باب: ما ينهى
من الكلام في
الصلاة.
2. NAMAZ'DA KONUŞULMASI YASAK OLAN ŞEYLER
حدثنا
ابن نمير:
حدثنا ابن
فضيل: حدثنا
الأعمش، عن
إبراهيم، عن
علقمة، عن عبد
الله رضي الله
عنه قال: كنا
نسلم على النبي
صلى الله عليه
وسلم، وهو في
الصلاة، فيرد
علينا، فلما
رجعنا من عند
النجاشي،
سلمنا عليه
فلم يرد
علينا، وقال:
(إن في الصلاة
شغلا).حدثنا
ابن نمير:
حدثنا إسحاق
بن منصور
السلولي:
حدثنا هريم بن
سفيان، عن
الأعمش، عن
إبراهيم، عن
علقمة، عن عبد
الله رضي الله
عنه، عن النبي
صلى الله عليه
وسلم: نحوه.
[-1199-] Abdullah r.a. şöyle demiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem
namaz kılarken biz ona selam verirdik o da selamımızı alırdı. Necaşî'nin
yanından döndükten sonra da ona selam verdik, ancak o selamımızı almadı ve bize
şöyle dedi: "Namazda meşguliyet vardır.
Tekrarı: 1216, 3875.
MÜSLİM HADİSİ VE İZAH İÇİN TIKLA
حدثنا
إبراهيم بن
موسى: أخبرنا
عيسى، عن إسماعيل،
عن الحارث بن
شبيل، عن أبي
عمرو الشيباني
قال: قال لي
زيد بن أرقم: إن
كنا لنتكلم في
الصلاة، على
عهد النبي صلى
الله عليه
وسلم، يكلم
أحدنا صاحبه
بحاجته، حتى
نزلت: {حافظوا
على الصلوات}.
الآية،
فأمرنا بالسكوت.
[-1200-] Ebu Amr eş-Şeybanî şöyle demiştir: Zeyd İbn Erkam r.a. bana şöyle dedi:
Biz Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem zamanında namazda konuşurduk. Birimiz
arkadaşına ihtiyacını söylerdi. Sonra:
"'Namazlarınızı muhafaza ediniz [Bakara 238] ayeti indirilince bize
namazda susmamız emredildi.
Tekrarı: 4534.
Diğer tahric:Tirmizi Tefsirul Kur’an; Müslim, Mesacid
AÇIKLAMA: Namazda meşguliyet
vardır": Yani, namazda Kur'an okuma, zikir ve dua ile ya da Allah'ı tazim
ile meşgul olma vardır. Bu ne büyük meşguliyettir! Çünkü namaz Allah ile
münacattır (söyleşmektir). Bu ise, tamamen Allah'ın emrinde derin bir huşu1 ve
sükunet içinde olmayı gerektirir. Namaz başka şeyle uğraşmaya uygun değildir.
Nevevî şöyle demiştir: Bunun anlamı şudur: Namaz kılan kişinin
görevi namazı ile meşgul olmak, namazda söylediği şeyleri düşünmektir. Bu
sebeple selama karşılık vermek vb. başka şeylerle uğraşması uygun değildir.
Ebu Vail rivayetinde şöyle denilmiştir: "Allah kendi
emrinde dilediği şeyi ihdas eder (dilediği şekilde yeni hüküm koyar). O,
namazda konuşmamanız hükmünü koymuştur."
"Birimiz arkadaşına ihtiyacını söylerdi" ifadesi,
sahabenin daha önceden de namazda iken her şeyi konuşmadıklarını yalnızca
selama karşılık vermek vb. ihtiyaç durumları ile yetindiklerini göstermektedir.
Yukarıdaki hadisten ilk bakışta anlaşılan manaya göre namazda
konuşmak "Namazlarınızı muhafaza ediniz" ayeti ile neshedilmiştir.
Bu, namazda konuşmanın Medine'de neshedildiğini göstermektedir. Çünkü ayetin
Medine'de indiği ittifakla kabul edilmektedir.
"Namazda susmamız emredildi" ifadesi mutlak anlamda susma
değil, yukarıdaki şekilde konuşmamak anlamındadır. Çünkü namazda mutlak olarak
susma söz konusu değildir.
Ek Bilgi: Namazda konuşmanın
haram olduğunu bilen bir kimsenin, namazın maslahatlarından biri ve bir
müslümanın canını kurtarma kastı da olmadığı halde namazda iken konuşmasının
namazı bozduğu konusunda icma edilmiştir.
Namazda iken yanlışlıkla konuşan veya bunun haram olduğunu
bilmeksizin konuşan kimse konusunda ise İhtilaf edilmiştir. alimlerin çoğuna
göre namazda iken bu tarzdaki az konuşma namazı bozmaz. İleride Zul-yedeyn'in
namazda sehiv konusundaki hadisinde geleceği üzere Hanefiler namazda iken
konuşma durumunda, namazın mutlak olarak bozulacağın! söylemişlerdir.
Namazda iken konuşma konusunda şu meselelerde de ihtilaf
edilmiştir: Kişinin namazda kasıtsız olarak konuşması,
İmamın şaşırması durumunda namazı düzeltmek için cemaatten
birinin konuşması, Bir müslümanın
tehlike ile karşılaşmaması için onu söz ile kurtarmak, Kur'an okurken şaşıran imamın okuyuşunu
düzeltmek için ona hatırlatmak, Namazda
önünden geçen kişiyi uyarmak için "sübhanallah" demek, Selama
karşılık vermek, Anne veya babasını kendisini çağırmasına karşılık vermek, Namazda iken konuşmaya zorlanan kişinin
konuşması, Namazda iken "Kölemi
Allah için azat ettim" gibi Allah'a yaklaştırıcı bir söz söylemek.
Bunların tümü fıkıh kitaplarında geniş olarak açıklanmıştır.