باب: تقليد
الغنم.
110- Davara (Küçükbaş Hayvana) Kılade Takmak
حدثنا
أبو نعيم:
حدثنا
الأعمش، عن
إبراهيم، عن
الأسود، عن
عائشة رضي
الله عنها
قالت:
أهدى
النبي صلى
الله عليه
وسلم مرة غنما.
[-1701-] Aişe r.anha şöyle dedi: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem bir kere
hedy olarak davar (küçükbaş hayvan) gönderdi.
حدثنا
أبو النعمان:
حدثنا عبد
الواحد: حدثنا
الأعمش: حدثنا
إبراهيم، عن
الأسود، عن
عائشة رضي
الله عنها
قالت:
كنت
أفتل القلائد
للنبي صلى
الله عليه
وسلم، فيقلد
الغنم، ويقيم
في أهله حلالا.
[-1702-] Aişe r.anha şöyle dedi: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in
hayvanının boynuna takılacak ipi ben örerdim. O, davarın boynuna kılade takar
daha sonra da ihrama girmeksizin ailesi ile birlikte bulunurdu.
حدثنا
أبو النعمان:
حدثنا حماد:
حدثنا منصور بن
المعتمر.
وحدثنا محمد
ابن كثير:
أخبرنا سفيان،
عن منصور، عن
إبراهيم، عن
الأسود، عن
عائشة رضي
الله عنها
قالت:
كنت
أفتل قلائد
الغنم للنبي
صلى الله عليه
وسلم، فيبعث
بها، يمكث
حلالا.
[-1703-] Aişe r.anha şöyle dedi: Ben, Hz.Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
için davarlarına kılade örerdim. O da bununla birlikte davarını gönderir, sonra
ihrama girmeksizin ve ihramın yasaklarını yapmaksızın beklerdi.
حدثنا
أبو نعيم:
حدثنا
زكرياء، عن
عامر، عن مسروق،
عن عائشة رضي
الله عنها
قالت:
فتلت
لهدي النبي
صلى الله عليه
وسلم، تعني القلائد،
قبل أن يحرم.
[-1704-] Aişe r.anha şöyle dedi: Ben, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem,
ihram'a girmeden önce onun hedy hayvanları için kılade ördüm.
AÇIKLAMA: Davarların (küçük
baş hayvanların) boynuna kılade takmanın hükmü: İbnü'l-Münzir şöyle demiştir:
İmam Malik ve reyciler davarların boynuna kılade takmayı kabul etmemişlerdir.
Bir başkası şunu da eklemiştir: Bu hadisin onlara ulaşmadığı
anlaşılmaktadır. Onların bu konuda bir delili de bulunmayıp tek dayanakları,
bir kısmının ileri sürdüğü "hayvan, taklîd sonucunda zayıf düşer"
sözleridir. Bu ise zayıf bir delildir. Çünkü kılade, alamet olmak üzere
takılır. Bu görüşte olanlar hayvanın iş'ar sonucunda zayıf düşmesi sebebiyle
iş'ar yapılmayacağında, hayvanı zayıf düşürmeyecek şekilde kılade
takılabileceğinde ittifak etmişlerdir.
Hanefîler aslen davarın hedy hayvanı olmadığını söylemişlerdir
ki yukarıdaki hadis onlar aleyhine başka bir delildir.
İbn Abdilber şöyle der: Davarın hedy olmayacağını savunanlar
Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in yalnızca bir kere hac yaptığını ve bu
haccında da hedy olarak davarı kesmediğini söylemişlerdir.
(İbn Hacer der ki): Bu söylediklerinin onların görüşüne nasıl
delil olacağını bilmiyorum! Çünkü yukarıdaki hadisler kendisinin ailesi ile
birlikte (Medine'de) kaldığı halde hedy olarak davar gönderdiğini
göstermektedir. Bu olay kesin olarak onun haccından önce meydana gelmiştir.
باب: القلائد
من العهن.
111- Yünden Kılade Yapmak
حدثنا
عمرو بن علي:
حدثنا معاذ بن
معاذ: حدثنا ابن
عون، عن
القاسم، عن أم
المؤمنين رضي
الله عنها
قالت: فتلت
قلائدها من
عهن كان عندي.
[-1705-] Mu'minlerin annesi Aişe r.anha şöyle dedi: Nebi Sallallahu Aleyhi
ve Sellem'in hedy kurbanlarının kıladelerini, elimde bulunan yünlerden ördüm.
باب: تقليد
النعل.
112- Hayvanın Boynuna Ayakkabı Asmak
حدثنا
محمد: أخبرنا
عبد الأعلى بن
عبد الأعلى،
عن معمر، عن
يحيى بن أبي
كثير، عن
عكرمة، عن أبي
هريرة رضي
الله عنه: أن
نبي الله صلى
الله عليه
وسلم رأى رجلا
يسوق بدنة،
قال: (اركبها).
قال: إنها بدنة،
قال: (اركبها).
قال: فلقد
رأيته
راكبها، يساير
النبي صلى
الله عليه
وسلم، والنعل
في عنقها.
تابعه محمد بن
بشار.
حدثنا
عثمان بن عمر:
أخبرنا علي بن
المبارك، عن
يحيى، عن
عكرمة، عن أبي
هريرة رضي
الله عنه، عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم.
[-1706-] Ebu Hureyre r.a. şöyle dedi: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem hedy
hayvanını yanında götüren bir adam gördü ona "hayvanına bin" buyurdu.
Adam: "O hedy hayvanıdır" dedi. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem
yine: "O'na bin" buyurdu.
Ben (Ebu Hureyre), o hayvan'a binen adam'ın Nebi Sallallahu Aleyhi
ve Sellem ile birlikte gittiğini, hayvanın boynunda da (onun hedy olduğunu
belli etmek üzere asılmış) ayakkabı bulunduğunu gördüm.
AÇIKLAMA: Burada ayakkabı
cinsi kastedilmiş olabileceği gibi tek bir ayakkabı da kastedilmiş olabilir.
Sevrî iki ayakkabı asmanın şart olduğunu söylemiş, onun dışındakiler ise tek
bir ayakkabının yeterli olacağını söylemişlerdir. Bir kısım fakih de şöyle demiştir:
Ayakkabı asmak şart değildir, onun yerine geçen herhangi bir şey de olur hatta
su kırbası bile asılabilir.
Ayakkabı asmanın hikmeti olarak şu söylenmiştir: Bu yolculuğa ve
bu konudaki ciddiyete işarettir. Şayet hikmet bu ise, hayvanın boynuna
yalnızca ayakkabı asılabilir.
İbnü'l-Müneyyir el-Haşiye adlı kitabında şöyle demiştir: Araplar
ayakkabıyı da bir tür binek gibi görürler. Çünkü ayakkabı, giyenin ayağını
korur, yorgunluğunu giderir. Hatta kimi şairler ayakkabıya mecazen
"deve" demişlerdir. İhrama giren kişinin, Allah için giyeceklerinden
soyutlanması gibi, hayvanını hedy olarak belirleyen kişi de Allah için gerek
hayvan türünden gerek diğer türden olan bineğinden vazgeçmiş gibi olur. Bu
yüzden hayvanın boynuna tek ayakkabı değil iki ayakkabı asmak müstehab
görülmüştür.
-
- -