SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’Z-ZEKAT

<< 738 >>

باب: العشر فيما يسقي من ماء السماء، وبالماء الجاري.

55.Yağmur Ve Akarsu İle Sulanan Mahsûllerin Öşrü

 

Ömer İbn Abdülaziz r.a. bal'dan zekat vermenin farz olmadığı görüşündedir.

 

حدثنا سعيد بن أبي مريم: حدثنا عبد الله بن وهب قال: أخبرني يونس بن يزيد، عن الزهري، عن سالم بن عبد الله، عن أبيه رضي الله عنه،

 عن النبي صلى الله عليه وسلم قال: (فيما سقت السماء والعيون، أو كان عثريا، العشر، وما سقي بالنضح نصف العشر).

قال أبو عبد الله: هذا تفسير الأول، لأنه لم يوقت في الأول، يعني حديث ابن عمر: (وفيما سقت السماء العشر). وبين في هذا ووقت، والزيادة مقبولة، والمفسر يقضي على المبهم إذا رواه أهل الثبت، كما روى الفضل ابن عباس: أن النبي صلى الله عليه وسلم لم يصل في الكعبة، وقال بلال: قد صلى، فأخذ بقول بلال، وترك قول الفضل.

 

[-1483-] Salim İbn Abdullah'ın babasından naklettiğine göre Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Yağmurla, kaynak suyu ile veya kendi kökleriyle dışarıdan su dökmeden sulanabilen mahsullerin onda biri zekat olarak verilir. Bir emek sarfedilerek (kova vb. şeylerle) sulanan arazilerin mahsûllerinden yirmide biri zekat olarak verilir."

 

Ebu Abdullah (Buharî) şöyle demiştir: Bu, ilk hadisin -İbn Ömer'in rivayet ettiği- açıklaması mahiyetindedir. Çünkü ilkinde her hangi bir belirleme yapılmamıştı. Oradaki ifade, "Göğün suladığı şeylerde onda bir vermek gerekir" idi. Bu hadiste bunun ne olduğu beyan edilmiş ve belirlenmiştir.

 

Burada yapılan ziyade kabul edilebilir niteliktedir. Eğer sağlam ravîler rivayet etmiş ise "müfessir" ifade, "müphem" ifadenin hükmünü kaldırır. Nitekim şu örnekte böyledir:

 

el-Fadl İbn Abbas, Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in Kabe'nin içinde namaz kılmadığını rivayet etmiş, Bilal ise kıldığını söylemiştir. Bu durumda Bilal'in görüşüne itibar edilmiş, el-Fadl'ın görüşü terkedilmiştir.

 

 

AÇIKLAMA:     Zeyn İbnü'l-Müneyyir şöyle demiştir: Buharî başlıkta, hadiste geçen "kaynak" ifadesi yerine "akarsu" kelimesini kullanmıştır. Çünkü kaynak suyu da herhangi bir tazyike gerek duyulmadan kendiliğinden akan sudur. Diğer yandan o, nehir, göl gibi kendiliğinden akan sular hakkındaki hükmün de aynı olduğunu beyan etmek istemiştir. Belki de hadisin diğer versiyonlarına işaret etmeyi amaçlamıştır. Çünkü Ebu Davud'un rivayetinde, "Göğün, nehirlerin ve kaynak sularının suladığı" şeklinde geçmek­tedir.

 

Malik'in, Muvatta'da naklettiğine göre Abdullah İbn Ebi Bekir İbn Hazm şöyle demiştir: Ömer İbn Abdülaziz, Mina'da iken, Ebû Vehb'e gönderdiği bir mektupta atlardan ve baldan zekat almamasını emretmiştir.

 

İbn Ebi Şeybe ve Abdürrazzak'ın sahih bir senetle naklettiğine göre İbn Ömer'in kölesi [örencisi] Nafi' şöyle demiştir: "Ömer İbn Abdülaziz beni Yemen'de gö­revlendirmişti. Ben de baldan onda bir zekat almak İstedim. Muğîre İbn Hakîm es-San'anî, "Balda zekat yoktur" dedi. Bunun üzerine Ömer İbn Abdülaziz'e bir mektup yazdım. Cevabında, "Doğru söylemiş, zekat yoktur" demiştir.

 

İbnü'l-Münzir, "Baldan zekat verilmesi gerektiğine dair ne bir hadis ne de bir icma vardır. Dolayısıyla baldan zekat vermek gerekmez. Fakihler çoğunluğu da bu görüştedir." Demiştir.

 

Ebu Hanîfe, Ahmed ve İshak'tan, haraç arazileri dışındakilerden onda bir zekat alınması gerektiğine yönelik bir görüş nakledilmiştir.

 

"Emek sarfediîerek" şeklinde tercüme ettiğimiz  ifadesi aslında, deve ile çekilen suyu ifade eder. Deve örnek olarak zikredilmiştir. Öküz ve diğer hayvan­larla çekilmesi de aynı hükümdedir.

 

Hadis, emek sarfediîerek çıkarılan miktar ile emeksiz sulanan miktarın farklı hükümde olduğunu gösterir. Eğer her iki şekilde sulanan bir yer var ise ve eşit oranda ise, öşrün 4 te üç'ü zekat olarak verilir. İlim ehlinin görüşü de böyledir. İbn Kudame, "Bu konuda her hangi bir ihtilaf bilmiyorum" demiştir.

 

Eğer bir taraf diğerinden fazla İse az olan çok olan tarafa tabî olur. Ahmed bu görüştedir. Sevrî, Ebû Hanîfe ve bir görüşüne göre Şafiî'nin kanaati de bu yöndedir.

 

 

باب: ليس فيما دون خمسة أوسق صدقة.

56.BEŞ VESK’DEN AZ İÇİN ZEKAT VERMEK GEREKMEZ

 

حدثنا مسدد: حدثنا يحيى: حدثنا مالك قال: حدثني محمد بن عبد الله ابن عبد الرحمن بن أبي صعصعة، عن أبيه، عن أبي سعيد الخدري رضي الله عنه،

 عن النبي صلى الله عليه وسلم قال: (ليس فيما أقل من خمسة أوسق صدقة، ولا في أقل من خمسة من الإبل الذود صدقة، ولا في أقل من خمس أواق من الورق صدقة).

 

[-1484-] Ebu Said el-Hudri r.a.'in rivayet ettiğine göre Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: "Beş Vesk’ten daha az olan mahsülden zekat vermek gerekmez. En küçüğü üç yaşındaki beş deveden daha az deve için zekat vermek gerekmez. Beş ukiyye’den daha az gümüş için zekat vermek gerekmez."

 

 

قال أبو عبد الله: هذا تفسير الأول إذا قال: (ليس فيما دون خمسة أوسق صدقة). ويؤخذ أبدا في العلم بما زاد أهل الثبت أو بينوا.

 

Ebu Abdullah şöyle demiştir: "Bu hadis, daha önce geçen, "Beş VESK’ten daha azı için zekat vermek gerekmez" hadisinin tefsiri kapsamındadır,  İlmi konularda, işin ehlinin yaptığı ilave ve izahlar her zaman kabul edilir.

 

 

SONRAKİ