MECMAU

ZEVAİD

DUA

 

ANA SAYFA      Kur’an      Hadis      Sözlük      Biyografi

 

Duaya, Allah'a Güzelce Övgüde Bulunarak Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Salavat Getirerek Başlamak

 

17255- Abdullah b. Mes'ud der ki: "Herhangi biriniz Allah'tan bir şey isteyeceği zaman önce Allah'ı şanına yakışır bir şekilde medhü sena edip Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) salavat getirsin, sonra da isteklerini Allah'a arz etsin. Bu, duanın kabulolunması için en uygun şekildir."

 

*Taberani rivayet etti. Ravileri Sahih'in ravileridir. Fakat Ebu Ubeyde, babasından hadis dinlememiştir.

 

 

 

17256- Cabir b. Abdillah, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Beni, bineğine binenin elindeki su kabı gibi yapmayınız. Bineğe binen kişi kabını doldurur, (yolculuğu bitip) bineğinden indiği zaman yüklerini indirir, eğer susamışsa veya abdest alacaksa kabı kullanır; kaptaki suya o an ihtiyacı yoksa suyu döker." -Sanırım şöyle de dedi: - "Beni, duanın başında, ortasında ve sonunda anın."

 

*Bezzar rivayet etti. Ravilerden Musa b. Ubeyde zayıftır.

 

 

 

17257- Fadala b. Ubeyd der ki: Resulullah'la (Sallallahu aleyhi ve Sellem) (Mescid'de) otururken bir kişi girip namaz kıldıktan sonra: "Allahım! Bana mağfiret ve rahmet et" dedi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey namaz kılan! Acele ettin. Namaz kılıp bitirdiğin zaman, Allah'a layıkıyla hamd et, sonra bana salavat getirdikten sonra dua et" buyurdu.

Sonra bir başkası namaz kıldı. (Namazdan) sonra Allah'a gereği gibi hamd edip Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) salavat getirdi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), adama: "İstediğini iste. Dilediğin sana verilecektir" buyurdu.

 

*Taberani rivayet etti. Ravilerden Rişdeyn b. Sa'd'ın rikak konusundaki hadisi sahihtir. Diğer ravileri güvenilirdir.

Bir sonraki bölümde Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) salavat getirmekle ilgili hadisler gelecektir.

 

 

 

17258- Enes b. Malik bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), namaz kılmakta olan Ebu Ayyaş Zeyd b. es-Samit ez-Zuraki'ye rastladı. Zeyd şöyle diyordu: "Allahım! Bütün övgülerin Sana ait olduğunu, Senden başka ilah olmadığını, kullarına çok iyilikte bulunduğunu, gökleri ve yeri Senin yarattığını, celal ve kerem sahibi olduğunu bilerek Sana dua ediyorum."

Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah'a, kendisiyle dua edildiğinde kabul edilen, kendisiyle istendiğinde isteklerin verildiği Allah'ın en büyük ismi olan İsm-i A'zam ile dua etti" buyurdu.

 

*Ahmed ve Taberani M. es-Sağlr'inde rivayet etti. Ahmed'in ravileri güvenilirdir.

Fakat ravilerinden ibn ishak, güvenilir olmakla birlikte müdellistir.

 

 

 

17259- Ebu Talha bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle dua eden birine rastladı: "Allahım! Bütün övgülerin Sana ait olduğunu, Senden başka ilah olmadığını, kullarına çok iyilikte bulunduğunu, gökleri ve yeri Senin yarattığını, celal ve kerem sahibi olduğunu bilerek Sana dua ediyorum." Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah'a, kendisiyle dua edildiğinde kabul edilen ismiyle dua etti" buyurdu.

 

*Taberani rivayet etti. Ravilerden Eban b. Ayyaş metruktur.

 

 

 

17260- Seleme b. el-Ekva' el-Eslemı der ki: Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ne zaman dua ederken duysamı duaya şöyle başlardı: "Sübhane Rabbiye'l-aliyyi'l-a'lel-vehhab. (= Yücelerin yücesi ve kullarına her şeyi karşılıksız veren Rabbimi noksanlıklardan tenzih ederim. "

 

*Ahmed ve yakın metinle Taberani rivayette bulundu. Ravilerden Ömer b. Raşid elYemamı'yi birden çok kişi güvenilir bulmuştur. Ahmed'in diğer ravileri Sahih'in ravileridir.

 

 

 

17261- İbn Abbas bildiriyor: Bir kişi: "Ya Resulallah! Duanın reddedilmeyeni var mı?" diye sorunca, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Evet; ‘‘Allahım! En Aliy, en Aziz, en Celil ve en Kerim isminle senden istiyorum’‘ dersin" buyurdu.

 

*Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat ve el-Mu'cemu'l-kebir'inde rivayet etti. Ravilerden tanımadıklarım vardır.

 

 

 

17262- Enes b. Malik anlatıyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), bir sabah Hz. Aişe'nin yanına girdi. Aişe: "Annem babam sana feda olsun, ya Resulallah! Bana, kendisiyle dua ettiğim zaman icabet edeceği ve istendiği zaman vereceği, Allah'ın ismini söyle" dedi.

Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ondan yüz çevirince, kalkıp abdest aldı ve: "Allahım! Senden, kendisiyle dua edildiği zaman icabet ettiğin, istendiğinde verdiğin yüce isminle, bildiğim ve bilmediğim hayrın hepsini istiyorum" diye dua etti. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Vallahi! Senin sorduğuri, bu isimlerin içindedir" buyurdu.

 

*Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ında rivayet etti. Ravilerden Muhammed b. Abdullah el-Asar! zayıftır.

 

 

 

17263- İbn Abbas, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Allah'ın, kendisiyle dua edildiği zaman icabet ettiği ismi, Ali-İmrtin Suresinin şu tiyetindedir: ''(Resulüm!) De ki: Mülkün gerçek sahibi olan Allahım! Sen mülkü dilediğine verirsin ve mülkü dilediğinden geri alırsın. Dilediğini yüceltir, dilediğini de alçaltırsın. Her türlü iyilik senin elindedir. Gerçekten sen her şeye kadirsin.'' (Al-i İmran, 26)

 

*Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ında rivayet etti. Ravilerden Cisr b. Ferkad zayıftır.

 

 

 

17264- Muaviye b. Ebi Süfyan, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu nakleder: "Kim şu dört kelimeyle dua ederse, Allah'tan ne isterse kendisine verir (O kelimeler şunlardır): ‘‘La ilahe illallah, Allahu ekber, La ilahe illallahu vahdehu la şerike leh. Lehu'l-mülkü ve lehu'l-hamdu ve huve ala külli şey'in kadir. La ilahe illallah ve la havle ve la kuvvete illa billah.’‘ (= Allah'tan başka İlah yoktur. Allah'ın ortağı da yoktur. Mülk onundur. Hamd ona mahsustur. O her şeye kadirdir. Allah'tan başka ilah yoktur, güç ve kuvvet sadece Allah'a mahsustur)."

 

*Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir ve el-Mu'cemu'l-evsat'ında rivayet etti. Senedi hasendir.

 

 

 

17265- İbn Ömer bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Cuma günü, ikindi vakti halka namaz kıldırırken, birinci ka'de'de otururken bir köpek namazını bozmak istedi. Sa'd b. Ebi Vakkas, köpeğin, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) önünden geçmesini istemediği için dua etti. Allah ta kudretiyle köpeği helak etti. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazı bitirince, köpeğe bakıp öldüğünü görünce: "Kim bu köpeğe beddua etti?" diye sordu. Kimse cevap vermeyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sorusunu tekrarladı. O zaman Sa'd: "Anam babam sana feda olsun ya Resulallah! Namazını bozmasından korktuğum için ben beddua ettim" dedi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Nasıl dua ettin?" diye sorunca Sa'd, şöyle dediğini söyledi:

"Sübhaneke. La ilahe illa ente. Ya Zel-celali vel-İkram. (= Allahım!

Seni noksanlıklardan tenzih ederim. Senden başka ilah yoktur. Ey Celal ve İkram sahibi Allahım!) Şu köpeği, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazını bozmadan önce helak et!"

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Sa'd, gözün aydın! Öyle bir günde ve saatte, öyle kelimelerle dua ettin ki; eğer gökyüzü ve yeryüzü arasındakiler için bu duayı yapsaydın; duana icabet edilirdi" buyurdu.

 

*Taberani rivayet etti. Ravilerden Yahya b. Abdullah el-Babuluttı zayıftır.

 

 

 

17266- Enes b. Malik, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu nakleder: "Allah'tan bir şey istediğin zaman, duanın kabul edilmesini istiyorsan şöyle söyle: ‘‘La ilahe illallahu vahdehu la şerfke leh, elAliyyu'l-Azim. La ilahe illallahu vahdehu la şerike leh el-Hakimu'l-Kerim. Bismillahillezi la ilahe illa huve'l-Hayyu'l-Hakim. Sübhanallahi Rabbi'l-Arşi'l-Azim, el-Hamdu lillahi Rabbi'ı-Alemin. (= Allah'tan başka ilah yoktur, O tektir ve ortağı yoktur. O Yücedir ve Azim'dir. Allah'tan başka ilah yoktur, O tektir ve ortağı yoktur, O Hakim'dir ve Kerim'dir. Kendisinden başka ilah olmayan, Hay ve Hakim olan, Allah'ın adıyla Yüce Arş'ın Rabbi Allah'ı tesbih ederim. Alemlerin Rabbi Allah'a hamd olsun) "Onlar, kendilerine söz verileni gördükleri gün dünyada sadece gündüzün bir müddeti eğlendiklerini sanırlar. Bu bir bildiridir; yoldan çıkmış olanlardan başkası mı yok edilir?" (Ahkaf, 35) "Kıyameti gördükleri gün dünyada ancak bir akşam yahut bir kuşluk vakti kadar kalmış olduklarını sanırlar." (Naziat, 46) Allahım! Senin rahmetini kazandıracak, bağışlamam sağlayacak işler yapmayı, bütün iyilikleri işlemeyi, her türlü günahtan uzak durmayı niyaz ediyorum. Allahım! Rahmetinle, bizde bağışlamadığın günah, giderınediğin hiçbir tasa, ödemediğin hiçbir borç, dünyayla ve ahiretle ilgili gidermediğin hiçbir ihtiyaç bırakma. Sen merhametlilerin en merhametlisisin."

 

*Taberani M. es-Sağır ve el-Mu'cemu'l-evsat'ında rivayet etti. Ravilerden Abbad b. Abdissamed zayıftır.

 

 

 

17267- Enes, bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namazda şöyle dua eden bir bedeviye rastladı: "Ey gözlerin kendisini görmediği, zanların karışmadığı, hiç kimsenin kendisini vasfedemediği, hiçbir şeyin kendisini değiştiremeyeceği, hiçbir şeyin kendisini korkutamayacağı, dağların ağırlığını, denizlerin büyüklüğünü, yağmur damlalarının sayısını, ağaçların yapraklarının sayısını, üzerine karanlık çöken ve gün doğanların sayısını bilen, hiçbir göğün semayı ve yerin kendisinden bir yerini gizleyemediği, hiçbir denizin dibindekini, hiçbir dağın üzerinde bulunanı (madenleri) kendisinden gizleyemediği, Allahım! Ömrümün en hayırlı anını sonu, amelimin en hayırlısını son amelim ve günlerimin en hayırlısını ise, Sana kavuştuğum gün olmasını nasip et."

 

Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem), bedevinin yanına bir adam bıraktı ve: "Namazı bitirince bunu yanıma getir" dedi. Namaz bitince bedevi Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına gitti. O zaman, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) altın ve bazı madenler hediye edilmişti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), bedeviye altın verdi ve: "Ey bedevi! Sen kimlerdensin?" diye sordu. Bedevi: "Amir b. Sa'sa'a oğullarındanım" dedi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Altınları sana neden verdiğimi biliyor musun?" diye sorunca, bedevi: "Aramızda olan akrabalık sebebiyle" karşılığmı verdi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Akrabalığın hakkı vardır. Sana altınları veriş asıl sebebim ise; Allah'a çok güzel sena etmendir." buyurdu.

 

*Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ında rivayet etti. Güvenilir bir ravi olan Abdullah b. Muhammed b. Ebi Abdirrahman el-Ezremı dışındaki ravileri Sahih'in ravileridir.

 

 

 

17268- Rabia b. Amir b. Bicad, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "(Dualarınızda) sürekli ‘‘Ey Celal ve ikram sahibi!’‘ deyiniz."

 

*Taberani rivayet etti. Ravilerden Yahya b. Abdilhamıd el-Hımmanı zayıftır.

 

 

 

17269- Seriyy b. Yahya, -kendisini hayırla andığı- Tayy kabilesinden bir kişiden nakleder: Allah'tan, kendisine onunla dua edildiğinde icabet ettiği ismini öğretmesi için dua ediyordum. Gökyüzünde yıldızlarda: "Ey gökleri ve yeri yaratan, celal ve ikram sahibi Allahım!" yazılı olduğunu gördüm.

 

*Ebu Ya'la rivayet etti. Ravileri güvenilirdir.

 

 

 

17270- Furat b. Selman, Hz. Ali'nin şöyle dediğini nakleder: "Sizden biriniz, kalkıp dört rekat namaz kılarak, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) söylediği gibi söyleyemez mi?:

"Allahım! Nurun tamamlanmıştır ve (bizi) hidayete erdirdin! Sana hamdolsun. Hilmin yücedir! (Hemen azap etmeyip mühlet verirsin) ki; (bizi) affettin! Sana hamdolsun. Cömert davranıp verdin! Rabbim! Sana hamd olsun. Sen, ikramınla en cömert, kereminle en yücesin. Sen ki; en güzel ve en faydalı nimetleri verensin. Rabbim! Sana itaat edilir, sen bunun karşılığını verirsin. Sana isyan edilir, Sen mağfiret edersin. Zorda kalanın imdadına yetişirsin. Darda kalanın sıkıntısını giderirsin. Hasta olana şifa verirsin. (Günahkar olanın) günahı(nı) bağışlarsın. (Tövbe edenin) tövbe(sini) kabul edersin. Hiç kimse, verdiğin nimetlerin karşılığını ödeyemez ve kişi, Seni ne kadar methetse hakkıyla methetmiş olmaz. "

 

*Ebu Ya'la rivayet etti. Furat, Hz. Ali'ye yetişememiştir. Ebu Zür'a', Halil b. Murre'yi güvenilir bulmuş, çoğunluk ise zayıf olduğunu söylemiştir. Diğer ravileri güvenilirdir.

 

 

 

17271- Sa'd b. Ebi Vakkas bildiriyor: Mescid'de, Osman b. Affan'ın yanına uğrayıp selam verdim. Beni gördüğü halde selamıma karşılık vermedi. Müminlerin emiri Ömer b. el-Hattab'ın yanına gidip iki defa:

 

"Ey Müminlerin emiri! İslam'da (selamla ilgili) yeni bir hüküm mü geldi?" diye sordum. Ömer: "Hayır, neden sordun?" deyince: "Biraz önce Mescid'de Osman'a rastladım, beni gördüğü halde selamıma karşılık vermedi" dedim.

Bunun üzerine Ömer, Osman'a haber gönderip çağırdı ve:

"Kardeşinin selamına neden karşılık vermedin?" diye sorunca, Osman:

"Ben böyle bir şey yapmadım" dedi. Ben: "Hayır yaptın" deyince, hem o hem ben yemin ettik. Sonra Osman hatırlayıp şöyle dedi: "Evet, Allah'tan mağfiret diler, tövbe ederim. Demin, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir hadisini düşünürken bana rastlamıştın. Vallahi! Ne zaman bu hadisi hatırlasam, gözlerime ve kalbime bir perde iner (Kendimden geçerim)"

Sa'd dedi ki: Ben sana Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) o hadisini hatırlatırım. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize ilk yapılan duadan bahsetti. Ancak (kimin duası olduğunu söylemeden) yanına bir bedevi gelip, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kalkıp gidene kadar kendisini meşgul etti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) giderken ben peşinden gittim. Ben kendisine yetişmeden önce evine varmasından korkunca, ayaklarımı (beni duyması için) yere vurarak yürümeye başladım. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana dönüp: "Kim bu? Ebu İshak mı?" dedi. Ben: "Evet, ya Resulallah!" cevabını verdim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ne var?" diye sorunca ben: "Bir şey yok, sadece sen bize ilk duadan bahsederken, şu bedevi gelip seni meşgul etti" dedim. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Evet, Zünnun'un, balığın karnındayken yaptığı dua ‘‘Senden başka hiçbir tanrı yoktur. Seni tenzih ederim. Gerçekten ben zalimlerden oldum.’‘ (Enbiya, 87) Hangi Müslüman bu duayla Rabbine dua ederse, Allah muhakkak duasına icabet eder. ''

 

*Tirmizi'de bu hadisin bir bölümü vardır.

Ahmed, Ebu Ya'la ve Bezzar rivayet ettiler. Ahmed ve Ebu Ya'la'nın ravileri ile Bezzar'ın iki senedinden birinin, güvenilir bir ravi olan ibrahım b. Muhammed b. Sa'd b. Ebi Vakkas dışındaki ravileri Sahıh'in ravileridir.

 

 

 

17272- Ömer b. el-Hattab der ki: Bir kadın, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına gelip: "Beni cennete sokması için Allah'a dua et" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Allah'ı ta'zım ederek şöyle buyurdu: "O'nun Kürsi'si (hükümranlığı) gökleri ve yeri kaplamıştır. Arş, Allah'ın azameti karşısında, kişinin bineğine bindiği zaman semerin gıcırdaması gibi gıcırdar.''

 

*Ebu Ya'la, el-Mu'cemu'l-kebır'de rivayet etti. Güvenilir bir ravi olan Abdullah b. Halife dışındaki ravileri Sahıh'in ravileridir.

 

 

 

17273- Hz. Aişe, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Kul, dört defa: ‘‘Ya Rab!’‘ derse, Allah: ‘‘Buyur kulum! İstediğini iste, istediğin sana verilecektir’‘ buyurur. ''

 

*Bezzar rivayet etti. Ravilerden Hakem b. Said el-Umevı zayıftır.

 

 

 

17274- Abdullah b. Mes'ud bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir misafir davet etti ve hanımlarına, yanlarında yiyecek bir şeyin olup olmadığını sordurdu. Hiçbirinin yanında yiyecek bir şeyolmadığını görünce şöyle buyurdu: "Allahımf Senin fazlından ve rahmetinden istiyorum. Buna malik olan tek varlık ise sensin. " Bunun üzerine Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kızarmış bir koyun hediye getirilince: "Biz O'nun rahmetini beklerken bu, Allah'ın bize bir fazlıdır" buyurdu.

 

*Taberani rivayet etti. Güvenilir bir ravi olan Muhammed b. Ziyad el-Burcumi dışındaki ravileri Sahih'in ravileridir.

 

 

 

17275- Abdullah b. Mes'ud şöyle derdi: "Ey her şeyi başlatan! Senin başlangıcın yoktur. Ey daim olanı Senden kaçış yoktur. Ey ölüleri dirilten Hayy! Sen her nefsin ne yaptığını bilensin."

 

*Taberani rivayet etti. Senedinde kopukluk vardır.

 

 

 

17276- Ubade b. es-Samit, Hz. Ebu Bekr'in şöyle dediğini bildirir: "Kalkın bu münafığa karşı, Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yardım isteyelim. (Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gidip ondan yardım istediğimizde) Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Benden yardım istenmez. Yardım ancak Allah'tan istenir" buyurdu.

 

*Taberani rivayet etti. ibn Lehia dışındaki ravileri Sahih'in ravileridir. Onun da hadisleri hasendir.

Ahmed bu hadisi başka bir anlatımla Edeb kitabının, ayağa kalkma bölümünde rivayet etti.

 

 

 

17277- Ebu Hureyre, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurduğunu bildiriyor: "Cehennemde, bir münadi, ‘‘Ey Hannan, ey Mennan!’‘ diye bağırır."

 

*Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat'ında rivayet etti. Senedi hasendir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Duada ve Başka Yerlerde Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Salavat Getirmek