MECMAU ZEVAİD |
MEĞAZİ VE SİYER |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Bi'r-i Maune
10126. Abdülmuheymin,
babasından, o da dedesinden (yani Sehl b. Sa'd'dan) bildiriyor: Amir b. et-
Tufay!, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına Medine'ye geldi. Hz.
Peygamber'le (Sallallahu aleyhi ve Sellem) tartışıp sesi yükseldi. Sabit b.
Kays kılıcıyla Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında duruyordu.
Sabit: "Ey Amir! Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) karşı sesini
kıs!" deyince: "Sana ne? Bu işe neden karışıyorsun?" dedi.
Sabit: "Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şereflendiren Allah'a
yemin olsun ki, Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hoşlanınamış
olsaydı bu kılıçla boynunu vurup başmı koparırdım" dedi. Amir oturduğu
yerden ayakta duran Sabit'e bakıp kendisine: "Ey Sabit! Allah'a yemin
olsun ki, karşıma çıkarsan beni bırakarak dönüp gideceksin!" dedi. Sabit:
"Ey Amir! Allah'a yemin olsun ki, dilime düşersen hayatta olmamdan
hoşlanmayacaksın" dedi. Bu arada Amir'in yeğeni hapşırdı ve:
"Elhamdülillah
(Allah'a hamdolsun)" dedi. Resulullah da (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
"Yerhamukellah (Allah sana merhamet etsin)" dedi. Sonra Amir hapşırdı
ve "Elhamdülillah (Allah'a hamdolsun)" demedi. Dolayısıyla Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendisine "Yerhamükellah (Allah sana
merhamet etsin)" demedi. Bunun üzerine Amir: "Şu çocuğa
‘‘Yerhamükellah (Allah sana merhamet etsin)'' dedin; bana ise demedin,
neden?" diye sorunca: "Bu çocuk ‘‘Elhamdülillah (Allah'a hamdolsun)''
dediği için (sen ise demedin)" buyurdu. Amir: "Yemin olsun ki,
üzerine saldırıp Medine'yi atlılarla ve yayalarla (piyadelerle)
dolduracağım" deyince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"(Sana karşı) Allah bana yeter! Kıyle'nin iki oğlu da beni senin şerrinden
korur" buyurdu.
Sonra Amir çıkıp gitti
ve Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) karşı bir ordu topladı. Benu
Süleym'den üç koL, etrafında toplandılar. Bunlar daha önce Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) beddua ettiği kabileler olan:
Usayya, Zekvan ve
RiTdir. Allah'ın Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sabah namazında:
"Allahım! Lihyan, Ri'l, Zekvan ve Allah'a isyan eden Usayya'ya lanet et!
Allahu ekber (deyip rükuya gidiyordu)" diye onlara beddua ediyordu.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) on yedi gece onlara beddua etti. Hz.
Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Amir'in kendisine karşı bir ordu
hazırladığını duyunca Amr b. Umeyye ed-Damrı ile Ensar'dan bir topluluğu
gönderdi, başlarına Münzir b. Amr'ı komutan olarak tayin etti. Yola çıkıp
Bi'r-i Maune'ye kadar gittiler ve orada konakladılar. Amir gelip üzerlerine
saldırdı ve hepsini öldürdü. Bu topluluktan sadece Amr b. Umeyye kurtuldu,
develer arasında bulunuyordu. Yüce Allah, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) ashabının öldürüldüğü günde Resulüne: "Ashabınız öldürüldü! Bu
konuda (istişare edip) kararınızı verin!" diye vahyetti. Bunun üzerine
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allahım! Amir'e karşı bana
kifayet et!" diye Amir'e beddua etti. Nitekim Yüce Allah, O'na kifayet
etti.
Amir gelip yakın bir
yere konakladı. Ama Selul kabilesinden bir kadının evindeyken, Yüce Allah
boğazına bir hastalık musallat etti. Sıçrayarak gelip: "Tıpkı deve vebası
gibi bir vebaya tutulan Amir'in vay haline! SelUl kabilesinden bir kadının
evinde! Bu kadının evinde ölmeyi temenni ediyor" diyordu. Kadının evinde
ölünceye kadar o hal üzere kaldı. Zeyd b. Kays'ı ise bir yıldırım çarptı ve
yanarak öldü. Beraberlerinde olanlar da geri döndü.
*Hadisi Taberani rivayet etmiş olup senedinde zayıf sayılan
Abdülmuheymin b. Abbas bulunmaktadır.
10127. Enes anlatıyor:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Enes'in dayısı Ümmü Süleym'in de
kardeşi olan- Haram'ı yetmiş kişiyle beraber göndermiş ve "Bi'r-i
Maune" faciası günü onların hepsi şehit edilmişti. O zaman Müşriklerin
lideri, Amir b. et- Tufeyl idi. Bu adam, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) yanına gelip: "Ey Muhammed! Seni üç şeyden birini seçmende
muhayyer bırakıyorum: Ya Sehl halkı, yani vadide oturanlar senin, Meder halkı
da yani beldedekiler benim olsun veya senden sonra yerine ben halife olayım ya
da bin tane kızıl erkek deve, bin de kızıl dişi deve ile Gatafan kabilesiyle
sana saldıracağım" demişti. Amir, vebaya yakalanmış veya tıpkı deve
tümörüne benzer bir şişliğe maruz kalmış ve falan oğullarından (Selul oğulları)
bir kadının evinde iken: "Bana atımı getirin" diyerek atına binip
onun sırtında iken öldü. Ümmü Süleym'in kardeşi Haram ve beraberinde bulunan
iki kişi yola çıktılar. Bunlardan biri Benu Umeyye'den, biri de topaldır. Haram
onlara: "İkiniz bana yakın durun. Ben onların yanına gideceğim, eğer bana
güvence verirlerse siz yakın olmuş olursunuz, yok beni öldürecek olurlarsa
gider arkadaşlarınıza haber verirsiniz" dedi. Böylece Haram, müşriklere
anlatmaya başladı. Lakin onlar içlerinden birine işaret ettiler, o da
arkasından gelerek mızrağı ona sapladı, mızrak onu delip ucu ön tarafından
çıktı. Bunun üzerine Haram: "Allahu Ekber, Kabe'nin Rabbine yemin olsun ki
(şehitliği) kazandım" dedi. Sonra topal adam dışındaki Müslümanlara
yetiştiler ve onların hepsini öldürdüler. Topal olan dağın tepesinde olduğu
için kurtuldu ... Hadis devam ediyor.
10128. Başka bir rivayette:
Hemmam dedi ki: (İshak'ın) Dağda topaIla beraber bir kişi daha bulunduğunu
söylediğini sanıyorum.
*Derim ki: Bu hadis kısa metniyle Sahih'te rivayet
edilmiştir.
Hadisi Ahmed rivayet
etmiş olup ravileri, Sahih'in ravileridir.
10129. İbn Ka'b b.
Malik'in bildirdiğine göre babası şöyle demiştir: "Mulaibu'l-Esinne"
lakaplı bir adam, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına gelip
birtakım hediyeler getirdi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona
İslam'a girme teklifi yaptıysa da, adam Müslüman olmayı kabul etmedi.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: "Ben müşrik birinin
hediyesini kabul edemem" buyurdu. Adam da: "Dilediğin elçilerini Necd
halkına gönderebilirsin. (Umarım ki davetini kabul ederler) Ben onların
himayecisi olurum" dedi. Bu konuşma üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) aralarında Münzir b. Amr'ın da bulunduğu bir grubu yolladı. Bu adama
(Münzir b. Amr'a) "el-Mu'tik liyemut" veya" A'taka
inde'l-mevt" denirdi. Amir b. et-Tufeyl bunların geldiğini haber alınca
Benu Amir'i onlara karşı kışkırttıysa da onlar Amir'e itaat etmeyi reddettiler
ve "Mulaibu'l-Esinne" lakaplı adamın himaye ahdini bozmak
istemediler. Amir b. et- TufeyI, bu sefer Benü Süleym'i onlara karşı kışkırttı.
Benü Süleym kendisine itaat edince yüz kişilik bir okçu grubuyla onlara
saldırdı. Bi'r-i Maüne'de onlara yetişip Amr b. Umeyye ed-Damri dışındaki
Müslümanların hepsini öldürdüler.
*Hadisi Taberanı rivayet etmiş olup ravileri Sahıh'in
ravileridir.
10030. İbn Şihab,
Abdurrahman b. Ka'b b. Malik ve başkasından nakletmiştir:
"Mulaibü'l-Esinne" lakaplı Amir b. Malik b. Cafer, Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına geldi. Ama hala müşrik idi. Hz. Peygamber
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu İslam'a davet etti ve ona: "Ben müşrik
birinin hediyesini kabul edemem" buyurdu. Amir b. Malik: "Ya
Resulallah! Benimle dilediğin elçilerini gönderebilirsin. (Umarım ki insanlar
davetini kabul ederler) Ben onların himayecisi olurum" dedi. Bu konuşma
üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aralarında "A'taka
liyemut (Ölmek üzere az at etti)" diye anılan Münzir b. Amr es-Saidi'nin
de bulunduğu sahabeden bir grubu temsilci heyeti olarak Necd halkına yolladı.
Amir b. et-Tufeyl bunların geldiğini haber alınca Benu Süleym'i onlara karşı
kışkırttı. Onlar bunu kabul edip Maune kuyusunda Amr b. Umeyye ed-Damri
dışındaki Müslümanların hepsini öldürdüler. Amir b. et-Tufeyt Amr b. Umeyye'yi
alıp (Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına) gönderdi. Ölenler
arasında Amir b. Fuheyre de bulunuyordu.
Urve'nin iddia ettiğine
göre o gün Amir b. Fuheyre öldürüldü, ama kendisini defnetmek istedikleri zaman
cesedini bulamadılar. Urve der ki: "Meleklerin onu defnettiğine
inanıyorlardı" - Hassan, Amir b. et-Tufeyl'e karşı şu şiiri söyledi: Ey
Benu Ümmi'l-Benın! Siz Necd halkının yücelerinden iken, sızi korkutmadı mı?
Amir b. Tufeyl'in
Ebu'I-Bera'yı himayeye almasıyla alayetmesi. Bile bile kasden yapılan hata gibi
olamaz. Rabia b. Amir b. Malik gidip -Amir b. Malik'in himaye sözünü hiçe sayan-
Amir b. et- Tufeyl'e hücum ederek bacağını vurup yaraladı.
*Hadisi Taberanı rivayetetmiş olup ravileri Sahi'h'in
ravileridir.
10131. Urve b. ez-Zübeyr
anlatıyor: Sonra Benu Saide kabilesine mensup kardeşi Münzir b. Amr'ın Bi'r-i
Maune gazvesi vardır. Onlarla beraber yolu göstermesi için Muttalib e-Sülemi'yi
gönderdi. Allah'ın düşmanları Amir b. et-Tufeyl'e haber gönderip kendilerine
yardım etmesini istediler. Nitekim (Amir b. et-Tufeyl) Müslümanlara karşı
onlara yardım etti. (Bu gaz ve de) Münzir b. Amr ve arkadaşları öldürüldü.
Sadece Amr b. Umeyye ed-Damri kurtuldu. Onu esir alıp Mekke'ye getirinceye
kadar hayatta bıraktılar. Kendisi Habib b. Adiyy'i defnetti. Bi'r-i Maune
katliamı olduğu gün müşrikler Urve b. es-Salt'a eman vermeyi teklif ettiler,
ama Urve bu teklifi reddetti. Bunun üzerine onu da öldürdüler. Bi'r-i Maune
katliamı olduğu günde, düşmanlar etraflarını kuşatınca Müslümanların: "Ey
Rabbimiz! Bizim haberimizi Resulüne ulaştıracak senden başka kimse bulamıyoruz.
Ey Rabbimiz! O'na bizden selamımızı ve haberimizi ulaştu!" diye dua
ettikleri söy lenmiştir.
*Hadisi Taberani rivayet etmiş senedinde ibn Lehia
bulunmakradır ki; bu ravinin hadisi başka bir hadisle desteklenmişse hasen
sayılmıştır.
10132. Muhammed b. İshak
anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Uhud savaşından sonra
Şevval ayının geri kalanını, Zilkade, Zilhicce -ki bu yılda haccı müşrikler
idare etti- ve Muharrem aylarını geçirdikten sonra; yani Uhud savaşından dört
ay sonra Bi'r-i Maune ashabını gönderdi. Bu hadiseyi bana babam, Muğire b.
Abdirrahman b. el-Haris b. Hişam ile Abdullah b. Ebi Bekr b. Muhammed b. Amr b.
Hazm ve ilim ehlinden olan başka kişilerden aktardı:
Mulaibu'l-Esinne lakablı
Ebu'l-Bera Amir b. Malik b. Cafer Medine'ye Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) yanına geldi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu İslam'a
davet etti. Ebu'l-Bera, ne evet dedi, ne de reddetti, sadece: "Ey
Muhammed! Ashabından bir topluluğu benimle birlikte Necd halkına göndersen de
senin dinine onları davet etseler, bunu kabul edeceklerini umuyorum. Ashabını
gönder, insanları senin dinine davet etsinler" dedi. Bunun üzerine
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Benu Saide b. Ka'b b. el-Hazrec
kabilesinin üyesi "el-Mu'tiku liyemutfı lakaplı Münzir b. Amr'ı kırk
kişilik ileri gelen bir sahabe grubu ile oraya yolladı. İçlerinde Haris b.
es-Sımme, -Beni Adiy b. Neccar'a mensup - Haram b. Milhan, Urve b. Esma b.
es-Salt es-Sülemi, Nafi' b. Bedil b. Verka el-Huzai, Ebu Bekr'in kölesi Amir b.
Fuheyre ve seçkin Müslümanlardan adları zikredilmiş bir grup vardı. Bunlar yola
çıkıp Bi'r-i Maune mevkiine varınca orada konakladılar. Burası Benu Amir yurdu
ile Benu Süleym taşlığı arasında bir kuyu idi. Bu iki belde de bu kuyuya
yakındır, ama Benu Süleym'e daha yakındır. O mevkide konaklayınca Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) mektubunu Haram b. Milhan ile Amir b. et-Tufeyl'e
yolladılar. Haram b. Milhan yanlarına gelince mektuba hiç bakmadan adamın
üzerine saldırıp onu öldürdü. Sonra onlara saldırmak için Benu Amir'i çağırdı.
Ama onlar Amir b. et-Tufeyl'in kendilerini davet ettiği şeye icabet etmediler
ve: "Ebu'lBera'nın (verdiği eman) anlaşmasını bozmayız" dediler.
Ebu'l-Bera onlara (Müslümanlara) eman ve himaye sözü vermişti. Bunun üzerine Benu
Süleym kabileleri Usayye, Ri'l ve Zekvan'ı yardıma çağırıp saldırmaya
kışkırttı. Onlar da ona icabet ederek Müslümanları konakladıkları yerde
kuşattılar. Müslümanlar onları görünce kılıçlarını alıp onlarla çarpıştılar.
Benu Dinar b. en-Neccar'a mensup Ka'b b. Zeyd dışında kalanların hepsini şehit
ettiler. Onu da ölecek diye bıraktılar. O da oradaki ölüler arasından
götürüldü. Daha sonra Hendek savaşında şehit oluncaya kadar yaşadı. O sırada,
onların hayvanlarını otlatmakta olan Amr b. Umeyye ed-Damri ile Ensar'dan
birinin ancak yırtıcı kuşların cesetler etrafında uçuşması ile olaydan
haberleri olabildi. "Vallahi bu kuşların uçuşmasında bir şey var"
deyip bakmaya geldiler. Ne görsünler; Müslümanlar kanlar içinde serilmişler
onları öldüren atlılar duruyor. Ensari, Amr b. Umeyye'ye: "Ne yapmayı
düşünüyorsun?" deyince: "Hemen Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) yanına gidip durumu bildirelim" dedi. Ensari: "Ama ben Münzir
b. Amr'ın şehit edildiği bir meydandan ayrılıp gitmek istemiyorum. Ya da yiğitlerin
ölüm haberini soracaklara haber verecek değilim" dedi. Sonra müşriklere
saldırıp şehit oluncaya kadar çarpıştı. Amr b. Umeyye de esir alındı. Amr
onlara, kendisinin Mudar kabilesinden olduğunu söyleyince Amir b. et-Tufeyl onu
serbest bıraktı ve alnının saçını kesip, güya anasının boynunda borç olarak
bulunduğunu iddia etiği "köle az at etme" yerine Amr'ı serbest
bıraktı. Amr b. Umeyye yola çıkıp, Kanat önlerindeki Karkara denilen yere
geldiğinde Benu Amir'den iki kişi onun oturduğu gölgeye gelip konakladılar.
Benu Amir ile Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) arasında yapılmış bir
anlaşma ve birbirini koruma taahhüdü vardı. Ama Amr b. Umeyye'nin böyle bir
anlaşmadan haberi yoktu. Onlara: "Kimsiniz?" diye sordu. Onlar da:
"Benu Amir'deniz" deyince, onların uyumasını bekledi ve uyuduklarında
saldırıp ikisini de öldürdü. Böylece Benu Amir'den, Resulullah'ın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) öldürülen ashabının intikamını aldığını sanıyordu. Amr b.
Umeyye oradan ayrılıp Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına gelip
durumu haber verince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sen iki
kişi öldürdün, ben de onların diyetini ödeyeceğim" buyurdu. Sonra Allah'ın
Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu Ebu'l-Beni'nın yaptığı iştir, ben
bundan çekinip korkuyordum" buyurdu. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) bu sözü Ebu'l-Bera'ya ulaşınca, Amir'in verdiği güvenceyi bozup hiçe
sayması ve bu verdiği güvence sebebiyle Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) ashabından bir bölümünün öldürülmesi kendisine ağır geldi. Daha
sonraları Hassan b. Sabit, Ebu'l-Beni'nın oğullarını Amir b. et-Tufeyl'i
öldürmeye kışkırtarak şu şiiri söyledi:
Ey Benu Ümmi'I-Benın!
Siz Necd halkının yücelerinden iken, sızi korkutmadı mı?
Amir b. Tufeyl'in
Ebu'I-Beni'yı himayeye almasıyla alay etmesi.
Bile bile kasden yapılan
hata gibi olamaz.
Şeref peşinde koşan
Rabia 'ya, benden sonra hangi musibetleri icra ettiğini tebliğ et Senin baban
"Ebu 'I-Hurub (savaş kahramanı)" lakaplı Eba Beni, Dayın Hakem b. Sa
'd da çok şerefli biridir.
Hassan'ın bu şiiri Rabia
b. Amir'e ulaşınca, Amir b. et-Tufeyl'e hücum edip mızrağını bacağına sapladı.
Amir (b. et- Tufeyl) atından düştü ve: "İşte bu, Ebu'l-Bera'nın işidir.
Ölecek olursam, kanım amcama helal sayılıp ardına düşülmesin ve intikam
alınmasın. Yaşarsam ne olacağına kendim karar vereceğim" dedi.
*Hadisi Taberanı rivayet etmiş olup ibn ishak'a kadar olan
ravileri, güvenilir kimselerdir.
**************************
Bi'r-i Maune Faciasında
Şehit Olanlar
**************************
10133. Urve der ki:
Bi'r-i Maune faciasında şehit edilenler: Evs b. Muaz b. Evs el-Ensari, Hakem b.
Keysan el-Mahzumi, Hlris b. esSımme, Sehl b. Amir b. Sa'd b. Amr b. Sekif ve
Kureyş kabilesinin Benu Teym b. Murre kolundan Amir b. Fuheyre
*ibn Lehia'nın kendisinde zaaf olmasına rağmen hadisi eğer
başka kanaldan desteklenirse hasen sayılmıştır.
10134. İbn Şihab
(ez-Zühri) der ki: Bi'r-i Maune faciasında Müslümanlardan şehit edilenlerden
(biri de): Haris b. es-Sımme'dir.
*Hadisin ravileri Sahih'in ravileridir.
10135. Muhammed b.
İshak'ın bildirdiğine göre Bi'r-i Maune fadasında Resulullah'ın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ashabından şehit edilenlerden (biri de): Nafi' b. Yezid b.
Varka el-Huzai'dir.
10136. Ebu Ubeyde b. Abdillah'ın
bildirdiğine göre babası İbn Mes'ud derki: Şahitlik yapmaktan sakının! Ama ille
de şahitlik yapacaksanız, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) İslam'a
davet etmek için göndermiş olduğu, ama müşrikler tarafından öldürülen bir
müfreze için şahitlik yapın. İsabet aldıkları zaman: "Biz Rabbimize
kavuştuk ve Rabbimiz bizden razı oldu, biz de Rabbimizden razı olduk diye
kavmimize tebliğ edin" demişlerdi.
*Hadisi Taberani rivayet etmiş olup senedinde ahir ömründe
bunayan Ata b. es" Saib bulunmaktadır.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: