إذا كلم وهو
يصلي فأشار
بيده واستمع.
8. Namaz Kılan Kişiye Bir Şey Söylendiğinde Onun Eliyle İşarette
Bulunması Ve Söyleneni Dinlemesi
حدثنا
يحيى بن
سليمان قال:
حدثني ابن وهب
قال: أخبرني عمرو،
عن بكير، عن
كريب: أن
ابن عباس،
والمسور بن
مخرمة، وعبد
الرحمن بن
أزهر، رضي
الله عنهم:
أرسلوه إلى
عائشة رضي
الله عنها،
فقالوا: اقرأ
عليها السلام
منا جميعا،
وسلها عن
الركعتين بعد
صلاة العصر،
وقل لها: إنا
أخبرنا أنك
تصلينهما،
وقد بلغنا أن
النبي صلى
الله عليه
وسلم نهى ع
نها. وقال ابن
عباس: وكنت
أضرب الناس مع
عمر بن الخطاب
عنها. فقال
كريب: فدخلت
على عائشة رضي
الله عنها،
فبلغتها ما
أرسلوني،
فقالت: سل أم
سلمة، فخرجت
إليهم،
فأخبرتهم
بقولها،
فردوني إلى أم
سلمة بمثل ما
أرسلوني به
إلى عائشة.
فقالت أم سلمة
رضي الله
عنها: سمعت
النبي صلى الله
عليه وسلم
ينهى عنها، ثم
رأيته
يصليهما حين
صلى العصر، ثم
دخل وعندي
نسوة من بني
حرام من
الأنصار،
فأرسلت إليه
الجارية،
فقلت: قومي
بجنبه، قولي
له: تقول لك أم
سلمة: يا رسول
الله، سمعتك
تنهى عن
هاتين، وأراك
تصليهما؟ فإن أشار
بيده فاستأخري
عنه، ففعلت
الجارية،
فأشار بيده،
فاستأخرت
عنه، فلما
انصرف قال: (يا
بنت أبي أمية،
سألت عن
الركعتين بعد
العصر، وإنه
أتاني ناس من
عبد القيس،
فشغلوني عن
الركعتين
اللتين بعد
الظهر فهما
هاتان).
[-1233-] (İbn Abbas r.a.'ın kölesi Kureyb'den rivayet edilmiştir): İbn
Abbas, Misver İbn Mahreme ve Abdurrahman İbn Ezher r.a. (Kureyb'i) Aişe
r.anha'ya göndererek şöyle dediler:
"Ona hepimizden selam söyle ve ona ikindi namazından sonra kılınan iki
rekatı sor. Ona de ki: Bize senin bunu kıldığın anlatılıyor, oysa bize Nebi'in
bunu yasakladığı haberi ulaşmıştı. (İbn Abbas dedi ki: "Ben, Ömer İbn
el-Hattab ile birlikte halk'tan bu iki rekat namazı kılanları döverdim)."
Kureyb dedi ki: Aişe r.anha'nın yanına gittim ve ona bana
söyledikleri şeyi ilettim. Aişe: "Bunları Ümmü Seleme'ye sor" dedi.
Ben onun yanından çıkarak beni gönderenlerin yanına geri döndüm ve Aişe'nin
sözünü onlara söyledim. Onlar da beni Aişe r.anha'ya sormamı istedikleri
şeyleri Ümmü Seleme r.anha'ya sormam için geri gönderdiler.
Ümmü Seleme r.anha şöyle dedi: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in
bunu yasakladığını duydum. Sonra onun ikindiyi kıldıktan sonra bu iki rekat'ı
kıldığını da gördüm. Sonra yanımda ensardan Benî Haram kabilesinden kadınlar
var iken Nebi s.a.v. odama girdi. Ben cariyemi onun yanına göndererek şöyle
dedim: Onun yanında durarak ona şunu söyle: "Ey Allah'ın Resulü! Ümmü
Seleme sana diyor ki: Senin bu iki rekatı kılmayı yasakladığını duydum, oysa
sen bunları kılıyorsun." Bunu söyledikten sonra eliyle işaret ederse onun
gerisinde dur.
(Ümmü Seleme dedi ki) Cariye bunları yaptı, Nebi s.a.v. de eliyle
işaret etti. Cariye geride durdu. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem namazını
bitirince şöyle dedi: "Ey Ebû Ümeyye'nin kızı! İkindiden sonra kıldığım
iki rekatı sordun. Bana Abdülkays kabilesinden bazı kimseler geldiler. Ben
onlarla meşgul olduğumdan öğle namazından sonra kıldığım iki rekatı kılamadım.
İşte (ikindiden sonra kıldığım) o iki rekat bu (öğle namazından sonra kılmam
gerektiği halde kılamadığım) iki rekattır.
Tekrar: 4370.
AÇIKLAMA: Küreyb adlı köleyi
soruyu sorması için gönderen üç zatın, Nebi'in ikindiden sonra iki rekat namaz
kılmasını bizzat ondan (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) İşitmedikleri
anlaşılmaktadır.
İbn Abbas bu konuda aracı olarak Hz. Ömer'i şu sözü ile zikretmiştir:
"Kendilerinden razı olunan kimseler -ki bunlar içinde kendilerinden en
çok razı olduğum Ömer'dir- şahitlik ettiler."
Misver ve İbn Ezher'in ise aracı zikrettiğine vakıf olamadım.
Namaz
Kılınması Mekruh Olan Vakitlerde Kaza Namazı Kılınır mı?
Alimler bu konuda ihtilaf etmişlerdir: Bazıları bu hadis
sebebiyle "namazlar mekruh olan vakitlerde kaza edilebilir" demiştir.
Bazıları ise bunun Hz. Peygam-ber'e özgü olduğunu söylemiştir. Bu, Nebi'in
karşılaştığına benzer bir durumla karşılaşan kişiye özgüdür, diyenler de
vardır.
Hadisten Çıkan
Diğer Bazı Hükümler
1- Namaz kılan kişinin, başkasının sözünü dinlemesi ve anlaması
caizdir. Bu onun namazına zarar vermez. Bu konuda edebe uygun olan, namaz kılan
kişiye bir şey söyleyecek olanın onun arkasında veya önünde değil yanında
durmasıdır. Aksi takdirde ona zorlukla işarette bulunacak ve bu durum onun
namazını karıştıracaktır.
2- Namazda iken başkasına işarette bulunmak caizdir.
3- Hükmün illetini ve delilini aramak,
4- Hadisi ilk kaynağından öğrenmeye (uluvv-i isnada) teşvik,
5- Birbiri ile çelişen iki delilin arasını bulmaya çalışmak,
6- Sahabenin, rivayet ettiği şeye aykırı harekette bulunması,
rivayet ettiği şeyin neshedildiğine hükmetmek için yeterli değildir.
7- Hüküm sabit olduğunda bunu ancak kesin olan bir delil ortadan
kaldırabilir.
8- Aslolan Nebi'in Sallallahu Aleyhi ve Sellem fiillerine uymaktır.
9- Büyük sahabîler, başkasının bildiği bir bilgiyi bilmeyebilir.
10- Nassm (ayet ve hadisin) bulunması durumunda rey (kişisel
görüş) ile fetva verilemez.
11- alime bir soru sorulduğunda o cevabını bilmediğinden soru
soranı başkasına gönderirse, bu alimin değerini eksiltmez.
12- Dinî hükümlerde erkek olsun kadın olsun tek bir kişinin
verdiği haber kabul edilir ve buna itimad edilir. Çünkü Ümmü Seleme,
cariyesinin verdiği haberle yetinmiştir.
13- Ümmü Seleme'nin ince soru sorması (ve bu konuda cariyesine
verdiği öğütler) onun zekasını ve cariyesini güzel terbiye ettiğini, dinî
konulara önem verdiğini gösterir.
14- Ümmü Seleme, yanında kadınlar bulunduğu için soruyu bizzat
sormamıştır. Bundan, misafire ikram etmek ve saygılı davranmak gerektiği
anlaşılır.
15- Kadınlar kadın arkadaşını, kocası onun yanında olsa bile
ziyaret edebilirler.
16- Evde, ev halkından olmayanlar bulunsa bile nafile namaz
kılınabilir.
17- Bir zaruret olmadıkça namaz kılan kişiye yaklaşmak
mekruhtur.
18- İlim elde etmeyi engelleyecek durumlar ortaya çıksa bile
ilim talep etmeyi bırakmamak gerekir. Bu konuda başkasını vekil kılmak
caizdir.
19- Vekil kılınan kişinin, fazilet bakımından onu vekil kılan
gibi olması şart değildir.
20- Müvekkil, tasarrufu bilmeyen bir kimseyi vekil kıldığında
bunu nasıl yapacağını ona öğretir.
21- Ümmü Seleme'nin Nebi'e "ben senin bu iki rekatı
kıldığını görüyorum" sözünden anlaşıldığına göre, kesin olarak bilinen
bir şey hakkında da soru sorulabilir.
22- Vesveseden kurtulmak için, problemli görünen hükmü derhal
anlamaya çalışmak gerekir.
23- Peygamber'in unutması mümkündür. Çünkü Ümmü Seleme'nin meselenin
iç yüzünü Nebi'e sordurması; ya Nebi'in Sallallahu Aleyhi ve Sellem bunu unutabileceğini düşünmesinden, ya
neshedilme ihtimali veya bunun peygambere özgü olma ihtimalindendir. Hz,
Peygamber'in verdiği cevaptan, üçüncü ihtimalin söz konusu olduğu
anlaşılmaktadır.
باب: الإشارة
في الصلاة.
9. Namazda İken İşaret Yapmak
-قال
كريب، عن أم
سلمة رضي الله
عنها، عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم.
Kureyb, Ümmü Seleme
aracılığıyla Nebi (s.a.v.)'den rivayet etmistir.
حدثنا
قتيبة بن
سعيد: حدثنا
يعقوب بن عبد
الرحمن، عن
أبي حازم، عن
سهل بن سعد
الساعدي رضي
الله عنه:
أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم بلغه: أن
بني عمرو بن
عوف، كان
بينهم شيء،
فخرج رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
يصلح بينهم في
أناس معه، فحبس
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم وحانت
الصلاة، فجاء
بلال إلى أبي
بكر رضي الله
عنه، فقال: يا
أبا بكر، إن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قد حبس،
وقد حانت
الصلاة، فهل
لك أن تؤم
الناس؟ قال:
نعم، إن شئت.
فأقام بلال،
وتقدم أبو بكر
رضي الله عنه،
فكبر للناس،
وجاء رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
يمشي في
الصفوف، حتى
قام في الصف،
فأخذ الناس في
التصفيق،
وكان أبو بكر
رضي الله عنه
لا يلتفت في
صلاته، فلما
أكثر الناس
التفت، فإذا
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم، فأشار
إليه رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
يأمره أن
يصلي، فرفع
أبو بكر رضي
الله عنه
يديه، فحمد
الله، ورجع
القهقرى
وراءه، حتى
قام في الصف،
فتقدم رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
فصلى للناس،
فلما فرغ أقبل
على الناس،
فقال: (يا أيها
الناس، ما لكم
حين نابكم شيء
في الصلاة
أخذتم في
التصفيق،
إنما التصفيق
للنساء، من
نابه شيء في
صلاته فليقل:
سبحان الله،
فإنه لا يسمعه
أحد حين يقول
سبحان الله إلا
التفت، يا أبا
بكر كا منعك
أن تصلي للناس
حين أشرت
إليك). فقال
أبو بكر رضي
الله عنه: ما
كان ينبغي
لابن أبي
قحافة أن يصلي
بين يدي رسول
الله صلى الله
عليه وسلم.
[-1234-] Sehl İbn Sa'd es-Saidî r.a. şöyle rivayet etmiştir: Resulullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e Kuba'da olan Ben-i Amr İbn Avf kabilesinin
mensupları arasında bir anlaşmazlık çıktığı haberi ulaştı. O da ashabından
birkaç kişi ile birlikte onların arasını düzeltmek için gitti. Namaz vakti
geldiği halde Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem hala dönememişti. Bunun üzerine Bilal, Ebu
Bekir r.a.'e gelerek: "Ya Eba Bekr! Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem
dönemedi, namaz vakti de girdi. Sen insanlara imamlık yapar mısın?" diye
sordu. Ebu Bekir: "Evet, eğer isterseniz yaparım" dedi. Bilal namaz
için kamet getirdi, Ebu Bekir mihraba geçerek tekbir aldı. Bu arada Nebi
Sallallahu Aleyhi ve Sellem geldi. Safları yara yara İlk saf'a kadar ulaştı ve
orada namaza durdu. Cemaat (Ebu
Bekir'i uyarmak için) ellerini çırpmaya başladı. Ebû Bekir namaz kılarken sağ'a sol'a
bakmıyordu. Ashab ellerini çokça çırpmaya devam edince onlara döndü. Bir de
baktı ki Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem orada!
Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem eliyle ona namazı kıldırmasını
emretti. Ancak Ebû Bekir ellerini kaldırarak Allah'a hamdetti sonra da yavaşça
geriye gelerek saf'a girdi. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem de ön'e
çıkarak namazı kıldırdı.
Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem namaz'ı bitirince cemaate dönerek
şöyle buyurdu: "Ey insanlar! Namazda iken bir durumla karşılaştığınızda
niçin ellerinizi çırpmaya başladınız? El çırpmak kadınlara özgüdür. Namaz'da
iken aykırı bir durumla karşılaşan kişi 'Sübhanallah' desin." Sonra Ebu
Bekir'e dönerek: ‘‘£y Ebu Bekir! Ben sana işaret ettiğimde niçin namazı
kıldırmaya devam etmedin?" diye sordu. Ebu Bekir: "Ebu Kuhafe'nin
oğlunun, Resulullah'ın önünde namaz kılması yakışık almaz" dedi.
حدثنا
يحيى بن
سليمان قال:
حدثني ابن
وهب: حدثنا
الثوري، عن
هشام، عن
فاطمة، عن
أسماء قالت: دخلت
على عائشة رضي
الله عنها،
وهي تصلي قائمة،
والناس قيام،
فقلت: ما شأن
الناس؟
فأشارت برأسها
إلى السماء،
فقلت: آية؟
فقالت برأسها:
أي نعم.
[-1235-] Esma' r.anha şöyle demiştir: Aişe r.anha'nın yanına girdiğimde
ayakta namaz kılıyordu. İnsanlar da ayakta idi. Aişe'ye: "İnsanlara ne
oluyor" dedim. Aİşe başı ile gökyüzüne işaret etti. Ben: "Bu bir
alamet mi?" dedim. O da başı ile "Evet" anlamında işaret etti.
حدثنا
إسماعيل قال:
حدثني مالك،
عن هشام، عن أبيه،
عن عائشة رضي
الله عنها،
زوج النبي صلى
الله عليه
وسلم، أنها
قالت: صلى
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم في بيته
وهو شاك
جالسا، وصلى
وراءه قوم
قياما، فأشار
إليهم أن
اجلسوا، فلنا
انصرف قال:
(إنما جعل
الإمام ليؤتم
به، فإذا ركع
فاركعوا،
وإذا رفع
فارفعوا).
[-1236-] Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellemin eşi Aişe r.anha şöyle demiştir:
Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem hasta iken evinde oturarak namaz kıldı.
Bir grup sahabî de onun arkasında ayakta namaz kıldılar. Nebi Sallallahu Aleyhi
ve Sellem eliyle onlara "oturun" anlamında işaret etti. Namaz bitince
de şöyle buyurdu: "İmam kendisine uyulsun diye imam kılınmıştır. O rüku'
yaptığında siz de yapın. O başını kaldırdığında siz de kaldırın."
AÇIKLAMA: Konu başlığının
delili "Cemaat ellerini çırpmaya başladı" ifadesidir. Hz. Peygamber
Sallallahu Aleyhi ve Sellem onların bu hareketlerini yadırgamakla birlikte
namazlarını tekrar kılmalarını emretmedi. Eli çırpmak için hareket ettirmek,
işaret etmek için hareket ettirmekle aynıdır.
KİTABU’S-SEHV BURADA SONA ERDİ.!!!
KİTABU’L-CENAİZ BİR SONRAKİ SAYFA İLE BAŞLIYOR