باب:
الوضوء من
النوم، ومن لم
ير من النعسة
والنعستين،
أو الخفقة
وضوءا.
53. Uyku Sebebiyle Abdest Almak, Uyuklama Ve Hafif Uykudan
Dolayı Abdesti Gerekli Görmemek
حدثنا
عبد الله بن
يوسف قال:
أخبرنا مالك،
عن هشام، عن
أبيه، عن
عائشة : أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قال: (إذا
نعس أحدكم وهو
يصلي فليرقدن
حتى يذهب عنه
النوم، فإن
أحدكم إذا صلى
وهو ناعس، لا
يدري لعله يستغفر
فيسب نفسه).
[-212-] Âişe r.anha Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in şöyle
dediğini söylemiştir: "Siz'den birinizin namaz kılarken uykusu gelirse,
uykusu geçinceye kadar uyusun. Sizden biriniz uykulu olarak namaz kıldığında ne
yaptığını bilmez, istiğfar ettiğini zannederken kendisine söver (de haberi
olmaz)".
AÇIKLAMA: "Uyku abdesti
doğrudan bozan bir durumdur" diyen ve uyku ile uyuklamayı eşit kabul
edenler, uyuklamadan dolayı da abdesti gerekli görürler.
Müslim Sahih'inde îbn Abbas'ın Hz. Peygamber İle birlikte gece
namazı kılması olayını anlatırken İbn Abbas'tan şunu rivayet etmiştir:
"Uyukladığımda Hz. Peygamber
(hafifçe) kulak yumuşağımdan tutuyordu". Bu, tamamen uykuya
dalmayan kişinin abdest almasının gerekli olmadığını gösterir.
İbnü'l-Münzir, İbn Abbas'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir:
"Bir defa uyuklayan hariç her uyuyan kişiye abdest gerekli olur.
Nesai, Eyyûb ve Hişâm yoluyla "namazdan çıksın"
şeklinde rivayet etmiştir. Bu, namazda selam vermek anlamına gelir. Mühelleb bu
ifadeden ilk anda anlaşılan anlamı esas alarak "uykunun bastırması
durumunda namazı yarıda kesmeyi" emretmiştir. Bu, bundan az olan uykunun
bağışlandığını gösterir. Hafif uykunun abdesti bozmadığında âlimler icma
etmiştir. Müzeni ise muhalif görüş belirterek uykunun hafifi de ağırı da
abdesti bozar, demiştir.
İbnü'l-Münzir ve diğer bazı hadisçiler, sahabe ve tabiinin bir
kısmından, uykunun azının ve çoğunun abdesti bozduğu görüşünü rivayet
etmişlerdir. Bu; Ebu Ubeyd ve İshak İbn Rahuye'nin de görüşüdür. İbnü'l-Münzir
şöyle demiştir: "Safvan İbn Assâl hadisinin -ki İbn Huzeyme ve başka
hadisçiler bu hadisi sahih görmüştür genel ifadesi sebebiyle ben de bu görüşü
kabul ediyorum. Bu hadis, "ancak dışkı, idrar veya uykudan dolayı..."
ifadesi yer almaktadır. Hadiste ağır uyku ile hafif uykuyu hüküm bakımından
birbirine eşit tutmuştur. Az ve çok uykudan kasıt, uyuma zamanının uzun ve kısa
olmasıdır.
el-Mühezzeb de şöyle denilmiştir: Şayet kişinin abdest bozma
yeri yani mak'adı yere yapışık olduğu halde otururken uyursa, abdestinin bozulmayacağı
açık olarak belirtilmiştir. Buveytî ise "bozulur" demiştir.
Buveytî'nin bu konudaki görüşünün açık olmadığı gerekçesi İle buna itiraz
edilmiştir. Çünkü Buveytî şöyle demiştir: "Kişi oturarak veya ayakta uyur
ve rüya görürse abdest alması gerekir." Nevevî "bu ifade tevile
açıktır" demiştir.
Hadisteki "kendisine söver" ifadesi kendisine beddua
eder, anlamındadır. Yasağın gerekçesinin, bunun duaların kabul edildiği saate
denk gelme korkusudur, İbn Ebu Cemre bu görüştedir. Bu, ihtiyatı esas almaktır.
Çünkü o muhtemel bir şeyi gerekçe olarak belirlemiştir.
Hadiste ibadet için huşu ve kalp huzuru bulunması gerektiğine,
Taatlerde mekruhlardan kaçınmaya.
Namazda, belirli bir dua ile sınırlı olmaksızın, dua etmenin
caiz olduğuna delil vardır.