باب: إذا
أسمع الإمام
الآيه.
109. İmam'ın Okuduğu Ayeti Cemaate Duyurması
حدثنا
محمد بن يوسف:
حدثنا
الأوزاعي:
حدثني يحيى بن
أبي كثير:
حدثني عبد
الله بن أبي
قتاده عن أبيه: أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم كان يقرأ
بأم الكتاب
وسورة معها،
في الركعتين
الأوليين، من
صلاة الظهر
وصلاة العصر،
ويسمعنا
الآية
أحيانا، وكان
يطيل في الركعة
الاولى.
[-778-] Abdullah İbn Ebi Katâde babasının şöyle dediğini nakletmiştir:
"Resûlullah öğle ve ikindi namazlarının ilk iki rekatında Fatiha sûresi
ile birlikte birer sûre daha okur ve bazen okuduğu âyetleri bize duyururdu. İlk
rekatları da daha uzun tutardı."
باب: يطول في
الركعة
الأولى.
110. İLK REK’AT’I DAHA UZUN TUTMAK
حدثنا
أبو نعيم:
حدثنا هشام،
عن يحيى بن
أبي كثير، عن
عبد الله بن
أبي قتادة، عن
أبيه:
أن
الرسول صلى
الله عليه
وسلم كان يطول
في الركعة
الأولى من
صلاة الظهر،
ويقصر في
الثانية،
ويفعل ذلك في
صلاة الصبح.
[-779-] Abdullah İbn Ebi Katâde babasının şöyle dediğini nakletmiştir:
"Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem öğle namazlarının ilk iki rekatını
uzun tutar, ikinci rekatını da kısaltırdı. Sabah namazlarını da aynı şekilde
kıldırırdı."
AÇIKLAMA: İmam Buhârî'nin
kullandığı bu bâb/konu başlığı bütün namazların ilk rekatlarının uzatılması
gerektiğini vurgulamaktadır.
Beyhakî bu konuyla ilgili olarak nakledilen rivayetlerin
tamamını bir arada değerlendirerek şöyle der: "Namaz kıldırmakta olan bir
kimse birisini bekliyorsa ilk rekatı uzatsın. Aksi takdirde ilk iki rekatın
aynı uzunlukta olmasına dikkat etsin."
Abdürrezzâk buna benzer bir görüşü İbn Cüreyc yoluyla Atâ'dan
nakletmiştir. Bu rivayete göre Atâ şöyle demiştir: "Cemaatin çoğalması
maksadıyla imamın kıldırmakta olduğu her namazın ilk rekatını uzatması bana
göre güzel bir davranıştır. Fakat ben tek başıma namaz kıldığım zaman ilk iki
rekatın birbirine eşit olması için çalışırım."
Bazı âlimlere göre sabah namazının ilk rekatını her zaman için
uzun tutmak müstehaptır. Fakat sabah namazı dışındaki namazlarda imam vakit
girer girmez namaza başlamışsa ve birinci rekatı uzattığı takdirde cemaatin
çoğalacağını düşünüyorsa okumasını uzun tutmasında herhangi bir sakınca
yoktur; cemaatin artacağına dair bir kanaati yoksa uzatmaz.
Sabah namazının ilk rekatının niçin uzun tutulduğunu açıklarken âlimler
şu inceliğe işaret etmişlerdir: "Sabah namazı uykudan ve vücût
dinlendikten sonra kılınan bir namazdır. Bu vakitte kişinin dili ve kulağı
kalbiyle tam bir uyum halindedir. Çünkü kişi iyice dinlenmiştir ve gönlünde
herhangi bir dünyevi düşünce yoktur, zihni tamamen boştur; ne yapılacak işleri
düşünür ne de dünyevî meşgalelere takılır. Mutlak ilim sadece Allah
katındadır."