باب: خروج
النساء إلى
المساجد
بالليل
والغلس.
162. Kadınların Gece Ve Sabahın Alacakaranlığında Mescidlere
Gitmeleri
حدثنا
أبو اليمان
قال: أخبرنا
شعيب، عن
الزهري قال:
أخبرني عروة
بن الزبير، عن
عائشة رضي
الله عنها
قالت: أعتم
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم
بالعتمة، حتى
ناداه عمر:
نام النساء
والصبيان،
فخرج النبي
صلى الله عليه
وسلم فقال: (ما
ينتظرها أحد غيركم
من أهل الأرض).
ولا يصلى
يومئذ إلا
بالمدينة،
وكانوا يصلون
العتمة فيما
بين أن يغيب الشفق
إلى ثلث الليل
الأول.
[-864-] Aişe (r.anha) şöyle demiştir: "Bir gün Resûlullah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem yatsı namazını geciktirmişti. Hatta bu gecikmeden dolayı Ömer
gelip ' Ey Allah'ın Resulü kadınlar ve çocuklar uykuya daldı' diye seslenmişti.
Bunun üzerine Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem odasından çıktı ve cemaate
şöyle buyurdu: "Yeryüzünde sizden başka bu namazı bekleyen hiç kimse
yoktur." Gerçekten o günlerde sadece Medine'de bu namaz kılınmaktaydı.
İnsanlar yatsı namazını şafak kaybolduktan sonra gecenin ilk üçte birlik vakti
girince kılarlardı."
حدثنا
عبيد الله بن
موسى، عن
حنظلة، عن
سالم بن عبد
الله، عن ابن
عمر رضي الله
عنهما، عن النبي
صلى الله عليه
وسلم قال: (إذا
استأذنكم
نساؤكم
بالليل إلى
المسجد فأذنوا
لهن).تابعه
شعبة، عن
الأعمش، عن
مجاهد، عن ابن
عمر، عن النبي
صلى الله عليه
وسلم.
[-865-] Abdullah İbn Ömer (r.a.) Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in
şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Kadınlarınız geceleyin namaza gitmek için
sizden izin istediklerinde onlara izin verin."
Şu'be bu hadisin mütâbii'ni A'meş Mücâhid Abdullah İbn Ömer yoluyla zikretmiştir.
Tekrar: 873, 899, 900 ve 5238
AÇIKLAMA: Hadiste geçen
"Kadınlarınız geceleyin namaza gitmek için sizden izin istediklerinde"
ifadesiyle ilgili olarak İmam Nevevî şu açıklamada bulunmuştur: "Bu hadis
göstermektedir ki, kadın evinden ancak kocasının izniyle çıkabilir. Çünkü
hadîs-i şerifte geçen "izin verin" emri kocalara yöneliktir."
İbn Dakiki'l-'iyd buna ek olarak şunları söylemiştir: "Bu
hüküm hadis-i şeriften zayıf bir delil olan mefhûm-ı lakap yoluyla alınmıştır.
Fakat bu hükmü destekleyebilecek şöyle bir açıklama mümkündür; Erkeklerin
kadınlarının dışarıya çıkmalarına engel olmaları bilinen bir şeydir. Burada
Resûlullah kadınlara İzin verilmesi hükmünü onların mescidlere gitmek İçin izin
istemelerine bağlamıştır. Maksadı ise kadınların dışarı çıkmalarının caiz
olduğu durumu açıklamaktır. Dolayısıyla bunun dışındaki durumlar için kadınlara
engel olunması gerçeği devam edecektir."
Bu hadîs-i şerîf kadınların istediği İznin farz olmayan bir
uygulama hakkında oIduğunu göstermektedir. Çünkü kadınların mescide gitmeleri
farz olsaydı izin istemelerine asla gerek olmazdı. Aslında izin zorunlu bir
görev için değil, izin isteyen kişinin yapıp yapmama konusunda seçim hakkı
bulunan görevlsr İçin alınır. Bu da kadınların cemaate katılmalarının mutlak
gerekli olmadığına İşaret itmektedir.
Bu rivayetin bir benzerini Taberânî, Abdullah ibn Hübeyre Bilâl İbn Abdullah yoluyla nakletmiştir. Bu rivayete
göre Bilâl İbn Abdullah (babası Abdullah’ın (Ömer ile görüşürken): "Bana
gelince, ben eşimin mescide gitmesine engel olacağım. Ama isteyen eşini serbest
bıraksın" demiştir. Başka bir rivayette ise Allah'a yemin ederim ki,
kadınların mescide gitmelerine engel olacağız" demiştir. İmam Müslim'in
naklettiğine göre "Abdullah İbn Abbâs oğlunu o kadar kötü azarlamıştır ki,
o güne kadar Bilal böylesine bir azar asla işitmemiştir.’’ Abdullah bin
Abbâs'ın oğluna bu şekilde karşı çıkmasından yola çıkarak şu hüküm verilmiştir:
"Herhangi bir delile dayanmadan sırf kendi görüşü ile sünnetlere karşı
çıkanlar ile hevalarına dayanarak hüküm veren âlimlerin uyarılması ve terbiye
dilmesi gerekir." Bu rivayetten çıkarılan İki ayrı ders daha vardır:
a. Bir kimse yaşı büyük olsa bile çocuğunu terbiye etmekle
yükümlüdür; özellikle de kendisine yakışmayan bir tavır ve davranış içindeyse.
b. Bir kimseyi terbiye etmek maksadıyla terk etmek ve ilişkileri
koparmak mümkündür.