MECMAU

ZEVAİD

CEHENNEM

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Cehennem'in Vasıfları

 

18568- Enes b. Malik bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Cibril'e: "Neden Mfkailin güldüğünü hiç göremiyorum?" diye sorunca, Cibril: "Mikail, Cehennem yaratıldıktan beri hiç gülmedi" dedi.

 

*Ahmed, ismail b. Ayyaş'ın Medinelilerden yapmış olduğu rivayetten nakletti. O da zayıftır. Diğer ravileri güvenilirdir.

 

 

 

18569- Ya'la b. Ümeyye, Resulullahim (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu nakleder: "Deniz, Cehennemin kendisidir."

 

Ya'la'ya bunu(n anlamını) sorduklarında şu karşılığı verdi: "Yüce Allah'ın şöyle buyurduğunu görmüyor musunuz?" "Şüphesiz zalimler için, duvarları çepeçevre onları içine alacak bir ateş hazırlamışızdır." (Kehf, 29) Ya'la şöyle devam etti: "Ya'la'nın canı elinde olana yemin ederim ki, Allah'ın huzuruna çıkarılıncaya kadar ne denize girerim, ne de ölene kadar ondan bana bir damla isabet eder."

 

*Ahmed rivayet etti, Ravileri güvenilirdir.

 

 

 

18570- Yezid b. Ebi Sevre bildiriyor: Ubade b. es-Samit'i, Mescidin Cehennem vadisine bakan duvarına göğsünü dayamış ağlarken gördüm. Ona: "Ey Ebu'I-VelId! Neden ağlıyorsun?" diye sorunca şu karşılığı verdi: "Burası, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize Cehennemi gördüğünü söylediği yerdir."

 

*Taberani rivayet etti. Yezıd'i tanımıyorum. isnadında güvenilir sayılan zayıflar vardır.

 

 

 

18571- Ukbe b. Amir el-Cuheni bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile namaz kılarken, kıyamı uzattı. Halbuki Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namaz kılarken kıyamı uzatmazdı. Kıyamdayken:

"Ya Rabbi! Ben onların arasındayken mi?" dediğini duyduk. Sonra elini bir şeyi alıyormuş gibi uzattı. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sonra rükuya vardı, sonra namazı hızlı bir şekilde bitirdi. Selam verip oturunca biz de etrafında oturduk.

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kıyamı uzun tuttuğum için şaşırdığınızı biliyorum" deyince biz: "Evet; senin: ‘‘Ya Rabbi! Ben onların arasındayken mi?’‘ dediğini duyduk" dedik. Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

"Canım elinde olana yemin ederim ki; ahirette sizin için vaad edilen her şey bana arzolundu. Hatta Cehennem bile. Ateşten bir bölümü bana doğru gelip bulunduğum yerin hizasına yetişti. Onun sizi kuşatmasından korktum ve: ‘‘Ya Rabbi! Ben onların arasındayken mi?’‘ dedim. Bunun üzerine Allah onu sizden uzaklaştırdı. Ateş serilmiş halılar gibi parçalar halinde yaklaştı. Ona bir defa baktığımda Benu Ğifar'lı Amr b. Hursan 'ı yayına dayanmış bir şekilde Cehennemde olduğunu gördüm. Bir de kediyi bağlayıp onu yedirip içirmeyen ve yemek bulması için de serbest bırakmayan ve bu sebeple ölen kedinin sahibi Himyer'li kadını gördüm. "

 

*Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ında rivayet etti. Lafız onundur. M. el-Kebır'de bir bölümünü nakletti. Ravilerden ibn Lehia zayıftır. Güvenilir olduğunu söyleyenler de vardır. Bekr b. Sehl de aynı şekildedir. Diğer ravileri güvenilir bulunmuştur.

 

 

 

18572- Ömer b. el-Hattab bildiriyor: Cibril, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına üzüntüden başını yere eğmiş bir şekilde geldi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Cibril! Seni üzüntülü görüyorum?" deyince Cibril: "Cehennemden sıcak bir esinti gördüm ve hala kendime gelemedim" dedi.

 

*Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ında rivayet etti. Ravilerden Ali b. Halef zayıftır.

 

 

 

18573- Ömer b. el-Hattab bildiriyor: Cibril, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına her zaman geldiği vaktin dışında geldi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu karşılayıp: "Ey Cibril! Rengini değişmiş ve solgun görüyorum?" deyince Cibril: "Yüce Allah, Cehennemin anahtarlarını emir buyurduktan sonra sana geldim" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Cibril! Bana ateşi vasfet ve Cehennemi anlat" deyince; Cibril şöyle dedi:

"Yüce Allah cehennemin yakılmasını emretti. Bin yıl yakıldı ve bembeyaz oldu. Sonra yine yakılmasını emretti, bin yıl daha yakıldı kıpkırmızı oldu. Tekrar emretti, bin yıl daha yakıldı, simsiyah oldu. O şimdi kapkara ve karanlıktır. Kıvılcımlarının parıltısı gözükmez ve alevi sönmez.

 

Seni hak dini ile gönderen Allah'a yemin ederim ki cehennemden dünyaya iğne deliği kadar bir delik açılsaydı sıcaklığından yeryüzündeki bütün canlılar ölürdü.

Seni hak dini ile gönderen Allah'a yemin ederim ki cehennem elbiselerinden bir elbise, yeryüzü ve gökyüzü arasında asılsaydı sıcaklığından yeryüzündeki bütün canlılar ölürdü.

 

Seni hak din ile gönderen Allah'a yemin ederim ki eğer cehennem zebanisi dünyadaki insanlara gözükseydi; suratının çirkinliğinden ve kokusunun kötülüğünden bütün insanlar ölürdü.

Seni hak din ile gönderen Allah'a yemin ederim ki eğer; Allah'ın kitabında vasfettiği cehennem ehlinin zincirinin bir halkası dağların üzerine konulsa dağlar ezilir ve yerin dibine batardı."

 

(Bunları dinleyen) Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yeter ey Cibril daha fazla dinlemeye dayanamayacağım. Korkudan kalbim durup öleceğim" dedi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Cibril'e bakıp onun da ağladığını görüp: "Ey Cibril! Allah katında yüce makam ve şerefin varken sende mi ağlıyorsun?"deyince; Cibril şu cevabı verdi: "Neden ağlamamayım. Ben daha çok ağlamalıyım. Allah'ın ilminde, göründüğüm halden daha kötü bir halde olabilirim. İblis gibi korkunç imtihana çekilmeyeceğimi ne bileyim. O da meleklerdendi. Harlit ve Marlitlun düştüğü akıbete düşmeyeceğimi nereden bileyim"

 

Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) uzun süre ağladı. Cibril de ağladı, ikisinin de ağlaması kendilerine şöyle seslenilene kadar devam etti: "Ey Cibril. Ey Muhammed! Allah sizi günah işlemekten ve asi olmaktan emin kıldı." Bunun üzerine Cibril yükseldi gitti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de çıkıp Ensar'dan gülüp eğlenen bir topluluğa rastladı ve onlara: "Ötenizde cehennem olduğu halde nasıl gülüp eğleniyorsunuz!? Eğer benim bildiklerimi bilseniz az güler, çok ağlardınız, boğazınızdan yemek ve su geçmezdi. Yollara çıkar Allah'a yalvarırdınız" buyurdu. Bunun üzerine Resulullahla (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle seslenildi: "Ey Muhammed! Kullarımı ümitsizliğe sürükleme. Ben seni kolaylaştırıcı olarak gönderdim; zorlaştırıcı olarak göndermedim." Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Doğruluktan ayrılmayınız ve itidali bırakmayınız" buyurdu.

 

*Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ında rivayet etti. Ravilerden Selam et-Tavıl'in zayıflığı konusunda icma vardır.

 

 

 

18574- Enes b. Malik, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu nakleder: "Eğer Cehennemden bir damla gözyaşı, yeryüzünün ortasına konsaydı onun kokusunun kötülüğü ve sıcaklığı doğu ile batı arasındaki her şeye eziyet ederdi. Eğer Cehennem kıvılcımlarından bir kıvılcım dünyanın doğusuna konsaydı onun ısısı batıda hissedilirdi."

 

*Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ında rivayet etti. Ravilerden Temmam b. Necih zayıftır.

Güvenilir olduğunu söyleyenler de vardır. Diğer ravilerin hali, Temmam'dan daha iyidir.

 

 

 

18575- Ebu Hureyre, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Bu ateş, cehennem ateşinin yüz parçasından bir parçadır."

 

*Ahmed rivayet etti. Ravileri Sahih'in ravileridir.

 

 

 

18576- Ebu Hureyre, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu nakleder: "Sizin şu ateşinizin cehennem ateşi karşısındaki durumunun nasılolduğunu biliyor musunuz? Cehennem ateşi siyahlık bakımından sizin ateşinizin dumanından yetmiş kat daha fazladır.''

 

*Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'lnda rivayet etti. Ravileri Sahih'in ravileridir.

 

 

 

18577- Enes, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Cehennem ateşini zikrederek şöyle dediğini bildiriyor: "Bu ateş, cehennem ateşinin yüz parçasından bir parçadır. Bu size ışık vermesi için iki defa suya batırıldı. Cehennem ateşi, siyah ve karanlıktır.''

 

*Bezzar rivayet etti. Bazılarının biraz güvenilir olmasına rağmen ravileri zayıftır.

 

 

 

18578- Abdullah b. Mes'ud, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu nakleder: "Salih rüya, müjdedir ve nübüvvetin yetmiş cüzünden bir cüzdür. Sizin bu ateşiniz, Cehennem ateşinin yetmiş parçasından bir parçadır. Kul namazı beklediği sürece eğer abdestini bozmazsa namazdaymış gibi olur."

 

*Bezzar rivayet etti. Ravilerden Ubeyd b. ishak el-Attar metruktur. ibn Hibban güvenilir olduğunu söylemiştir. Diğer ravileri Sahih'in ravileridir. 

 

 

 

18579- Ebu Said, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Şiddetli sıcaklık, Cehennemin hararetidir. Namaz için vaktin serinlemesini bekleyiniz. Cehennem Rabbine şikayet ederek: ‘‘Ya Rabbi! Bir kısmım, bir kısmımı yedi’‘ dedi. Yüce Allah ta ona her yıl iki defa nefes alması için izin verdi. Kışın aldığı nefes zemherir soğuğu, yazın aldığı nefes ise şiddetli sıcaktır."

 

*Bu hadis Sahih'te ve başkalarında Cehennemin şikayeti kısmıyla yer almıştır.

 

 

 

18580- Enes b. Malik, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu nakleder: "Cehennem Rabbine şikayet ederek: ‘‘Ya Rabbi! Bir kısmım, diğer kısmımı yedi’‘ dedi. Bunun üzerine ona iki nefes izin verdi: Bir nefes kışta, bir nefes de yazda. Yazın aldığı nefes, en şiddetli şekilde hissettiğiniz sıcaklıktır. Diğeri de (kışın) en şiddetli hissettiğiniz soğuktur."

 

*Ebu Ya'la rivayet etti. Ravilerden Ziyad en-Numeyri çoğunluğa göre zayıftır.

 

 

 

18581- Ebu Hureyre, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu nakleder: "Cehennem: ‘‘Ey Rabbim! Nefes almam için bana izin ver. (Aksi takdirde) yarattıklarını öldürmekten korkuyorum’‘ dedi. Yüce Allah yılda iki defa nefes almasına izin verdi. Yazın aldığı nefes en şiddetli şekilde hissettiğiniz sıcaklıktır. Diğeri de (kışın) en şiddetli hissettiğiniz soğuktur. "

 

*Bezzar rivayet etti. Ravileri Sahih'in ravileridir.

 

 

 

18582- Abdullah b. Mes'ud, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Cehennem; her birini yetmiş bin meleğin çektiği yetmiş bin urganla getirilir. "

 

*Taberani rivayet etti. Hafs b. Ömer b. es-Sabah dışındaki ravileri Sahih'in ravileridir. Onu da ibn Hibban güvenilir bulmuştur.

 

 

 

18583- Ebu Said el-Hudrl, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu nakleder: "Eğer yeryüzüne (Cehennemde bulunan) demir bir gürz konsaydı; insanlar ve cinler bir olsa onu yerden kaldıramazlardı. "

 

*Ahmed ve Ebu Ya'la rivayet ettiler. Ravilerden güvenilir bulunan zayıflar vardır.

 

 

 

18584- Ebu Said el-Hudrl, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Eğer bir dağa (Cehennemde bulunan) demir bir gürz ile vurulsaydı; dağ paramparça olur, sonra eski haline dönerdi. "

 

*Ahmed ve Ebu Ya'la ileride gelecek uzun bir hadiste rivayet etti. Ravilerden ibn Lehia zayıf olmasına rağmen güvenilir bulunmuştur.

 

 

 

18585- Ebu Hureyre, Resulullalı'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu nakleder: "(Cehennemdeki) Hüzün kuyusundan Allah'a sığınınız." Sahabe: "Ya Resulallah! Hüzün kuyusu nedir?" diye sorunca, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Cehennemde bir vadidir ki, Cehennem günde dört yüz defa ondan Allah'a sığınır. O vadiye, amelleriyle gösteriş yapan kişiler atılırlar" buyurdu.

 

*Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ında rivayet etti. Ravilerden Muhammed b. el-Fadl b. Atiyye'nin zayıflığı konusunda görüş birliği vardır.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Cehennemin Cehennemlikleri Karşılaması