باب:
إذا كان الثوب
ضيقا.
6. Dar Elbise İle Namaz Kılmak
حدثنا
يحيى بن صالح
قال: حدثنا
فليح بن
سليمان، عن
سعيد بن
الحارث قال:
سألنا
جابر بن عبد
الله، عن
الصلاة في
الثوب الواحد،
فقال: خرجت مع
النبي صلى
الله عليه
وسلم في بعض
أسفاره، فجئت
ليلة لبعض
أمري، فوجدته
يصلي، وعلى
ثوب واحد، فاشتملت
به، وصليت إلى
جانيه، فلما
انصرف قال: (ما
السري يا
جابر).
فأخبرته
بحاجتي، فلما
فرغت قال: (ما
هذا الاشتمال
الذي رأيت).
قلت: كان ثوب، يعني
ضاق، قال: (فإن
كان واسعا فالتحف
به، وإن ضيقا
فاتزر به).
[-361-] Saîd b. Hâris'ten şöyle nakledilmiştir: "Câbir b. Abdullah'a
bir parçadan oluşan elbise ile namaz kılmanın hükmünü sorduk. O da şöyle cevap
verdi; Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in düzenlediği bir seferde onunla birlikte
yola çıkmıştım. Bir gece bir ihtiyacımdan dolayı onun yanına vardım. O sırada
namaz kılıyordu. Üzerimde tek parçadan oluşan bir elbise vardı. Ona bürünüp
yanı başında namaza durdum. Namazını bitirdikten sonra, Ya Câbir, gece vakti
buraya gelmenin sebebi ne?' diye sordu. Ben de ihtiyacımı söyledim. Sözümü
bitirdikten sonra bana, 'Gördüğüm bu örtünme de ne?' diyerek (hoşnutsuzluğunu)
ifade etti. Ben de elbisenin dar ve kısa olduğunu söyledim. Bunun üzerine şöyle
buyurdu: Eğer elbisen geniş ise onunla omzundan öyle örtün, yok eğer dar ise,
onu izar olarak kullan,"
AÇIKLAMA: (Bir seferinde) söz
konusu sefer, Nebi s.a.v.'in ilk seferleri arasında yer alan "Buvât
Gazvesi"dir.
(Gördüğüm bu örtünme de ne?) Hattâbî şöyle demiştir: "Hz,
Peygamber'in hoş karşılamadığı örtünme şekli, Câbir'İn elleri bile görünmeyecek
şekilde örtünmesîdir." Bu yorumu yapmakla sammâ şeklinde örtünme hakkında
söylenenlerden birini tercih etmiştir. Ancak Müslim, rivayet ettiği hadiste,
Nebi s.a.v.'in bu şekilde örtünmeyi yasaklamasının nedeni, Câbir'in dar
elbiseyi iki ucundan çaprazlama bağlayıp dizlerini kırarak eğilmesidir.
Elbiseyi iki ucundan çaprazlama bağlayınca avret mahallini kapata-mamış, bunun
üzerine dizlerini bükerek eğilmiştir. Bunun üzerine Nebi s.a.v. elbise uzun
olduğu zaman bu şekilde bağlanacağını ona Öğretmiştir. Elbise kısa olduğu zaman
ise, izar olarak bağlanması yeterlidir. Zira giyinmenin temel gayesi, avret
mahallini örtmektir. Bu da izar ile mümkündür. Dolayısıyla emredilen dimdik
durmaya aykırı olan eğilmeye gerek yoktur.