SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-CENAİZ

<< 659 >>

EK SAYFA – 659-2

باب: الدفن بالليل.

69. Ölüyü Geceleyin Defnetmek.

 

-ودفن أبو بكر رضي الله عنه ليلا.].

Ebu Bekir Geceleyin Defnedilmiştir

 

حدثنا عثمان بن أبي شيبة: حدثنا جرير، عن الشيباني، عن الشعبي، عن ابن عباس رضي الله عنهما قال:

 صلى النبي صلى الله عليه وسلم على رجل بعد ما دفن بليلة، قام هو وأصحابه، وكان قد سأله عنه فقال: (من هذا). فقالوا: فلان دفن البارحة، فصلوا عليه.

 

[-1340-] İbn Abbas r.a. şöyle demiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem geceleyin defnedilmiş olan bir adam'ın cenaze namazını kıldı. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ve ashabı namaza durdular. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): "Bu kimdir?" diye sordu. Sahabe: "Falan kişidir. Dün gece defnedildi" dediler. Bunun üzerine onun namazını kıldılar.

 

 

AÇIKLAMA:     AÇIKLAMA’DAN SONRA KABRE MESCİD İNŞASINA DAİR HADİS VAR!!!

Buharî konu başlığım bu şekilde koymakla, Cabir'in rivayet ettiği: "Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem  bir zorunluluk olmadıkça ölünün geceleyin defnedil­mesini yasakladı" hadisini delil getirerek geceleyin ölü defnetmeyi yasaklayanları reddetmek istemiştir. Bu hadisi İbn Hıbban rivayet etmiştir. Ancak Müslim, riva­yetinde bunun sebebini şu şekilde açıklamıştır: Bir gün Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem  hutbe okuyarak ashabından ölen, değersiz bir kefen ile kefenlenen ve geceleyin gömülen bir adamdan bahsetti. Bir zorunluluk bulunmadıkça cenaze namazı kılınmayan kişinin geceleyin defnedilmesini yasakladı. Şöyle buyurdu: "Sizden biri kardeşinin cenazesi ile ilgilenirse güzel bir kefen seçsin." Bu hadis, geceleyin gömmenin kefenin güzel yapılması ile ilgili olduğunu göstermektedir.

 

Buharî, geceleyin gömmenin caiz olduğuna İbn Abbas'ın şu sözünü delil getirmiştir: "Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem adamı geceleyin defnetmelerini yadırgamadı, durumunu kendisine bildirmemelerini yadırgadı." Buharî bunu, sahabenin Hz. Ebu Bekir'i geceleyin defnetmeleri ile desteklemiştir. Bu, adeta geceleyin defnetmenin caiz olduğu konusunda onların İcma ettiği anlamına gelir.

 

 

باب: بناء المسجد على القبر.

70. Kabrin Üzerine Mescid İnşa Etmek

 

حدثنا إسماعيل قال: حدثني مالك، عن هشام، عن أبيه، عن عائشة رضي الله عنها قالت:

 لما اشتكى النبي صلى الله عليه وسلم، ذكرت بعض نسائه كنيسة رأينها بأرض الحبشة، يقال لها مارية، وكانت أم سلمة وأم حبيبة رضي الله عنهما، أتتا أرض الحبشة، فذكرتا من حسنها وتصاوير فيها، فرفع رأسه فقال: (أولئك إذا مات منهم الرجل الصالح بنوا على قبره مسجدا، ثم صوروا فيه تلك الصورة، أولئك شرار الحلق عند الله).

 

[-1341-] Aişe (r.anha) Şöyle demiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem  hastalandığı zaman, hanımlarından bazıları Habeş ülkesinde gördükleri Mariye isimli bir kiliseden bahsettiler. Ümmü Seleme ve Ümmü Habîbe r.a.h Habeş ülkesine gitmişlerdi. Onlar bu kilisenin güzelliğinden, içindeki resimlerden bahsettiler. Bunun üzerine Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem başını kaldırdı ve şöyle buyurdu: "Onlar'dan salih bir kimse ölünce kabrinin üzerine mescit inşa ederler sonra da içine bu (anlattığınız) şekilde resimler yaparlar. Onlar Allah katında mahlukatın en şerlileridir."

 

 

AÇIKLAMA:     AŞAĞIDA BİR HADİS DAHA VAR

Bu konuda, kabir üzerine mescit inşa edenleri lanetleyen Hz. Aişe'nin rivayet ettiği hadis sekiz konu önce geçmişti.[1330. hadis]

 

Zeyn îbnü'I-Müneyyir şunları kaydeder: Buharî başlığın ilk bölümü ile "kabrin üzerine orası kabir olduğu için mescit yapmak"tan bahsetmiştir. Burada kabir olmasa oraya mescit yapılmazdı. Kabirlik alana kabirlerden ayrı olarak mescit yapıp, namaz kılmak gerekli olunca bundan başka bîr yer bulunmazsa orada namaz kılmanın caiz olması da bunu desteklemektedir. Nitekim Mescid-i Nebevî de el-BakîT kabristanlığına yakındır.

 

Daha önce geçtiği üzere, kabirlere mescit yapılmasının yasak olmasının sebebi, buralarda hadiste de belirtildiği şekilde ehl-i kitabın yaptığı gibi fiiller yapma korkusudur. Bundan emin olunduğunda kabristanda mescit yapılmasında bir sakınca yoktur.

 

Seddü'z-zerîa (Kötülüğe giden yolu daha baştan kapatma) prensibini kabul edenler, bunun mutlak olarak yasak olduğunu söyleyebilirler. Bu meselede güçlü olan görüş de budur.

 

 

SONRAKİ