MECMAU

ZEVAİD

CENNETLİKLER

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Hesaba Çekilmeden Cennete Girecekler

 

18692- Abdullah b. Mes'ud der ki: Bir gece Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanındayken çok konuştuk. Ertesi günün sabahı yanına gittiğimizde bize şöyle dedi: "Bu gece bütün peygamberler ümmetleriyle bana gösterildi. Kimi peygamber üç kişiyle, kimileri onar, yirmişer kişilik gruplar halinde, kimi sadece bir kişiyle, bazıları ise tek başına geçti. Sonunda Hz. Musa beraberinde, İsrail oğullarından olan büyük bir toplulukla geçince hoşuma gitti ve: ‘‘Bunlar kim?’‘ diye sordum. Bana: ‘‘Bu, beraberinde İsrail oğulları olan kardeşin Musa'dır’‘ denildi. Ben: ‘‘Ümmetim nerede?’‘ diye sorunca; bana: ‘‘Sağına bak’‘ denildi. Bakınca, yüzleri o yönü kaplamış erkekler gördüm. Sonra bana: ‘‘Soluna bak’‘ denildi. Baktığımda, yüzleri o yönü kaplamış erkekler gördüm. Sonra: ‘‘Razı oldun mu?’‘ diye sorulunca: ‘‘Evet ya Rabbi!’‘ dedim. Bana ‘‘Bunlarla beraber, yetmiş bin kişi hesaba çekilmeksizin Cennete girecektir’‘ denildi."

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle devam etti: "Anam babam size feda olsun! Eğer bu yetmiş bin kişiden olmaya gücünüz yetiyorsa, onlardan olunuz. Eğer kusur yaparsanız o yönü dolduranlardan olunuz. Eğer kusur yaparsanız ufku dolduranlardan olunuz. Zira orada bazı kişileri gördüm ki, birbirlerine girip karmakarışık bir şekilde dalgalanıp duruyorlardı"

Ukkaşe b. Mihsan kalkarak: "Ya Resulallah! Beni de yetmiş (bin) kişiden yapması için Allah'a dua et" dedi. Resulullah ona dua etti. Bir başkası kalkarak: "Beni de onlardan yapması için Allah'a dua et" deyince, Resulullah: "Ukkaşe, bu konuda senden önce davrandı" buyurdu.

Sonra biz (kendi aramızda) Cennete hesapsız girecek yetmiş bin kişinin kim olabileceğini konuştuk. Kimileri: "Bu yetmiş bin kişi İslam'da doğmuş, herhangi bir şeyi Allah'a ortak koşmamış, ölünceye kadar da böyle devam etmiş kimselerdir" dedi. Konuştuklarımız Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kulağına gidince şöyle buyurdu:

"Bunlar tedavi amacıyla vücutlarını dağlatmayan, büyü yapmayan, nesnelere uğursuzluk vasfetmeyen ve Rablerine tevekkül edenlerdir. "

 

*Ahmed değişik isnadlarla rivayet etti. Bezzar ondan daha geniş bir şekilde rivayet etti. Taberani ve Ebu Ya'la çok kısa bir şekilde rivayet ettiler. Ahmed'in isnadlarından birinin ve Bezzar'ın ravileri, Sahih'in ravileridir.

 

 

 

18693- Cabir b. Abdillah bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) öğle namazını vaktin sonuna kadar geciktirdi; sonra çıkıp namaz kıldıktan sonra şöyle dedi: "Rüyamda; ümmetlerin bana arzolunduğunu gördüm. Kimi peygamber beş veya daha fazla kişiyle geliyordu. Kalabalık bir topluluk görünce: ‘‘Bu benim ümmetimdir’‘ deyince: ‘‘Bu, Musa'nın ümmetidir’‘ denildi.

İsa b. Meryem'i gördüm. Kırmızıya çalan beyaz tenli ve kıvırcık saçlıydı. Ve ... gördüm" (Ravi dedi ki) "Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) çok kişiyi gördüğü manasında bazı sözler söyledi devamla: "Bana: ‘‘Bunlar senin ümmetindir. Bunlarla beraber yetmiş bin kişi hesaba çekilmeden ve azab görmeden Cennete girer’‘ denildi."

Ukkaşe el-Esedı: "Ya Resülallah! Beni de bu yetmiş bin kişinin arasına kat" deyince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sen onlardansın" buyurdu. Bir başkası: "Beni de onlardan yap" deyince Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ukkaşe, bu konuda senden önce davrandı" buyurdu.

Oradakiler: "Sizce bu yetmiş bin kişi kimdir?" deyince, bazıları: "Kalbi İslam'aboyun eğen kişilerdir" derken, bazıları: "Allah'tan başkasına iman ve ibadet etmeyen müminlerdir" dedi. Sesler yükselince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (evinden) çıkıp: "Bu sesler nedir?" diye sordu. Sahabe: "Ya Resulallah! Zikrettiğin yetmiş bin kişi kimdir?" diye sordu. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bunlar tedavi amacıyla vücutlarını dağlatmayan, büyü yapmayan, nesnelere uğursuzluk yüklemeyen ve Rablerine tevekkül edenlerdir" buyurdu.

 

*Bezzar hocası Ömer b. ismail b. Mücalid'den rivayet etti. Onun da zayıflığı konusunda icma vardır.

 

 

 

18694- Ebu Eyyub, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir gün yanlarına çıkıp şöyle dediğini nakleder: ;'Rabbim beni, yetmiş bin kişinin affedilerek hesaba çekilmeden cennete girmesiyle ümmetim için yanında sakladığı şey arasında muhayyer bıraktı." Sahabeden bazıları: "Ya Resulallah! Rabbin onu saklıyor mu?" diye sordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (evine) girip sonra tekbir getirerek çıktı ve: "Allah benim için; hesapsız bir şekilde Cennete girecek her bin kişiye yetmiş bin kişi ekledi. Sakladığı şey de hala. yanında durmaktadır" buyurdu.

Devamla şefaat konusunda geçen hadisi zikretti.

 

*Ahmed ve Taberani rivayet ettiler. Senetlerinde zayıflık vardır.

 

 

 

18695- Cabir b. Abdillah bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir gün yatsı namazına geç kaldı. Hatta gece ilerlemiş ve Mescid'de olanlardan bazıları uyumuştu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) çıktığında kimi uyuyor, kimi namaz kılıyor, kimisi de namaz için (Resulullah'ı Sallallahu aleyhi ve Sellem ) bekliyordu. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle dedi: "İnsanlar namaz kılmak için bekledikleri müddetçe namazdaymış gibi sevap alırlar. Eğer yaşlıların zayıflığı ve küçüklerin ağlaması olmasaydı yatsı namazını gecenin karanlığına dek ertelerdim. "

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sonra: "Yetmiş bin kişi hesaba çekilmeden Cennete girecek" buyurdu.

Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) evine girince, aramızda bu yetmiş bin kişinin kim olduğunu müzakere edip: "Acaba bu kişiler şehitler mi?" dedik. Bazılarımız: "Bunlar şehitlerdir"; bazımız ise: "Bunlar müminlerdir" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) çıkıp: "Neyi müzakere ediyordunuz?" diye sorunca, söylediklerimizi kendisine bildirdik.

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bunlar tedavi amacıyla vücutlarını dağlatmayan, büyü yapmayan, nesnelere uğursuzluk vasfı yüklemeyen ve Rablerine tevekkül edenlerdir" buyurdu.

 

*Bezzar rivayet etti. Güvenilir bir ravi olan Mücalid b. Said dışındaki ravileri Sahih'in ravileridir.

 

 

 

18696- Şureyh b. Ubeyd bildiriyor: Sevban, ikamet ettiği Humus'ta hastalandı. O zaman Humus valisi olan Abdullah b. Kurz el-Ezdi, Sevban'ı ziyaret etmedi. Kelai kabilesinden bir kişi Sevban'ı ziyaret edince, Sevban: "Yazı yazmayı biliyor musun?" diye sordu. Adam: "Evet" cevabını verince, Sevban: "Yaz!" diyerek, vali olan Abdullah b. Kurz'a şöyle yazdı:

"Resülullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) azatlısı Sevban'dan. Eğer senin şehrinde Hz. İsa ve Musa'nın azatlıları olsaydı hastalıklarından dolayı onları ziyaret ederdin." Sonra mektubu dürüp: "Bunu valiye götür" dedi. Adam: "Tamam" diyerek mektubu Abdullah b. Kurz'a götürerek verdi. Abdullah mektubu okuduğunda korkarak kalkınca halk: "Neyin var? Bir şey mi oldu?" dedi. Abdullah b. Kurz, Sevban'a gidip ziyaret etti ve yanında bir süre oturup kalktı. Sevban, cübbesini tutup dedi ki:

"Otur da sana Resülullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) duyduğum bir hadisi anlatayım. O'nun (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu duydum: "Ümmetimden yetmiş bin kişi hesaba çekilmeden ve azab görmeden Cennete girecek. Bu yetmiş bin kişinin her bin kişisiyle de yetmiş bin kişi girecek" dedi.

 

*Ahmed ve kısa metinle Taberani rivayet etti. 

 

 

 

18697- Ebu Said el-Hudri, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu nakleder: "Ümmetimden yetmiş bin kişi hesaba çekilmeden Cennete girecek. "

 

Ukkaşe kalkıp: "Ya Resulallah! Beni de onlardan yapması için Allah'a dua et" deyince Hz. Peygamber: "Allahım, Ukaşe'yi onlardan yap!" diye dua etti. Oradakiler sustular, sonra: "Biz de ‘‘Ya Resulallah! Bizi de onlardan yapması için Allah'a dua et’‘ deseydik" deyince, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ukkaşe ve arkadaşı bu konuda sizden önce davrandı. Eğer (zamanında) deseydiniz, ben de dua ederdim. Söylediğim zaman da Cennet size vacip olurdu" buyurdu.

 

*Bezzar rivayet etti. Ravilerden Atiyye zayıftır. Güvenilir olduğunu söyleyenler de vardır. Mahmud b. Bekr'i ise tanımıyorum.

 

 

 

18698- Feletan b. Asım bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) mecliste otururken, gözlerini bir adama dikip: "Ey Falan" dedi. Adam:

"Buyur ya Resulallah" dedi. Adam ne söylerse: "Ya Resulallah" diye başlıyordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Benim, Allah'ın ResUlü olduğuma şahadet ediyor musun?" diye sorunca, adam: "Hayır" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Tevrat'ı okuyor musun?" deyince, adam:

"Evet" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İncil'i okuyor musun?" deyince, adam: "Evet" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kur'an'ı okuyor musun?" deyince ise: "Nefsim elinde olana yemin ederim ki; eğer istesem okurum" dedi.

Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) adama yemin vererek: "Beni Tevrat'ta ve İncil'de görüyor musun?" diye sorunca, adam: "Senin gibi birini, çıktığın yer (memleket) gibi bir yeri, senin şekli şemalin gibi birini görüyoruz. Biz bu çıkacak kişinin bizden olmasını temenni etmiştik. Sen çıktığında o kişinin sen olmasından korktu k. Baktığımızda ise senin o olmadığını gördük" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Neden öyle düşünüyorsunuz?" deyince, adam: "Onunla beraber ümmetinden hesaba çekilmeyecek ve azab görmeyecek yetmiş bin kişi vardır. Sende ise (şu an bu sayıdan) az kişi vardır" dedi.

Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Canım elinde olana yemin ederim ki; ben o kişiyim. Bunlar da benim ümmetimdir. Onlar yüz kırk bin kişiden daha fazladır" buyurdu.

 

*Bezzar rivayet etti. Ravileri güvenilirdir.

 

 

 

18699- Enes, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu nakleder: "Ümmetimden yetmiş bin kişi hesaba çekilmeden Cennete girecek. Bunlar tedavi amacıyla vücutlarını dağlatmayan ve kimseyi dağlamayan, büyü yapmayan, nesnelere uğursuzluk vasfı yüklemeyen ve Rablerine tevekkül edenlerdir"

 

*Bezzar rivayet etti. Ravilerden Ebu Huseym'in Mübarek metruktur.

 

 

 

18700- Rifa'a b. Arabe bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile beraber (bir ağacın altında) otururken, bazı kişiler yanında oturmak için Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) izin istiyor, o da onlara İzin veriyordu. Sonra Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ağacın, ResUlullah'ın altında bulunduğu tarafı neden diğer taraftan daha çok hoşunuza gidiyor?" buyurunca oradan bulunanların hepsi de ağlamaya başladı. Bunun üzerine Ebu Bekr: "Bundan sonra da aynı şey için senden isteyenler ancak ahmak olanlardır!" dedi.

Sonra Resulullah kalkıp Yüce Allah'a hamdü senada bulundu ve şöyle buyurdu: "Şehadet ederim ki Yüce Allah'ın katında ... " Resulullah genellikle yemin edeceği zaman: "Muhammed'in canı elinde olana yemin olsun ki!" şeklinde yemin ederdi. Resulullah şöyle devam etti: "İçinizden her kim Allah'a iman eder de doğruluktan ayrılmazsa Cennete girer. Yüce Allah bana, ümmetimden yetmiş bin kişiyi hesaba çekmeden ve cezalandırmadan Cennete sokacağı sözünü verdi. Sizler ve eşleriniz ile çocuklarınızdan salih olanlar Cennetteki yerlerinizde yerleştikten sonra bu yetmiş bin kişinin Cennete girmesini temenni ederim. "

 

 

 

18701- Ömer b. el-Hattab, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu nakleder: "Yüce Allah Şam kentlerinden biri olan Humus'taki Zeytun, el-Hait ve el-Beretu'l-Ahmar denilen yerlerden doksan bin kişiyi haşredecek, ancak onları hesaba çekmeyecektir."

 

*Bezzar rivayet etti. Ravilerden Ebu Bekr b. Abdullah b. Ebi Meryem zayıftır.

 

 

 

18702- Sehl b. Sa'd, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: ''Ashabımdan bazı kişilerin sulblerinin, sulblerinin sulblerinde, hesapsız bir şekilde Cennete girecek erkek ve kadınlar vardır.'' Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sonra şu ayeti okudu: "Ve onlardan henüz kendilerine kavuşmamış olanlara da. O, Aziz'dir, Hakimdir." (Cuma, 3)

 

*Taberani rivayet etti. isnadı ceyyiddir.

 

 

 

18703- Semure b. Cundub, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu nakleder: "Yüce Allah, ümmetimden yetmiş bin kişilik bir topluluğu hesaba çekmeden Cennete sokar. "

 

*Taberani rivayet etti. Ravileri güvenilir bulunmuştur. Bezzar zayıf bir isnadla rivayet etti.

 

 

 

18704- Ebu Umame, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Kıyamet günü, (çok olmalan sebebiyle) ufku kapatan bir topluluk kalkar. Bunlar Güneş gibi ışık saçarlar. Denir ki: ‘‘Ey ümmi olan peygamber!’‘ Her peygamber bu kalabalığa doğru hareketlenir. Denir ki: ‘‘Bu, Muhammed ve ümmetidir.’‘ Sonra, iki ufuk arasını kapatan başka bir topluluk kalkar. Bunların nuru Ay'ın on dördündeki hali gibidir."

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) devamla şöyle dedi: "Her peygamber bu topluluk için hareketlenir. Denir ki: ‘‘Ey Muhammed ve ümmeti.’‘ Sonra ufku kapatan üçüncü bir topluluk kalkar. Nurları gökyüzündeki bütün yıldızlar gibidir. Denir ki: ‘‘Ey ümmi olan peygamber!’‘ Her peygamber bu topluluk (yani bunların dolusu kadar insan) için: ‘‘Bu senindir; ey Muhammed! Bu benden sana (verilmiştir) ey Muhammed!’‘ denir. Sonra Mizan kurulur ve hesaba başlanır."

 

*Taberani rivayet etti. Ravileri güvenilir bulunmuştur.

 

 

 

18705- Ebu Umame der ki: "Kıyamet günü, abdestten dolayı alınlarında parlaklık olan kişiler çıkarlar ve ufku kapatırlar. Nurları Güneş ışığı gibidir. Bir münadi: ‘‘Ey ümmi olan peygamber!’‘ diye seslenir. Her ümmi peygamber kalabalığa doğru hareketlenir. Denir ki: ‘‘Bu, Muhammed ve ümmetidir.’‘ Bunlar hesaba çekilmeden ve azab görmeden Cennete girerler.

Sonra abdestten dolayı alınlarında parlaklık olan başka bir topluluk çıkar. Bunların nuru Ay'ın on dördündeki hali gibidir ve nurIarı ufku kapatır. Bir münadi: ‘‘Ey ümmi olan peygamber!’‘ diye seslenir. Her ümmi peygamber kalabalığa doğru hareketlenir. Denir ki: ‘‘Bu, Muhammed ve ümmetidir.’‘ Bunlar da hesaba çekilmeden ve azab görmeden Cennete girerler.

Sonra abdestten dolayı alınlarında parlaklık olan başka bir topluluk çıkar. Bunların nuru gökyüzündeki en büyük yıldız gibidir ve nurları ufku kapatır. Bir münadi: ‘‘Ey ümmi olan peygamber!’‘ diye seslenir. Her ümmi peygamber kalabalığa doğru hareketlenir. Denir ki: ‘‘Bu, Muhammed ve ümmetidir.’‘ Bunlar da hesaba çekilmeden ve azab görmeden Cennete girerler."

Sonra Yüce Rabbin gelir. Sonra Mızan ve hesap kurulur.

 

*Taberani rivayet etti. Bazılarında bulunan zayıflığa rağmen ravileri güvenilir bulunmuştur.

 

 

 

18706- İbn Abbas, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu nakleder: "Bana ümmetler gösterildi." Hadisin devamını zikretti ve sonunda şöyle dedi:

Ukkaşe b. Mihsan kalkıp: "Ya Resulallah! Ben onlardan ınıyım?" diye sordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Evet" deyince, başka birisi kalkıp: "Ya Resulallah! Ben onlardan mıyım?" diye sordu. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Evet" dedi. .. - Hadis aslında devam ediyor-

 

*Bu hadis Sahıh'te, sadece ikinci kişiye: "Evet" dediği kısma kadar kısa metinle mevcuttur.

*Bezzar ve kısa metinle Taberani rivayet etti. Bezzar'ın güvenilir bir ravi olan Muhammed b. Musa el-Hiraşı dışındaki ravileri, Sahıh'in ravileridir.

 

 

 

18707- Enes, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu nakleder: "Ümmetimden yetmiş bin kişi hesaba çekilmeden Cennete girecek."

 

Ebu Bekr: "Ya Resulallah! Sayımızı arttır" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Artı bu kadar" dedi. Ömer: "Ey Ebu Bekr! Eğer Allah isterse onları bir avuç (az amel) karşılığı Cennete sokar" dedi.

 

*Bezzar rivayet etti. Ebu Hilal er-Rasibı'de bulunan hafif zayıflığa rağmen ravileri güvenilir bulunmuştur.

 

 

 

18708- Utbe b. Abd es-Sülemi, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu nakleder: "Rabbim bana ümmetimden yetmiş bin kişiyi hesapsız bir şekilde Cennete sokacağına söz verdi. Sonra her bin kişi, yetmiş bin kişiye şefaatçi olacak.''

 

*Devamla Cennetin sıfatlarında gelecek olan uzun bir hadisi zikretti.

Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat ve el-Mu'cemu'l-kebır'inde, Amir b. Zeyd el-Bikali yoluyla rivayet etti. ibn Ebi Hatim onu zikretmiş; ne cerhetmiş ne de güvenilir olduğunu söylemiştir. Diğer ravileri güvenilirdir.

 

 

 

18709- Ebu Sa'd el-Ensart Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Rabbim, bana ümmetimden yetmiş bin kişiyi hesapsız bir şekilde Cennete sokacağına söz verdi. Sonra her bin kişi yetmiş bin kişiye şefaatçi olacak. Sonra Rabbim, avuçlarıyla üç avuç dolduracaktır (insanı affedecektir.)''

 

Kays dedi ki: "Ebu Sa'd'a: "Sen bunu Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) duydun mu?'' diye sorduğumda, Sa'd: "Evet; kulaklarımla duydum, kalbim de anladı" dedi. Ebu Said: "İnşallah bu sayı Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ümmetinin muhacirlerini kapsar ve Yüce Allah bu sayıyı, bedevilerimizle tamamlar" dedi.

 

*Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat ve el-Mu'cemu'l-kebır'inde rivayet etti. Ancak M. elEvsat'ında: "Eba Said el-Enmarı" şeklindedir. Ravileri güvenilirdir. 

 

 

 

18710- Esma binti Ebi Bekr bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında Güneş tutuldu ve halkın korku içinde: "Bu bir ayettir" dediğini duydum. Biz o zaman (Medine'de bir kale olan) Fazi'deydik (Kocam) Zübeyr'e ait bir kumaşla örtünüp çıktım ve Aişe'nin yanına girdim. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (Mescid'de) halka namaz kıldırıyordu.

(Ravi) devamla hadisi zikredip sonunda şöyle devam etti: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Elli veya yetmiş bin kişinin, Ay'ın on dördü gibi güzel bir surette Cennete girdiğini gördüm" buyurdu. Bir adam kalkıp: "Beni de onlardan yapması için Allah'a dua et" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allahım! Bunu da onlardan yap. Ey insanlar! Ben (minberden) inene kadar bana ne sorarsanız, size cevabını vereceğim" buyurdu. Bir kişi kalkıp:

"Benim babam kimdir?" diye sordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Baban falan kişidir" deyip kendisine nisbet edilen kişinin (gerçek) babası olduğunu söyledi.

Ay tutulması kıssası Sahlh'te ve başka yerde geçmektedir.

 

*Taberani rivayet etti ve şunu ekledi: Esma dedi ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) minbere çıktı ve şöyle dedi: "Ey insanlar! Güneş ve Ay, Allah'ın ayetlerinden bir ayettir. Hiç kimsenin ne ölümü, ne de doğumu sebebiyle tutulmazlar. Bunların tutulduğımu gördüğünüzde namaz, sadaka ve Allah'ın zikrine sığınınız. Sizden elli bin- veya yetmiş bin- kişinin hesaba çekilmeden Cennete girdiğini gördüm." Ravileri güvenilirdir.

 

 

 

18711- Amir b. Umeyr der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) üç gün evinde kalıp vakit namazları için Mescid'e çıkmadı. Kendisine bunun sebebi sorulduğunda şu karşılığı verdi: "Rabbimi, şanı yüce ve kerem sahibi olarak buldum. Cennete hesapsız bir şekilde girecek olan yetmiş bin kişiden her biri için bana yetmiş bin kişi daha verdi. Ben: ‘‘Ümmetim bu sayıyı bulamaz’‘ deyince, Rabbim: ‘‘O zaman sayıyı bedevilerden tamamlarım’‘ buyurdu."

 

*Taberani rivayet etti, Taberani'nin hocası dışındaki ravileri Sahih'in ravileridir.

Hadisi rivayet eden sahabinin isminde ihtilaf edilmiştir. Amr b. Umeyr diyen olmuş, kimisi "Umeyr b. Amr", bazıları: "Umara b. Umeyr", bazıları ise: "Amr b, Hazm" ve kimisi ise: "Amr b. Bilal" demiştir.

 

 

 

18712- Ebu Bekr es-Sıddik, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu nakleder: "Bana, yüzleri Ay'ın on dördü gibi, kalplen (salih) bir kişinin kalbi gibi olan yetmiş bin kişinin hesaba çekilmeden Cennete gireceği (müjdesi) verildi. Rabbimden daha fazlasını istedim; benim için, yetmiş bin kişinin her biri için yetmiş bin kişi arttırdı."

Ebu Bekr şöyle dedi: "Gördüğüm kadarıyla bu, şehir ahalisini bitirirken köylülere kadar da uzanır."

 

*Ahmed ve Ebu Ya'la rivayet ettiler. ikisinde de el-Mes'udi vardır ve ahir ömründe ezberi bozulmuştur. Ondan sonra gelen ravinin ismi verilmemiştir. Diğer ravileri Sahih'in ravileridir. 

 

 

 

18713- Abdurrahman b. Ebi Bekr, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Bana, ümmetimden yetmiş bin kişinin hesaba çekilmeden Cennete gireceği (müjdesi) verildi." Ömer: "(Yüce Allah'tan) daha fazlasını istemedin mi?" diye sorunca Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Daha fazlasını istedim; benim için yetmiş bin kişinin her biri için yetmiş bin kişi arttırdı" buyurdu. Ömer (yine): "(Yüce Allah'tan) daha fazlasını istemedin mi?" diye sorunca; Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Daha fazlasını istedim; bana şu kadar verdi" buyurdu.

 

Abdullah b. Ebi Bekr bunu göstermek için ellerinin arasını açtı ve: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kollarını açtı" dedi. Ravilerden Abdullah der ki: "Abdullah da aynı şekilde kollarını açıp yaydı." Hişam: "Bu Allah'tandır ve sayısının ne kadar olduğu bilinmez" dedi.

 

*Ahmed ve yakın metinle Bezzar ve Taberani rivayette bulundu. Senetlerinde Musa b. Ubeyd'den rivayet eden Kasım b. Mihran vardır. Bu Musa b. Ubeyd, Halid b. Abdullah b. Useyd'ih azatlısıdır. ibn Hibban onu güvenilirlere dair Sikat adlı kitabında zikretmiştir. Zehebi ise Kasım b. Mihran'ı Mizan'da zikretmiş ve ondan sadece Süleym b. Amr en-Nahai'nin rivayette bulunduğunu söylemiştir. Ama Zehebi yanılmaktadır. çünkü bu hadisi ondan Hişam b. Hassan rivayet etmiştir. Diğer senetleri ise Sahihte huccetkabul edilmiştir.

 

 

 

18714- Enes b. Malik, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu nakleder: "Kullar hesap için durduğu zaman, kılıçlarını kan damlar bir şekilde boyunlarına koymuş bir topluluk gelir ve Cennetin kapısında izdiham yaratırlar. ‘‘Bunlar kimdir?’‘ diye sorulunca: ‘‘Bunlar diri ve (Rableri tarafından) rızıklanan şehitlerdi’‘ denir. Sonra bir münadi: ‘‘Ecri Allah'a ait olanlar kalkıp Cennete girsin’‘ diye seslenir. Sonra üçüncü defa: ‘‘Ecri Allah'a ait olanlar kalkıp Cennete girsin’‘ diye seslenir. Şu kadar bin kişi kalkıp hesaba çekilmeden Cennete girer."

 

*Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ında rivayet etti. Bazılarında bulunan az zayıflığa rağmen güvenilir bulunmuştur.

Menakib kitabının sonlarında, ümmetin fazileti bölümünde Huzeyfe ve başkalarının hadisleri geçmişti.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Cennetin Kapısını İlk Çalacak Kişiler