MECMAU ZEVAİD |
DİRİLİŞ |
ANA SAYFA
Kur’an Hadis Sözlük Biyografi
Sur'a Üflenmesi
18306- Ebu Muriyye,
Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) veya Abdullah b. Amr kanalıyla
Resulullah'tan bildiriyor: "Gökyüzünde, her birinin başı doğuda, ayakları
batıda olan Sur'a üflemekle görevli iki melek vardır." Veya şöyle dedi:
"Her birinin başı doğuda, ayakları ise batıdadır ve kendilerine Sur'a
üfleme emrinin gelmesini bekliyorlar."
*Ahmed rivayet etti. Ama ravi hakkında emin değildir. Eğer Ebu
Muriyye mürsel ise ravileri güvenilirdir. Eğer Abdullah b. Amr ise hadisin
senedi muttasıldır ve ravileri güvenilirdir.
18307- Zeyd b. Erkam,
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu nakleder:
"Sur'un sahibi (İsraftI), Sur'u ağzına dayamış, yüzünü çevirmiş, kulağını
dikmiş, üfleme emrini beklerken ben nasıl dünya nimetlerinden istifade
edebilirim?" Sahabe Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) böyle
dediğini duyunca ağıdarına gitti. (Bunu fark eden) Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) şöyle buyurdu: "Hasbunellah ve ni'mel vekil (= Vekil olarak
Allah bize yeter; O ne güzel vekildir)" deyiniz."
*Ahmed ve Taberani rivayet ettiler. Ravileri kendilerinde
bulunan zayıflığa rağmen güvenilir bulunmuştur.
18308- İbn Abbas:
"O sOra üflendiği zaman" (Müddessir, 8) ayetinin tefsirinde,
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu nakleder:
"Sur'un sahibi (İsraftI), Sur'u ağzına dayamış, yüzünü çevirmiş, kulağını
dikmiş, üfleme emrini beklerken ben nasıl dünya nimetlerinden istifade
edebilirim? "
Sahabe: "Ne
diyelim?" diye sorunca; Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Hasbunellah ve ni'mel vekil. Alallahi tevekkelna (= Vekil olarak Allah
bize yeter; O ne güzel vekildir. Biz Allah'a tevekkül ettik)" deyiniz"
buyurdu.
*Ahmed rivayet etti. Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ında
Ahmed'den, muhtasar olarak rivayet etti. Ravilerden Atiyyetu'I-Avfi zayıftır,
ama kendisinde hafif bir güvenilirlik vardır.
18309- Ebu Said
el-Hudrl, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu
bildiriyor: "Her sabah iki melek: ‘‘Sübhane'l-Melik el-Kuddus (= Her şeyin
sahibi ve noksanlıklardan uzak olan Allah'ı noksanlıklardan tenzih ederim)''
der. İki melek te: ‘‘Allahım! İnfak edene karşılığını ver; cimrilik edenin
malını telef et’‘ der. İki melek ise Sur'a üflemekle görevlendirilmiş ve
kendilerine emir verilmesini beklemektedir. İki melek ise: ‘‘Ey hayrı isteyen
buraya gel; ey şerri isteyen şerden kaçın’‘ derler. İki melek ise:
‘‘Kadınlardan dolayı (günaha giren) erkeklere, erkeklerden dolayı (günaha
giren) kadınlara yazıklar olsun’‘ der."
ibn Mace, bir bölümünü
rivayet etmiştir.
*Bezzar rivayet etti. Ravilerden Harice b. Mus'ab el-Horasani
çok zayıftır. Yahya b. Yahya onun hakkında: "Hadisleri düzgündür"
demiştir. Diğer ravileri güvenilirdir.
18310- Abdullah b.
el-Hıris bildiriyor: Hz. Aişe'nin yanındayken, Ka'bu'l-Ahbar da oradaydı.
İsratıl'den bahsedilince, Aişe: "Ey Ka'b! bana İsratıl hakkında bilgi
ver" dedi. Ka'b: "Onun hakkındaki bilgi esas sizdedir" deyince,
Aişe: "Evet; ama (önce) sen bana söyle" dedi. Ka'b şöyle dedi:
"İsrafil'in dört kanadı vardır. İki kanadı havada, bir kanadıyla örtünmüş,
bir kanadı ise iki küreğinin arasında, Kalem ise kulağının arkasındadır. Vahiy
geldiği zaman, Kalem onu yazar, melekler bu vahyi ezberlemek için çalışırlar.
Sur'a üflemekle görevli melek dizlerinden birinin üzerine çökmüş diğerini
dikmiş, Sur'u ağzına dayamış ve belini bükmüş bir şekilde (beklemekte)dir.
Kendisine, İsrafil kanatlarını topladığı zaman Sur'a üflememesi emredilmiştir.
"
Bunun üzerine Aişe:
"Ben de Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) böyle dediğini
duydum" dedi.
*Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ında rivayet etti. isnadı
hasendir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
Kıyametin Kopuşu
ve (Insanların Yerden) Bitmeleri