
gerekir." Evzaî, Leys, İmam Malik ve Ahmed ibn Hanbel de bu konuda Ata'nın
görüşünü kabul etmişlerdir. Şafıîlerden nakledilen iki farklı görüşten biri de
bu yöndedir. Bu alimlerin tamamı unutarak yemek ile unutarak cinsel İlişkide bulunmayı
birbirinden ayırırlar.
Ahmed İbn Hanbel'in bu konudaki kanaatine dair yaygın olarak
bilinen görüş, unutarak cinsel ilişkiye giren kişinin kazaya ek olarak
keffaret de tutmasının farz olduğu yönündedir. Onların bu konudaki delili,
unutarak cinsel ilişkide bulunan kişinin durumunun, unutarak yiyene göre daha
sıradışı olmasıdır. Bazı Şafİîler, çok fazla yiyen kimseyi de aynı kapsamda
değerlendirmişlerdir. Çünkü unutkanlığın bu derece çok olması pek rastlanan bîr
durum değildir.
İbn Dakîki'l-İyd konu hakkında şu değerlendirmeyi yapmıştır:
"İmam Malik, unutarak yiyen veya içen bir oruçlunun kaza ile yükümlü
olduğunu söylemiştir. Bu hüküm kıyas deliline dayanmaktadır. Fakat Hz. Nebi'in
(s.a.v) hadisinde Allah Teala'nın kullarına olan lütfü görülmektedir. Burada
Cenab-ı Hak, kullarına kolaylık sağlamakta, onlardan sıkıntıyı, meşakkati ve
zorluğu kaldırmaktadır."