SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L VUDU’

<< 127 >>

باب: الوضوء ثلاثا ثلاثا.

24. Abdest Organlarını- Üçer Kere Yıkayarak Abdest Almak

 

حدثنا عبد العزيز بن عبد الله الأويسي قل: حدثني إبراهيم بن سعد، عن ابن شهاب: أن عطاء بن يزيد أخبره: أن حمران مولى عثمان أخبره:

 أنه رأى عثمان بن عفان: دعا بإناء فأفرغ على كفيه ثلاث مرات فغسلهما، ثم أدخل يمينه في الإناء، فمضمض واستنشق، ثم غسل وجهه ثلاثا، ويديه إلى المرافق ثلاث مرات، ثم مسح برأسه، ثم غسل رجليه ثلاث مرات مرار إلى الكعبين، ثم قال: قال رسول الله صلى الله عليه وسلم: (من توضأ نحو وضوئي هذا، ثم صلى ركعتين لا يحدث فيهما نفسه، غفر له ما تقدم من ذنبه).

 

[-159-] İbn Şihab, Atâ İbn Yezidin kendisine Hz. Osman'ın azatlısı Humran'in şunu rivayet ettiğini söylemiştir: Humran Osman İbn Affan r.a.'ın bir kap getirilmesini istediğini gördü. Osman üç kere avuçlarına su boşaltarak onları yıkadı. Sonra sağ elini kab'a sokarak ağzını çalkaladı ve burnuna su çekti. Sonra yüzünü üç kere ve dirseklere kadar kollarını üç kere yıkadı. Sonra başını meshetti. Sonra ayaklarını topuklara kadar üçer kere yıkadı. Sonra şöyle dedi; Resulullah Sallallahu aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu; 'Benim aldığım gibi bu şekilde abdest alarak, hatırına bir vesvese getirmeksizin nefsinin, sesine kulak vermeden iki rekat namaz kılan kişinin geçmiş günahları affolunur.

 

Tekrar: 160, 164, 1934, 3433.

 

 

AÇIKLAMA:     Buhari ve Müs(Sallallahu aleyhi ve Sellem)lim'in Sahihlerinde Hz. Osman'ın kaç defa başını meshettiği ile ilgili bir şey yoktur. Alimlerin çoğunluğu da bu görüştedir. Şafiî "Yıkamada olduğu gibi meshi de üç kere yapmak müstehaptır" demiştir. Müslim'de geçen "Hz. Peygamber her bir organı üçer defa yıkayarak abdest aldı" hadisinin ilk anlamı Şafiî lehine delil olarak ileri sürülmüştür. Buna şu şe­kilde cevap verilmiştir: Müslim'deki hadis mücmeldir, diğer sahih rivayetler meshin tekrarlanmadığını açıklamaktadır. Dolayısıyla Müslim'deki rivayetin tağliben söylenmesi veya yıkanan organlara hamledilmiş olması mümkün görülmektedir. Ebû Dâvud Sünen'inde şöyle demiştir: "Hz. Osman'dan rivayet edilen sahih hadislerin tümü başın meshinin bir defa olduğunu göstermektedir". İbnü'l-Münzir de "Mesh konusunda Hz. Peygamber'den. sabit olan bunun bir defa olmasıdır" demiştir.

 

Bu hadis, abdestten sonra iki rekat namaz kılmanın müstehap olduğunu gösteriyor.

 

"içinden bir vesvese geçirmeksizin nefsinin sesine kulak verme­den" sözünün anlamı, nefsin verdiği vesveseye son vermek kişinin elindedir anlamına gelir. Çünkü hadisin Arapça aslındaki fiilin kalıbı, bu işin kişinin kendi fiili ile yapıldığını göstermektedir. Kişinin kendi isteği dışında aklına gelen ve def edilmesi imkansız olan hatıralar ve vesveseler ise affedilmiştir.

 

Kadı İyaz bazılarından bu ifade ile kasdedilenin "hiçbir şekilde içinden bir şey geçirmemek" olduğunu nakletmiştir. İbnü'i-Mübârek'in ez-Zühd isimli eserin­deki "Bu iki rekatta içinde bir şey gizlemez" şeklindeki rivayet de bunu destekle­mektedir.

 

Nevevi bunu reddederek şöyle demiştir: "Doğru olan, gelip geçici arızî dü­şüncelerin kalbe gelmesi durumunda da hadiste belirtilen faziletin gerçekleşmesi­dir, Şüphesiz ki içinden hiçbir düşünce geçmeyen kişi en üstün dereceye sahip­tir,"

 

Kalbe gelen düşüncelerin kimi dünya ile ilgilidir ki bunların mutlak olarak def edilmesi istenmiştir.

 

Hakîm et-Tirmizî bu hadisi, 'İçinden dünyaya ilişkin bir şey geçirmeksizin" şeklinde rivayet etmiştir.

 

Bu düşüncelerin kimi de âhirete ilişkindir, şayet bunlar yabancı düşünce ise dünya hallerine benzer. Bu namaza ilişkin hususlar ise dünya işlerinden sayıl­mazlar. Bu konunun diğer ayrıntıları Namaz bölümünde gelecektir.

-------------------------------------

164 nolu hadis’in açıklamasını da buraya taşıdım:

AÇIKLAMA: Bazıları kişinin içinden bir şey geçirmemesi ile kasdedilenin ihlas veya kişi­nin kendini beğenmemesi olduğunu söylemişlerdir. Kişi kendi nefsinde bir mezi­yet görerek kendini beğendiğinde durumunun değişerek kibirlenmesinden ve helak olmasından korkulur.

-------------------------------------

 

Hadisten Çıkan Bazı Sonuçlar

 

"Geçmiş günahları affolunur" ifadesi ilk bakışta büyük ve küçük günahları kapsamaktadır. Ancak âlimler, bu rivayet dışındaki rivayetlerde büyük günahlar istisna edildiği için buradaki ifadeyi küçük günahlara özgü kabul etmişlerdir.

 

Sadece büyük günahları olan kişiden ise, küçük günah sahibi kişiden ne kadar düşüyorsa o kadar günah hafifletilir. Küçük veya büyük günahı olmayan kişinin iyiliklerine bu miktar eklenir.

 

Fiilen öğretmek daha etkili ve daha Öğretici olduğundan hadiste bu şekilde öğretim vardır.

 

Abdest organlarını yıkarken tertibe riayet etmek gerekir. Çünkü her bir fiil "sonra" bağlacı ile bağlanmıştır.

 

Hadis ihlasa teşvik etmektedir.

 

Hadiste, namazda dünya ile ilgili şeyleri düşünen kimseleri, özellikle de gü­nah işlemeyi kalbine koyanları, namazın kabul olmayacağını söyleyerek, sakın­dırma söz konusudur. Çünkü kişi ne ile meşgul İse, zihin namazda namaz dışındakinden daha çok onu düşünür.

 

Buhârî Kalp Yumuşaklığı bölümünde hadisin sonunda Hz. Peygamber'in "Aldanmayın" sözünün bulunduğunu belirtmiştir. Yani; nama­zın günahları sileceğine güvenerek kötü amelleri çok çok işlemeyin. Çünkü ha­taları silecek olan namaz Allah'ın kabul ettiği namazdır. Kul namazının kabul edilip edilmediğini nereden bilebilir ki?

 

 

SONRAKİ