باب: الدعاء
عند النداء.
8. EZAN DUASI
حدثنا
علي بن عياش
قال: حدثنا
شعيب بن أبي
حمزة، عن محمد
بن المنكدر،
عن جابر بن
عبد الله: أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قال: (من
ققال حين يسمع
النداء: اللهم
رب هذه الدعوة
التامة،
والصلاة
القائمة، آت محمد
الوسيلة
والفضيلة،
وابعثه مقاما
محمودا الذي
وعدته، حلت له
شفاعتي يوم
القيامة).
[-614-] Cabir bin Abdullah (r.a.) Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in
şöyle buyurduğunu nakletmiştir:
"Her kim ezanı işitince اللهم
رب هذه الدعوة
التامة،
والصلاة
القائمة، آت
محمد الوسيلة
والفضيلة،
وابعثه مقاما
محمودا الذي
وعدته،
[Allahümme Rabbe hazihidda’vetittammeti vessalatil kaimeti Ati
Muhammeden el-vesilete vel-fadilete ve beashü mekamen mahmuden illezî veadtehu]
şeklinde dua ederse kıyamet günü ona şefaat etmem helal olur.
Duanın meali: Bu tam çağrının ve kılınacak
namazın Rabbi ey Ulu Allahım! Muhammed'e vesileyi ve fazileti ver! Onu vaad
ettiğin makam-ı mahmûda eriştir.
Diğer tahric: Tirmizi Salat; İbn Mâce, Ezan
AÇIKLAMA: (Ezan Duası) Bu
ifade ezan bitince okunacak dua anlamına gelir.
(Bu tam çağrının) Buradaki çağrıdan maksat tevhid davetidir.
(vesileyi) Vesile, büyük birine yaklaşma yolunu ifade eder.
Yüksek mertebeler için de kullanılır. Nitekim İmam Müslim'in Abdullah İbn
Amr'dan naklettiği şu hadiste bu şekilde geçmektedir: "Vesile, cennetteki
bir mertebenin adıdır. Allah'ın kullarından sadece biri oraya
erişebilir."
(fazileti) Burada fazilet, diğer kulların üzerinde bulunan bir
mertebeyi ifade eder. Ancak başka bir mertebeyi de ifade edebilir veya
vesilenin açıklaması olabilir.
(makam-ı mahmuda) Makam-ı mahmûd, kendisinde bulunan kişinin
övüldüğü makama denir. Makam-ı mahmûd, Övülmeyi gerektiren her türlü güzellik
için kullanılan genel bir kavramdır. Bu konuda İbnu'l-Cevzî şöyle demiştir:
"Çoğunluğa göre, makam-ı mahmûddan maksat, şefaattir."